Birinci Dünya Savaşı
Birinci Dünya Savaşı-Yapılan Antlaşmalar
Belgesel dinlemek için tıklayın
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI
1871 yılında Alman birliği kurulduğu zaman, Almanya sömürgesi olmayan güçlü bir Avrupa ülkesi idi. En büyük rakibi İngiltere’ydi. Fransa ile aralarında sömürgecilik rekabetinden ayrı olarak sınır sorunları da vardı. Almanlar; İtalya ile Avusturya arasındaki anlaşmazlığı çözerek (1883) üçlü Bağdaşma (ittifak) oluşturdular (Almanya, Avusturya-Macaristan, İtalya)
Üçlü bağdaşmanın kurulması karşısında, Fransa ile Rusya arasında buna benzer bağdaşma gerçekleştir.1905 yılında Japonlar Rusları Mançurya’da yenilgiye uğratması, Almanların lehine dönüştü. Gelişmeleri dikkatle takip eden İngiltere en büyük rakibi karşısında yerini aldı ve 1907 yılında üçlü anlaşma (İtiliâf) grubunu kurdu (İngiltere, Fransa, Rusya)
Savaş Başlamadan Önce;
İtilaf Devletleri:İngiltere, Fransa, Rusya
İttifak Devletleri:Almanya, Avusturya-Macaristan İmp., İtalya
Savaş Başladıktan Sonra
İtilaf Devletleri:İngiltere, Fransa, Rusya Sırbistan, İtalya, Yunanistan Romanya, Japonya, Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri
İttifak Devletleri:Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Osmanlı Devleti, Bulgaristan
Kısaca Savaşın Nedenlerini şöyle Sıralayabiliriz:
- İngiltere ile Almanya arasındaki ekonomik yarış gelir.
- Fransa 1871’de Almanlara yenilmenin acısını unutamıyor, bu yenilginin öcünü almak istiyordu.
- İngilizlerin Rusları Balkanlar’da serbest bırakması Avusturya-Macaristan imparatorluğunun işine gelmiyordu. Çünkü bu imparatorluk içindeki İslâv ırkından olanları etkiliyordu.
- Rus çıkarlarını korumaya alışan Sırbistan, Avusturya-Macaristan içinde yaşayan İslâvların topraklarında hak iddia ediyordu.
Uyarı:Savaşın asıl nedeni; İngiltere’nin başını çektiği bir gruplaşma karşısında Almanya’nın yarattığı gerilimdir.
Savaş’ın Çıkışı:
Temeli ekonomik rekabete ve sömürgeciliğe dayanan bu gruplar arasındaki gerginlik giderek arttı. 1914’te Avusturya velihatının bir Sırp milliyetçisi tarafından Saraybosna’da vurulması üzerine; Avusturya - Macaristan İmparatorluğu katillerin Sırbistan'a sığındığını ileri sürerek bu devlete 28 Temmuz 1914 'de savaş ilan etti. Rusya Sırbistan'ın yanında yer aldı. Fransa, Rusya'yı destekledi. Bunun üzerine Almanya da Rusya'ya savaş ilan etti. Daha sonra İngiltere, imzalamış olduğu anlaşma gereğince Fransa ve Rusya'nın yanında savaşa katıldı.
Osmanlı Devleti’nin Savaş’a Katılması:
Osmanlı Devleti, henüz Balkan yenilgisinin sıkıntıları içinde idi ve devlete hakim bulunan Enver Paşa, Osmanlı Devletini; bir oldu bitti karşısında bırakarak savaşa sürükledi. Osmanlı Devleti başlangıçta tarafsızlığını ilan etmişti, ancak olaylar Osmanlı Devleti’ni savaşın içine sürüklemişti.
Osmanlı İmparatorluğunun savaşa girmemesi İtilaf Devletleri’nin işine gelmiyordu. Çünkü Osmanlı Devleti Savaşa girecek olsa cepheler genişleyecek bu da İtilaf Devletlerinin işini zorlaştıracaktı.
• Almanya ise Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa girmesiyle yeni bir cephe açılacak, böylece İngiliz ve Rus birliklerinin Osmanlı cephesine kaydırılmasıyla yükünü hafifleyecekti.
