Büyük Taaruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi
Başkomutanlık Meydan Muharebesi
BÜYÜK TAARRUZ VE SONUÇLARI (26-30 AĞUSTOS 1922)
Sakarya zaferinden sonra Yunanlılar savunmaya çekilmişlerdi. Türk ordusu seferberlik hazırlıkları yaptı. Düşmana kesin darbeyi vurmak ve yurttan atmak amacı vardı.
Meclis Mustafa Kemal’in başkomutanlık yetkisini üç ay uzattı. Daha sonra süresiz uzattı.
26 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal; " Ordular! ilk Hedefiniz Akdeniz'dir, ileri! " emrini vererek Türk taaruzunu başlattı. 27 Ağustos’tan itibaren üstünlüğü Türk ordusu ele geçirdi, 30 Ağustos’ta yunan ordusu Dumlupınar’da kuşatıldı ve 30- Ağustosta kesin zafer kazanıldı. 2 Eylül’de Uşak, 6 Eylül’de Balıkesir, 9 Eylül’de İzmir ve 18 Eylül’de tamamen Batı Anadolu düşmandan temizlenmiş oldu.
Mustafa Kemal Paşa muharebeyi doğrudan doğruya kendisi yönettiği için bu savaşa "Başkumandan Meydan Muharebesi" denmiştir.
Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 ekim 1922):
Kesin zaferden sonra Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı.
11- Ekim-1922'de İngiliz, Fransız ve İtalyan delegeleri Mudanya Mütarekesini imzaladılar. Yunan delegeleri Mudanya'ya geldiler, antlaşmaya katılmadılar. Türk tarafını İsmet Paşa temsil etti.
Antlaşmanın Şartları:
Silahlı çatışmalar derhal duracaktı, Yunanlılar Doğu Trakya'yı boşaltacaklar ve TBMM Hükümeti yönetimine bırakacaklar.
İstanbul ve çevresinde Türk yönetimi kurulacak ve TBMM Hükümeti temsilcisi İstanbul'a gelecek.
TBMM Doğu Trakya'da belli bir miktar asker bulunduracak
Anlaşma Devletleri barış imzalanıncaya kadar İstanbul'da kalacaklardı.
Uyarı— Doğu Trakya savaşsız kazanıldı.
— Milli Mücadelenin silahlı dönemi sona erdi.
— İngiltere’de Loyd George ( Loyd Corc) hükümeti düştü.
Saltanatın Kaldırılması (1 kasım 1922):
İtilaf Devletleri Lozan Barış görüşmelerine TBMM'nin yanı sıra İstanbul hükümetini de çağırdılar. Amaçları Türk tarafını bölmekti.
Mustafa Kemal bu kargaşayı Önlemek için fırsatı değerlendirdi.
1- Kasım -1922 'de Saltanat kaldırıldı.
- Padişahın Halife sıfatı vardı. İngilizlerin Halifeliğin manevi gücünden yararlanmasını önlemek için Halifelik hemen kaldırılmadı. Hanedan soyundan Abdülmecit Efendi Halife oldu.
- Padişah Vahdettin 17- Kasım -1922'de ülkeyi terk etti.
Lozan Antlaşması (24- TEMMUZ- 1923):
1- Sınırlar
Suriye Sınırı: Ankara Antlaşmasındaki şekliyle kalacak
Irak Sınırı:Musul meselesi yüzünden antlaşma olmadı. Daha sonra İngiltere ve Türkiye aralarında çözecekti.
Batı Sınırı:Kurtuluş savaşı öncesi kaybedilen Batı Trakya, bütün çabalara rağmen geri alınamamıştır. Mudanya Ateşkes Antlaşmasında Meriç ırmağı sınır olarak kabul edilmişti. Meriç Irmağı’nın batısında kalan Karaağaç Türkiye'ye verildi.
Adalar: Boğazların güvenliği açısından Çanakkale Boğazı'nın önünde bulunan Bozcaada ve Gökçeada (İmroz) Türkiye'ye verildi. Midilli, Sakız, Sisam gibi Ege adalarının Yunanlılarda kalmasını ve Yunanistan'ın Türkiye'ye yakın adaları silahsızlandırması öngörüldü.
2- Kapitülasyonlar
Her türlü Kapitülasyonlar bütün sonuçları ile birlikte kaldırıldı.
3- Azınlıklar
Bütün azınlıklar Türk vatandaşıdır. Hiç bir ayrıcalıkları yoktur. Batı Trakya'daki Türkler ile İstanbul'da bulunan Rumlar hariç, Yunanistan'daki Türklerle, Türkiye'deki Rumlar değiştirilecekti.
-Lozan'da Türkiye'deki Hıristiyan azınlıkların kendilerine özgü aile hukukları olmasına karar verildi. 17- Şubat 1926 tarihinde kabul edilen Medeni Kanun ile değişti.
4- Savaş Tazminatı
I. Dünya Savaşı sebebiyle bizden istenen savaş tazminatından kurtulduk. Yunanistan Kurtuluş savaşında bize açtığı zarara karşılık Karaağac’ı Türkiye'ye verdi.
