Adjectives- Sıfatlar

SIFATLAR-adjective

 İsimleri niteleyen kelimelere sıfat ( adjective ) denir.

 - a beautiful house -  güzel bir ev

- the fast car -           hızlı araba

 Bu cümlelerde picture ( resim ) ve horse ( at ) kelimeleri isimdir. Beautiful ( güzel ) ve fast ( hızlı ) kelimeleri ise sıfattır. Yani beautiful kelimesi house kelimesini, fast kelimesi ise car kelimesini nitelemektedir.

  Zamirler ismin yerine kullanılan kelimeler oldukları için sıfatlar tarafından nitelenebilirler. 

 açık (kapalı)     open (closed)    oupın

                                   klouzd

ağır (hafif)       heavy (light)      hevi                 

açık (kapalı)     open (closed)    oupın

                                   klouzd

ağır (hafif)       heavy (light)      hevi

                          layt

akıllı                clever               klevı     

           Abbas Ali is a very clever man.

            Abbas Ali çok akıllı bir adam.

aydınlık           light      (layt)

büyük              big        (big)

boş                  empty   (emti)

çirkin               ugly      (agli)

dolu                 full        (ful)

eski                  old        (ould)

fena                 bad       (bed

genç                young   (yang)

güçlü (güçsüz)strong  (weak)(strong)

güzel               beautiful (biu:tifıl)                                

iyi                    good     (gud)   

            İs İrem Nur good girl.

             İrem Nur iyi bir kız mı?

Iri,geniş, büyük       large     (la:c)   

           This shirt is too large.

             Bu gömlek çok büyüktür.          

Kapalı,              close     (klouz

1. kapamak, kapanmak

            Please close the window.

            Lütfen pencereyi kapatın.                                      

2. yakın

            The bakery is close to the bank.

            Fırın bankaya yakın.

karanlık           dark      (da:k)

kirli                  dirty      (dö:ti

kolay                easy     (i:zi)

kötü                 bad       (bed)

küçük               small    (smo:l)

mutlu (üzgün)  happy (sad)(hepi)

                                   sed

sağ                  right      (rayt)

sıcak                hot       (hot)

şişman             fat        (fet)

soğuk               cold      (kould

the coffee ist cold:

               kahve soğuktur.

renkler            colours  (kalız)

sarı           yellow   (yeleu)

siyah          black  (blek)

sol             left  (left)

mavi          blue   (blu: )              

is the carpet blou

      Halı mavi mi?

kahverengibrown   (braun)

kırmızı       red       (red)

beyaz         white    (wayt)

yeşil           gren      (gri:n)

temiz (kirli)      clean(dirty)(kli:n)

                                dö:ti

uzun                long      (long)

uzun (kısa)       tall (short)(to:l

yaşlı                 old        (old)         İs Helen old? Helen yaşlı mı?       

yavaş (hızlı)     slow (fast)(slou ) The dance was very slow. Dans çok yavaştı.

yeni                 new      (niyu)

zayıf                thin       (tin)

zor                   hard      (ha:d

 Zamirler ismin yerine kullanılan kelimeler oldukları için sıfatlar tarafından nitelenebilirler.

 - He is strong, handsome, rich and humble.

Güçlü, yakışıklı, zengin ve alçak gönüllüdür.

 - They are old but excellent.

   Eski fakat ve mükemmeldirler.

 Bu cümlelerde sıfatlar zamirleri nitelemektedirler.

 Türkçede olduğu gibi İngilizcede de sıfatlar, niteledikleri isimlerden önce gelirler. Tekil, çoğul farketmez.

 - a good man        - iyi bir adam

- good men          - iyi adamlar

- a beautiful rose- güzel bir gül

 Bir isimden önce birden fazla sıfat gelebilir. Sıfatların araları virgül ile ayrılabilir veya virgülsüz de yazılabilir.

 - a big fat man               - büyük şişman bir adam

- the thin, tall woman    - uzun, ince kadın

 Renk bildiren iki sıfat arka arkaya geldiği zaman aralarına “and” konur. İkiden fazla renk arka arkaya gelince son iki rengin arasına and konur.

 - the yellow and red uniform.    - Sarı kırmızı üniforma.