Bununla beraber Almanya;
• Boğazların İtilaf Devletleri’ne kapatılacağı için Ortadoğu'da egemenliği İngilizlere kaptırmayacağını düşünüyordu.
Osmanlı Devleti ise;
Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın ve yetkililerin savaşı Almanya'nın kazanacağına inanmaları, kaybedilen toprakların geri alınacağının düşünülmesi,
İngiltere’nin Balkan Savaşları’nda Osmanlı Devletinin karşısında yer alması ve Rusya'nın yayılmacılığına göz yumması sebebiyle Osmanlılar Almanya'ya yaklaşmıştı.
Akdeniz’de bulunan iki Alman savaş gemisi Goben ve Breslav, İngiliz donanmasının önünden kaçarak Çanakkale Boğazı önüne geldi. Daha sonra Osmanlı kara sularına girdi. Osmanlı Devleti bu gemilerin satın alındığını bildirdi. Gemilere Yavuz ve Midilli adları verildi. Bir süre sonra bu gemiler Karadeniz’e açılarak Odessa ve Sivastopol adındaki Rus limanlarını top ateşine tuttular. Bu olay, Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşına girmesine sebep oldu. Bu durum karşısında Rusya, Fransa ve İngiltere; Osmanlı Devleti’ne savaş ilân ettiler. Başlangıçta; Bağdaşma (İttifak) grubunda yer alan İtalya, bir süre tarafsız kaldıktan sonra, kendilerine vaat edilen Batı Anadolu’daki topraklara yerleşme hayaliyle Anlaşma (İtilaf) grubuna geçerek taraf değiştirdi. İtilâf Devletleri, İttifak devletlerini zor durumda bırakmak ve yeni cepheler açmak için Yunanistan ve Romanya’yı da yanlarına aldılar. Bulgaristan da II. Balkan Savaşı’nda kaybettiği toprakları geri almak için; Bağdaşma grubunda yer aldı. Avrupa’daki karışıklıklardan yararlanmaya çalışan Japonya da Asya’da Alman sömürgelerine saldırarak savaşa girmiş oluyordu.
Osmanlı Devleti Birinci dünya savaşında başlıca şu cephelerde savaşmıştır.
-Kafkasya ve İran Cephesi
-Çanakkale Cephesi
-Süveyş (Mısır) cephesi
-Filistin-Suriye Cephesi
-Irak Cephesi
-Galiçya ve Makedonya Cephesi
CEPHELER
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda Savaştığı Cepheler:
1- Iran ve Kafkasya Cephesi:
Enver Paşanın yönetiminde Osmanlı ordusunun Rusya'ya karşı açtığı taarruz cephesidir.
Sarıkamış'ta soğuk hava şartları sebebiyle doksan bin asker şehit verilmiştir.
Ruslar Erzurum, Muş, Bitlis, Trabzon ve Erzincan'ı ele geçirmişlerdir.
1917'de Rusya'da Bolşevik İhtilali çıkınca Rusya savaştan çekildi.
Sovyet Rusya ile imzalanan Brest- Litovsk Antlaşması ile Kafkas Cephesi kapandı.
3- Mart -1918Bu antlaşmada Almanya'da yer aldı. Bu antlaşmaya göre;
Sovyet Rusya daha önce 1878 Berlin Antlaşması ile aldığı Kars, Ardahan, ve Batum'u Osmanlı Devleti’ne geri vermiştir.
• Almanya'nın doğusundaki cephe kapanmıştır.
NOT: Osmanlı Devleti’nin Sovyet Rusya ile imzaladığı ilk ve tek antlaşmadır. ( İhtilalden sonra kurulan rejimle )
• Çanakkale savaşlarından sonra 15. Kolordu komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa; Ruslar’ı yenmiş, Bitlis ve Muş'u kurtarmıştır(1916).
İran Cephesi: Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya İmparatorluğu - Büyük Britanya ittifakı arasında, İran'ın kuzeybatısındaki bölgede I. Dünya Savaşı boyunca birçok çatışmanın yaşandığı cepheye verilen isimdir. Kafkasya Cephesi bittikten sonra İran'a sıçrayan savaşlara da sahne olan bu cephe, Osmanlıların kendi toprakları dışında savaştığı ve ikinci dereceden önem taşıyan bir cephedir.