5-Borçlar
Osmanlı Borçları (Düyunu - Umumiye) Osmanlı Devleti'nden ayrılan devletlerle Türkiye arasında bölüştürüldü. Borçlar Türk Lirası olarak ödenecekti. (Osmanlı borçlarının kabul edilmesi Yeni Türk Devleti’ni Osmanlı Devleti’nin devamı şeklinde göstermektedir.)
6-Boğazlar
Boğazlar Türkiye'ye bırakıldı.
Ancak her türlü geçiş serbest olacaktı.
Başkanının Türk olduğu bir komisyon denetleyecekti.
Boğazların iki yakası da askersiz olacaktı.
Boğazların bu statüsü 20- Temmuz -1936 Montrö Sözleşmesi ile değiştirilerek Boğazların kesin hâkimiyeti Türk Devletine geçti.
7- Yabancı Okullar:
Yabancı Okullar Türk kanunlarına ve diğer okulların bağlı bulundukları tüzük ve yönetmelik hükümlerine uyacaklardır. Türk hükümeti bu okulların öğrenimini düzenleyecektir.
8. İstanbul’un Boşaltılması:
Lozan Antlaşması TBMM Hükümeti tarafından onayladıktan altı hafta sonra işgal kuvvetleri İstanbul’u boşaltacaktır. Nitekim; 6 Ekim 1923’ te itilaf Devletleri İstanbul’u boşaltmıştır.
9. Ermenistan Sorunu:
Sevr Antlaşması ile Doğu Anadolu’da kurulmasına karar verilen Ermeni Devleti’nden vazgeçilmiş ve bölgenin Türk toprağı olduğu kabul edilmiştir.
Lozan Antlaşmasının Önemi
- Yeni Türk Devletinin milletlerarası alanda bağımsız, bütün devletlerle eşit, şerefli bir varlık olduğu kesinlikle tanınıyordu.
- Osmanlı Devleti'nin sona erdiği kabul ediliyordu.
- Lozan Antlaşması halen geçerliliğini korumaktadır.
- Misak-i Milli sınırları büyük ölçüde gerçekleştirildi.
- Devletlerin eşitliği ilkesi gözetilerek imzalanmıştır.
- Lozan, Ortadoğu’da en çok İngiliz çıkarlarını zedelemiştir.
Not: Lozan’da Hatay ve Boğazlar konuları tam çözüme kavuşturulamadı.
Daha sonraki yıllarda Musul Sorunu (1926) aleyhimize
Hatay (1939) ve Boğazlar(1936) sorunu ise lehimize çözümlenmiştir.
Soralım-Cevaplayalım:
Lozan Antlaşmasında ve sonrasında “Adalar Sorunu ve Boğazlar sorunu nasıl çözümlenerek gelişme göstermiştir, açıklayınız?
Boğazların güvenliği açısından Çanakkale Boğazı'nın önünde bulunan Bozcaada ve Gökçeada (İmroz) Türkiye'ye verildi. Midilli, Sakız, Sisam gibi Ege adalarının Yunanlılarda kalmasını ve Yunanistan'ın Türkiye'ye yakın adaları silahsızlandırması öngörüldü.
On İki Adan ise İtalyanlar II. Dünya savaşına kadar çekilmediler. II. Dünya Savaşından sonra İtalyanlar adalardan çekilince on iki adaya Yunanistan yerleşti.
Kıbrıs Adası:İngiltere 1878 yılında yapılan Berlin Antlaşması’nda, Ruslara karşı Osmanlıları destekleyebileceği sözünü vermesi üzerine Kıbrıs’ta İngilizlere askeri üs kurma izni verildi. Böylece Berlin Antlaşması için kendisini desteklemesi ve bir tehdit durumunda silahlı yardımına karşılık, Kıbrıs Adası’nın yönetimi İngiltere’ye bırakılmıştır.
I. Dünya Savaşı’nda İngiltere, adayı kendi topraklarına kattığını ilan etmiştir. Lozan Antlaşmasında Türkiye, Kıbrıs’ın İngiliz toprağı olduğunu kabul etmiştir.
Ek Bilgi: 1954’te Rumlar adada Türkler için terör ve katliam olaylarını başlatmışlar. 1960’da Türkiye-İngiltere-Yunanistan arasında bir Garanti Antlaşması imzalanarak; Kıbrıs’ta cumhuriyet ilan edilmiştir. 1963’ün sonlarında Rumlar tekrar adada kan dökmeleri üzerine Türkiye adaya müdahale etmek istemişse de ABD başkanı Türkiye’yi bu kararından vazgeçirmiştir. 1974 yılında adada Yunanistan yanlısı bir darbe yapılarak ada yönetimi Yunanistan’ın eline geçmesiyle birlikte adada soykırım katliamı başlamıştır. Bunun üzerine aynı yıl Türkiye Kıbrıs’a müdahale ederek Adadaki Türkleri kurtarmıştır. 1983’de KKTC kurulmuş ve Rauf Denktaş Cumhurbaşkanı olmuştur. Rum tarafının 2004’te AB’ne alınması adadaki Rumların AB tarafından tanındığı anlamına gelir.