-a white, blue and green tent.   - beyaz, mavi ve yeşil ( karışımı ) çadır

  Bir isimden önce birden fazla nitelik sıfatı gelmesi icap ettiği zaman, her zaman olmasa da çoğunlukla dikkat edilen bir sıra vardır. Genel nitelikler özel niteliklerden önce gelir. Aşağıda belirtilen sıra takip edilir, ama bu istisnası olmayan kesin bir kural değildir. Bazen sıralama değişebilir.

 Genel mana + büyüklük, küçüklük + yaş, eskilik, yenilik + renk + ait olduğu belde + neden yapıldığı

 A beautiful large brand - new yellow British golden spoon.

Ggüzel, büyük, yepyeni, sarı, İngiliz yapısı, altın bir kaşık.

 - an old Turkish woman- Yaşlı bir Türk kadını

- a nice woolen sweater- Güzel bir yün kazak

 ►Sıfatlar genel olarak isimleri nitelemekle beraber bazen fiilleri de nitelerler. Bu fiiller sınırlıdır :

 be / get / become / seem / appear / look / smell / sound / taste / feel.

  - Be quiet. Don’t be noisy.

    Sessiz ol. Gürültücü olma.

- The cat is getting wet in the rain.

   Kedi yağmurda ıslanıyor.

- Last night he became ill.

   Dün gece hasta oldu.

- Your coffee tastes wonderful.

Kahveniz mükemmel (lezettli)

- The fish smells bad.

   Bu  balık kötü kokuyor.

- You look happy today.Bugün mutlu görünüyorsun.

    İngilizcede sıfatların çoğu hem isimlerden önce gelip sıfat tamlaması yaparlar hem de be, seem, look gibi fiillerden sonra yüklem olarak gelirler.

 - a fat man                        - şişman bir adam

- The man is fat.                - Adam şişmandır.

- easy questions                - kolay sorular

- The questions are easy. - Sorular kolaydır.

- a sad boy.                          - üzgün bir çocuk

- The boy looks sad.             - Çocuk üzgün görünüyor.

 Predicative adjectives

 ►Bazı sıfatlar ise sadece predicative ( yüklem ) olarak kullanılırlar. Bu sıfatları isimlerin önüne getiremeyiz. Bu sıfatlardan en çok kullanılanları şunlardır.

 asleep, awake, alike, afraid, alive, alone, ashamed, glad, pleased, sorry, upset, elder.

 - The man is asleep. Adam uykuda.

 Attributive adjectives

 ►Bir de bunların tam tersi olarak yani attributive ( niteleyici ) olarak kullanılan ancak predicative ( yüklem ) olarak kullanılamayan sıfatlar vardır. Bunlar şu sıfatlardır.

 chief, main, principal, sheer, utter, mere, only, sole, total

 - His shoop is on the main street.

 Onun dükkanı ana caddededir.   

 

iyi                    good                 gud      

İs İrem Nur good girl.

             İrem iyi bir kız mı?

 

Iri,geniş, büyük            large                 la:c      

This shirt is too large.

             Bu gömlek çok büyüktür.

           

Kapalı,                        close                 klouz    

1. kapamak, kapanmak

            Please close the window.

                                                          

2. yakın

            The bakery is close to the bank.

            Fırın bankaya yakın.

karanlık           dark                  da:k

kirli                  dirty                  dö:ti

kolay                easy                 i:zi

kötü                 bad                  bed

küçük               small                smo:l

mutlu (üzgün)  happy (sad)       hepi

                                   sed

sağ                  right                 rayt

sıcak                hot                   hot

şişman             fat                    fet

soğuk               cold                  kould               

the coffee ist cold:

               kahve soğuktur.

renkler                        colours              kalız

sarı                        yellow               yeleu

siyah          black                blek

sol             left                   left

mavi          blue                  blu:                 

is the carpet blou

      Halı mavi mi?

kahverengibrown               braun

kırmızı       red                   red

beyaz         white                wayt

yeşil           gren                 gri:n

temiz (kirli)      clean(dirty)        kli:n

                                dö:ti

uzun                long                  long

uzun (kısa)       tall (short)         to:l      

yaşlı                 old                   old                  

İs Helen old?

Helen yaşlı mı?

yavaş (hızlı)     slow(fast)          slou

The dance was very slow.

Dans çok yavaştı.

yeni                 new                  niyu

zayıf                thin                  tin

zor                   hard                 ha:d

  

 

Google+ WhatsApp