Bu cephedeki savaşlar sırasında Tebriz şehri Osmanlılar ve Ruslar arasında birçok kez el değiştirdi. İran topraklarından geçip doğuya doğru yönelen Osmanlılar, Bakü'yü kuşattılar ve Bakü Muharebesi sonucunda Azerbaycan Osmanlıların eline geçti.
Rusya'daki Ekim Devrimi ve sonrasındaki Bolşevik İhtilali sonucundaki karışıklıklar nedeniyle, İran, Azerbaycan, Dağıstan ve bazı Kafkas toprakları Osmanlı Ordusu'nun denetimine girdi. Osmanlıların I. Dünya Savaşı'nı kaybetmesi üzerine İmzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'nın maddelerinden biri de Osmanlıların işgal etmiş olduğu İran ve Kafkasya'daki topraklardan ordusunu derhal geri çekmesi idi. Bu antlaşma gereğince Osmanlı Ordusu silahlarını bırakarak Ruslara ve İngilizlere teslim olmuştur. Daha sonra bu bölgeler Rus ve İngilizlerin işgaline uğradı.
2- Çanakkale Cephesi
İtilaf Devletleri’nce açılan bir cephedir.
Sebepleri:
Ekonomik durumu bozuk olan Rusya'ya yardım etmek
Boğazları ve İstanbul'u alarak Osmanlı Devleti’ni saf dışı bırakmak.
Gelişmesi ve Sonuçları:Çanakkale Boğazına yapılan saldırı 18-Mart- 1915 'de püskürtüldü. Daha sonra Anafartalar, Conkbayırı ve Arıburnu muharebeleri kazanıldı.
Böylece Gelibolu yarımadasının düşman eline geçmesi önlendi. Mustafa Kemal’in Çanakkale Zaferi’ndeki komutanlığı onun askeri dehasını ispatlamıştır. Çanakkale Savaşı sonucu nedeni ile;
-Birinci Dünya Savaşı uzamıştır.
-Rusya çökmüş ve savaştan çekilmiştir.
3- Güney Cephesi
Bu en az Çanakkale Savaşı kadar önemli bir zaferdir. İngiliz Askerleri esir alınmıştır. Osmanlı ve Arap askerlerinden oluşan kuvvetle büyük bir zaferle Irak'ı ele geçirmişlerdir.
Bu cephede Kanal, Suriye, Irak, Filistin cephelerinde mücadele edilmişti. Özellikle “Kanal Cephesinin” açılması;
• İngiltere'ye sömürgelerinden gelecek yardımları önlemek ve Süveyş Kanalını ele geçirerek İngiltere'yi Mısır’dan çıkarmak amacına yönelik açılmış taarruz cephesidir.
4- Batı Cephesi
Bu cephede Osmanlı birlikleri Galiçya, Romanya ve Makedonya 'da savaştılar. Müttefiklerine yardım ettiler.
Birinci Dünya Savaşı’nın Sona Ermesi
İngiltere denizlerde tam bir egemenliğe sahipti ve sömürgelerinden devamlı ham madde ve insan gücü yardımı almaktaydı. Ham madde azlığından ekonomisi giderek bozulan Almanya, düşmanlarıyla baş edebilmek için geliştirmiş olduğu denizaltıları savaşa soktu. İtilâf Devletlerine ham madde ve asker taşıyan gemileri batırmaya başladı.
Savaşın başında tarafsızlığını belirten ABD, daha sonra İtilâf Devletlerine silah, cephane ve ham madde satmaya başladı. Bunu önlemek isteyen Almanya, denizaltı savaşlarına girişti ve ABD’nin sivil ticaret gemilerini batırdı. Bunun üzerine ABD, İtilâf Devletleri safında, Almanya’ya savaş açtı (2 Nisan 1917). Böylece savaşın kaderi değişti. Bunun sonucunda Almanya ve müttefikleri, savaşı bırakmak zorunda kaldılar. Almanya Versailles (Versay), Avusturya Saint-German (Sen Jerman), Macaristan Trianon (Triyanon), Bulgaristan Neuilly (Nöyyi), Anlaşmalarını imzalayarak savaştan çekildiler. Osmanlı Devletine ise; Mondros Ateşkes Antlaşmasın’dan sonra 10 Ağustos 1920’de Sevr Barış Antlaşması’nı imzalatmaya çalışmışlardır.
I. Dünya savaşının sonuçları:
28 Haziran 1914’te başlayıp 11 Kasım 1918’e kadar devam eden bu savaş Avrupa’da başlamasına rağmen, sömürgeler yoluyla 5 kıtaya yayılmıştır. Savaş sonunda; Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Rus Çarlığı ve Alman İmparatorluğu yıkılmıştır.
Çekoslovakya, Avusturya, Macaristan, Polonya, Litvanya, Ukrayna, Estonya ve Yugoslavya devletleri kurulmuştur.
Bu savaşta ilk kez; uçak, denizaltı, zehirli gaz ve zırhlı araç kullanılmıştır. Demokratik rejimler ön plana çıktı. Dünya devletleri bu derecede büyük savaşları engellemek amacıyla I. Dünya Savaşı sonrasında Milletler Cemiyeti’ni oluşturdular. Fakat I. Dünya Savaşı sonunda gerçek bir barış sağlanamayınca, antlaşmaların sonuçları bir sürse sonra II. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden oldu.
•İttifak Devletleri yenildiler ve İngiltere en önemli rakibi Almanya’nın yenilmesi ile savaştan en kârlı çıkan devlet oldu.
•Avusturya Macaristan İmparatorluğu parçalandı.
•Avusturya, Macaristan, Polonya, Yugoslavya, Çekoslovakya
Devletleri Kuruldu.
•Osmanlı Devleti’nden Ürdün, Arabistan Irak, Suriye Devletleri koparak bağımsız oldu.
•Ülkeler arası barışın sağlanması için “Milletler Cemiyeti” kuruldu.
•Sömürgecilik nitelik değiştirip manda ve himayecilik adıyla yayıldı.
•Çok milletli imparatorluklar yıkıldı.
•Yeni rejimler uygulamaya konulmuş, “Cumhuriyet Rejimi” yaygınlaşmıştır.
•Türklerin toprakları işgal edilmiş, Türk Milleti Kurtuluş Savaşını başlatmış ve yeni bir devlet kurmuştur.
Osmanlı İmparatorluğunu Paylaşma Tasarıları
Gizli Antlaşmalar
Mondros Mütarekesi’ni, işgalleri ve Sevr Antlaşması’nı anlayabilmek için İtilaf Devletleri’nin kendi aralarında yaptıkları antlaşmaları kavramak gereklidir.
Uyarı:(Bu Antlaşmalar Henüz I. Dünya savaşı devam ederken imzalanmıştır. )
1-İstanbul Antlaşması 1915
a) İngiltere - Fransa - Rusya arasında yapılmıştır.
b) Rusya'nın savaşa girmesi karşılığı İstanbul ve Doğu Anadolu'nun kendilerine verileceği vaat edilmiştir.
2- Londra Anlaşması 1915
İngiltere - Fransa - İtalya arasında yapılmıştır.
İtalya'nın İttifak Devletleri’nden ayrılması karşılığı Anadolu'nun güney kıyıları vaad edilmiştir. 3- Sykes - Picot ( Seyk- Piko ) Antlaşması 1916
İngiltere ve Fransa arasında yapılmış fakat sonra Rusya'ya verilecek yerlerde belirlenmiştir.
Bu Antlaşmaya göre;
İngiltere; Irak ve Ürdün'ün koruyuculuğunu üstleniyor ve bütün Mezopotamya'yı nüfuz bölgesi yapıyordu.
Fransa; Suriye, Çukurova, Hatay bölgelerini nüfuz bölgesi yapacak Rusya'ya ise; Boğazlar ve Doğu Anadolu'nun verilmesi öngörülüyor.
4- Şerif Hüseyin- Mac Mahon Antlaşması 1916
Mısır valisi Mac Mahon ile Mekke Emiri Şerif Hüseyin arasında imzalanmıştır.
Türklere karşı isyan etmesi karşılığı Araplara ( Şerif Hüseyin ve oğullarına ) devlet kurulacağı vaad edilmiştir.
5-Sn. Jean De Mauri Enne Ant. (Sen Jan dö Moren Ant.) 1917
a) İtalyanların Anadolu'da kendilerine vaad edilen yerlerin belirlenmesini istemesi üzerine imzalanmıştır,
b) Antalya'dan İzmir'e kadar olan yerler ve arka tarafları İtalyanlara verilecekti.
Not: 1917'de Rusların savaştan çekilmesi gizli antlaşmaların yerine getirilmesini engellemiş, fakat İngilizler ve Fransızlar çıkarlarını korumuşlardır.
Birinci Dünya Savaşı Sonunda Osmanlı Devleti’nin Durumu Ve Mondros Ateşkes Antlaşması
Osmanlı Padişahı; V. Mehmet Reşat I. Dünya Savaşı’nın son yılında ölmüştü. Yerine VI. Mehmet Vahdettin geçmişti.
Savaş Osmanlı Devleti’nin birlikte bulunduğu İttifak (Bağlaşma) devletlerinin yenilgisiyle son buldu. Bulgar Kralı tahtı bırakarak ülkeden ayrıldı. Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ateşkes önerisinde bulunarak savaştan çekildiler. Her iki ülkede rejim değişikliği oldu ve Cumhuriyet ilan edildi. Savaşın kayıp edildiğini anlayan ve Osmanlı Devleti’ni savaşa sürükleyen İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin önde gelenleri ülkeyi gizlice terk ettiler.
Ahmet İzzet Paşa başkanlığında bir yeni hükümet kurularak ateşkes önerisinde bulunuldu. Antlaşma Limini adasının Mondros limanında Rauf Bey’in (Bahriye Nazırı) başkanlığındaki bir heyet tarafından imzalandı (Anlaşma devletleri adını İngiliz Amiral Caılthorpe imzalamıştır) 30 Ekim 198.
Osmanlı Devleti için çok ağır şartların yer aldığı anlaşmanın başlıca maddeleri şunlardır.
1. Çanakkale ve İstanbul boğazları açılacak, Karadeniz’e serbestçe geçiş sağlanacak ve bu yerlerdeki istihkâmlar İtilâf Devletleri tarafından işgal edilecekti.
2. Osmanlı Ordusu terhis edilecek, orduya ait silah ve cephaneler İtilâf Devletleri tarafından denetim altına alınacaktı.
3. Sahil koruma için kullanılacak küçük gemiler dışındaki Osmanlı donanması İtilâf Devletleri’nin gösterecekleri limanlarda gözaltında tutulacaktı.
4. İtilâf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik noktayı işgal edebileceklerdi. ( 7. Madde: anlaşmanın en ağır maddesi idi. Buna göre istedikleri her yeri işgal edebilirlerdi.)
5. Hükümet yazışmaları dışındaki bütün haberleşme, İtilâf Devletleri tarafından kontrol edilecek; Toros tünelleri işgal edilecekti.
6. İtilâf Devletleri, Osmanlı demir yolları ve ticaret gemilerinden yararlanabileceklerdi.
7. Hicaz, Yemen, Suriye, Irak, Tarablusgarp ve Bingazi’deki Türk birlikleri en yakın İtilâf Devletleri’ne teslim olacaktı.
8. Doğu Anadolu’daki altı vilayette (Erzurum, Sivas, Elazığ, Van, Bitli ve Diyarbakır) bir karışıklık çıkması halinde, İtilâf Devletleri bu vilayetlerin her hangi bir kısmını işgal edebileceklerdi. (Madde 24: Bu madde ile Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurma fikri yatmaktadır.)
Mütareke Dönemi-Gizli Antlaşmalar ve Wilson İlkeleri:
Mütareke Dönemi; Kurtuluş tarihinde 30 Ekim 1918’den 19 Mayıs 1919’a kadar geçen 6 aylık döneme denir. Bu dönem ümitsizlik devlet otoritesinin çok zayıfladığı, azınlıkların şımardığı, sıkıntılı bir bekleyiş dönemidir. 13 Kasımda İstanbul’a düşman donanmasının girdiği yine M. Kemal de; “Geldikleri gibi giderler!” demiştir. Osmanlı Devleti’ni yıkma ve parçalama planları geçen yüz yıldan başlamakla beraber ilk kez kağıt üzerinde paylaşma girmeleri Mart 1915’te başlamış ve 26 Nisan 1916’da Sykes-Picot (Seyko Piko) Antlaşmasına göre aşağıdaki şeklini almıştır. Yani; İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya savaştan kendilerinin galip çıkacaklarını anlayınca, Osmanlı toprakları için şöyle bir paylaşma planı çizmişlerdi.
İngiltere: Akka, Hayfa Limanları, Irak ve Ürdün bölgesini
Fransa: Kilikya, Kayseri, Harput, Suriye ve Musul
Rusya:Boğazlar, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi verilecekti.
İtalya’nın saf değiştirmesi ile İtalya’ya da; Batı Akdeniz, Ege ve Konya’ya kadar olan yerler verilecekti.
Fakat; Rusya 1917 ihtilali ile savaştan çekildiği için paylaşma planında değişme oldu. Doğu Anadolu’da Bağımsız bir Ermeni Devleti düşünüldü. Boğazlar ise ortak bir yönetim altına alınacaktı. İtalya’ya vaat edilen bazı yerler Yunanistan’a verilmiştir.
1917’de Rusya’da meydana gelen Bolşevik İhtilali sonunda, Çarlık yönetimi yıkılmıştır. Yeni yönetim, savaştan çekilme kararı almıştır. Nitekim Sovyet Raysa, İttifak devletleri’yle Brest Litowsk Antalması’nı imzalayarak savaştan çekilmiştir (3 Mart 1918)
Bu antlaşma ile Sovyet Rusya; Osmanlı Devleti’nden Berlin Antaşması’yla (1878) alınan Kars, Ardahan ve Batum’u da geri vermiştir.
Tehcir Kanunu:Tehcir; zorunlu göç anlamındadır. Doğu Anadolu’daki Rus işgali sırasında Ermenilerin, Ruslarla işbirliği yapmaları üzerine çıkarılmıştır. Anadolu’daki Ermeniler Suriye’ye zorunlu göçe tabii tutulmuşlardır.
1915 Ermeni Olayları:
I.Dünya Savaşı’nın şiddetlenerek sürdüğü ve Eli silah tutan Türk erkeklerinin cephelerde bulunmasını fırsat bilen Ermeni vatandaşları Rusya ve Batılı devletlerin kışkırtması sonucu seferberlik ilanına rağmen askere gitmediler. Askerde olan Ermeniler firar ederek isyan eden Ermeni çetelerine katıldılar.
Hınça ve Taşnak komitelerinin öncülüğünde Anadolu’nun bir çok yerinde isyan başlattılar. Osmanlı kuvvetlerini arkadan vuran Ermeniler, Osmanlı birliklerinin harekâtını engellemek için ikmal yollarını kestiler, köprü ve yolları imha ettiler, ordunun geçeceği güzergahlardaki yerleşim yerlerini tahrip ettiler. Böylece amaçları Osmanlı Ordusu’nun yiyecek, su ve gıda bakımından yoksun kalmasına neden olmuşlardır. Çünkü Osmanlı ordusunun geçeceği güzergahlardaki köyler yakılarak su kanalları tahrip edildi. Büyük katliamlar yapıldı. Van, Iğdır, Nahçivan,, Kayseri, Maraş, Muş, Bitlis’te büyük katliamlar yaptılar. Ermeniler böylece Rus işgalini kolaylaştırmışlardır.
I. Dünya Savaşı’nın en şiddetli olarak sürdüğü Çanakkale Cephesinde ölüm kalım mücadelesi verilmekteydi. Osmanlı Devleti Osmanlı – Rus işbirliğini engellemek için bir takım tedbirler almıştır. Bunun için 24 Nisan 1915’te “Ermeni komite merkezlerinin kapatılması, belgelerine el konulması ve komite başkanlarının tutuklanması’nı bir genelge ile tüm komutanlıklara bildirdi. Bu genelge üzerine İstanbul’da Hınçak ve Taşnak komite büroları kapatılarak üyeleri tutuklandı. Ermenilerin 1915 olaylarının yıl dönümü olarak andıkları 24 Nisan günü bu genelgenin yayımlandığı gündür.
Alınan bu önlemler sonuç vermeyince 27 Mayıs 1915’te Tehcir (Göç) Kanunu çıkarıldı. Bu yasa ile Ruslarla iş birliği yaparak katliama girişen Ermeniler bulundukları yerlerde tehlike oluşturdukları için yaşadıkları illerinden güvenli bir Osmanlı toprağı olan Suriye’ye göç ettirildiler. I. Dünya Savaşı’nın sona ermesi halinde uygulanmak üzere tehcir Kanunu’na tabi tutulan Ermenilerin dönüşlerini düzenleyen Geri Dönüş Kararnamesi yayınlanmıştır.
Savaşın Bitişi Ve Yapılan Antlaşmalar
Savaştan çekilen ilk devlet Sovyet Rusya’dır. Bir süre sonra ABD Wilson İlkelerini yayınlayarak savaşa girdi. Almanya’dan aldığı desteği kesilince Bulgaristan ateşkes isteyerek savaştan çekildi. Avusturya – Macaristan’da ise iç karışıklıklar nedeniyle savaştan çekildi. Bulgaristan’ın Savaştan çekilmesiyle Almanya ile Osmanlı Devleti’nin irtibatı koptu. İstanbul ve Boğarların İhtilaf devletlerinin tehlikesi altına girince Osmanlılar da barış istemek zorunda kaldılar. Batı Cephesinde yenilgiyi uğrayan Almanya’nın da barış isteğiyle savaş bitti.
Versay (28- Haziran – 1919) : Almanya ile; Versay
Sen Jerman(10 - Eylül -1919): Avusturya ile; Sen Jermen antlaşması yapıldı
Nöyyi:Bulgaristan ile; Nöyyi antlaşması 27-Kasım- 1919
Triyanon: Macaristan ile; Triyanon 4 - Haziran -1920
Sevr(10- Ağustos -1920): Osmanlılarla Sevr Sevr antlaşmalarını imzaladılar.
İşgal Edilen Yerler:
İtilaf Devletleri 13-Kasım -1918 'de İstanbul'a çıkarma yaptılar.
İngilizler;Musul, Urfa, Maraş ve Antep'i işgal ettiler. Fransızlar: Adana dolaylarını işgal ettiler.
İtalyanlar:Konya ve Antalya dolaylarını işgal ettiler. Yunanlılar: İzmir'den başlayarak bütün Batı Anadolu'yu işgal ettiler.
Uyarı:İngilizler Fransızlarla anlaşarak Urfa, Maraş ve Antep'i Fransızlara devrettiler.
WİLSON İLKELERİ
Amerika Birleşik Devletleri Cumhurbaşkanı Wilson'un savaşa girmeden önce
barışın hangi şartlarda sağlanması gerektiğini “Wilson İlkeleri” ile yayınladı. Fakat uyan olmadı. 8- Ocak - 1918'de ilan edilen 14 maddenin önemli maddeleri;
Osmanlı Devleti'nde Türklerin oturdukları bölgelere kesin egemenlik hakkı, tanınmalıdır. Diğer milletlere ise kendini yönetme hakkı verilmelidir.
Boğazların güvenliği sağlandığı taktirde bütün devletlerin ticaret gemilerine açık olmalıdır.
Devletler kendi aralarında gizli antlaşmalar imzalamayacaktır. Galip devletler yenilenlerden savaş tazminatı ve toprak almayacaktır.
Devletler arasındaki anlaşmazlıkları barış yolu ile çözümleyecek milletler arası bir teşkilat kurulacak.
Not: Bu amaçla Cemiyeti - Akvam kurulmuştur.
Not: Bu ilkeleri istemeyerek kabul eden İtilaf Devletleri, aslında bunları çıkarlarına ters buluyorlardı. Fakat İtilaf Devletleri, bu ilkeleri kendi çıkarlarına göre uygulamışlardır.
Not: Wilson İlkeleri'nin yayınlanmasının temel amacı; ABD'nin Avrupa ve Ortadoğu'da güç sahibi olmak istemesidir.
-Wılson ilkeleri Türkler açısından iyi sonuç doğurmamıştır. Çünkü Osmanlı hükümeti Wilson İlkelerine güvenerek Mondros ve Sevr antlaşmalarını imzalamaları Anadolu’da yüz binlerce Türk’ün katledilmesine neden olmuştur. Azınlıklar Wilson İlkelerine uygun kendi devletlerini kurmaları için Anadolu’daki Türkleri katlederek veya baskı yaparak göçe zorlamışlardır. Bu da Anadolu’da yüz binlerce masum halkın katledilmesine neden olmuştur.