1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ve Önemi

1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ve Önemi

1174 yılında yapılan Küçük Kaynarca Antlaşması 18. yüzyılda Osmanlıların imzaladığı en ağır antlaşmalardan biri olarak tarihe geçmiştir.

KÜÇÜK KAYNARCA ANTALŞAMASI (1774  )

 (1768-1774) Lehistan Sorunu ve Osmanlı- Rus Savaşları 

 1760 yıllarında Rusya'nın başında Çariçe II. Katerina bulunuyordu. Katerina, Petro' nun vasiyeti üzerine,

-Karadeniz'e inmek 

-Kırım ve Kafkasya'yı almak istiyordu. 

-Balkanlarda Rusya’ya bağlı Hıristiyan krallıklar kurmak istiyordu.

Leh (Polonya) Kralı’nın ölümü üzerine Katerina kendi denetiminde olan birini seçtirdi. Fakat Lehistan vatanseverler bunu kabul etmeyerek ayaklandılar. Rusya bunun üzerine Lehistan'a asker gönderdi ve Lehistan'da büyük katliamda bulundular.
Rus askerlerinin önünden kaçan Lehliler Osmanlı'ya sığındı. 
Ruslar Osmanlıları takip ederek Osmanlı topraklarına saldırdılar ve Balkan milletlerini isyana kışkırttılar. 
Bu olaylar sonunda Osmanlılar Ruslara savaş ilan etti. Ama kış nedeniyle savaş İlkbahara ertelendi. Kış boşunca Osmanlı ordusu hiç bir hazırlık yapmazken, Ruslar kış boşunca savaş hazırlığı yaptılar.

Rusların İngilizlerin de yardımı ile Akdeniz'e gererek Osmanlı donanmalarını yakmasıyla Osmanlı - Rus savaşları başladı. Osmanlı-Rus Savaşı tam 6 yıl sürdü (1768). Ruslar bu sürede Eflâk ve Boğdan'ı ele geçirerek Kırım'ı da işgal ettiler. 
Ancak Osmanlıların Balkanlarda Rusya karşısındaki yenilgileri devam etti.
Ruslar Kartal Ovası Muharebesi'nde, Osmanlı yeniçerileri ve Kırım tatarlarından oluşan büyük bir orduyu ağır bir yenilgiye uğrattı. Yine herzamanki gibi bazı taktik hataları yüzünden Osmanlılar bir defa daha yenilmişlerdir. 100 bin Osmanlı askerlerinden üçte biri savaş meydanında üçte biri de geri çekilip Tuna nehrini geçerken boğularak ölmesi çok hazin bir sonuca neden olmuştur. 
Bu meydan muharebeleri akabinde savaşın yönü tamamen Osmanlı İmparatorluğu aleyhine döndü. 
Rus birlikleri İsmail, Akkerman, Bender kalelerini ellerine geçirdiler. Ayrıca Çariçe II. Katerina Aleksey Grigoryeviç Orlov komutasındaki Rus donanmasını Baltık Denizi'nden Akdeniz'e gönderdi.
Artık yeniçeriler isyan çıkarmaktan başka bir işe yaramamaktaydı. 
Baltık Denizinden hareket eden Rus Donanması İngilizlerin yardımıyla Cebelitarık Boğazı’nı geçerek Akdeniz'e girdi. 
İlk defa Akdeniz'e  giren Rus donanması İzmir yakınlarında Çeşme burnu ile Sakız adası arasında Osmanlı donanmasıyla savaşa tutuştu. 5-7 Temmuz 1770 tarihleri arasında yapılan bu savaşta Rus donanması Osmanlıları büyük bir yenilgiye uğrattı. 
Çeşme yakınlarında Osmanlı Donanmasını yaktılar (1770).  Cezayirli Hasan Paşa bir müddet sonra Rusları Akdeniz’den çıkardı. Prusya, Avusturya ve Rusya; Polonya (Lehistan)'yı aralarında paylaştılar. 
 III. Mustafa kederinden öldü (1774). Yerine I. Abdülhamit padişah oldu.
 Bu sırada Rus kuvvetleri sadrazam Muhsinzade Mehmet Paşayı kuşatma altına alması üzerine Osmanlıları barışa zorladı. Ayrıca Rusların Balkan topraklarında ilerlemeleri Avusturya ve Prusya'yı endişelendirdi. Bu iki ülkenin araya girmesi  üzerine Ruslar ile Küçük Kaynarca Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma Osmanlıların imzaladığı şartları en ağır antlaşma olmuştur. 

 Küçüç Kaynarca Antaşması:

 Küçük Kaynarca Anlaşması; Sadrazam Muhsinzade'nin isteği üzerine Ruslar ile şartları çok ağır olan bir anlaşma imzalandı. Buna göre;

1.Kırım'a Bağımsızlık verilecek. Sadece dini bakımdan halifeye bağlı kalınacak.

2.Kuzey Kafkasya'nın bazı yerleri,  Kılburnu, Yenikale, Kerç ve Azak kaleleri Ruslara verildi.

3.Ruslar; Eflak, Boğdan ve Akdeniz' deki adaları ve Gürcistan’daki bazı toprakları geri veriyordu. Ancak buraların halkının ihanetinden dolayı affını istiyordu.

4. Ruslar Karadeniz ve Akdeniz sularında serbestçe dolaşabilecek ve Fransa ile İngilizlere tanınan  Kapitülasyonlardan faydalanacaklar.      

5. Rus Hıristiyanları ve rahipleri, kutsal yerleri serbestçe ziyaret edebilecekti. 

6.Osmanlı Devleti Savaş tazminatı ödeyecek.

7. Ruslar, Balkanlarda istediği yerde konsolosluk açabilecek ve İstanbul'da daimi elçiliği bulunacaktı

Not: Anlaşmanın gerçek metinlerinin hiçbirinde Ortodoks Hıristiyanların himayesinin Ruslara verildiğini belirten madde olmamasına rağmen Ruslar, 1775 yılında antlaşmanın değiştirilmiş Fransızca metinine Ortodoks Hıristiyanların Rusların himayesinde olduğunu belirten madde ekleyerek dünya kamuoyunda Osmanlı devleti üzerinde baskı oluşturmaya çalıştırlar. 

Küçük Kaynarca Antlaşması’nın Önemi:

En önemli madde; Kırım’a bağımsızlık verilerek Osmanlıdan koparılması olmuştur.

Ruslar,  Ortodoks Hıristiyanlığını koruma görevini üslenmesidir. Bundan da anlaşılacağı gibi Karadeniz'e bir daha sahip olamama, ikincisi ise Rusya iç işlerimize karışma hakkını elde ediyordu.

 Osmanlı Devleti tarihinde ilk defa savaş tazminatı ödedi. Bu durum Osmanlı hazinesini olumsuz yönde etkilemiştir.

Küçük Kaynarca Antlaşması Osmanlı Devleti’nin uluslararası saygınlığını kaybettirmiştir. Bu antlaşma XVIII. Yüzyıldaki yaptığı en ağır antlaşmadır.

Osmanlı tarihinde Rusya’ya ilk kapitülasyonlar bu antlaşma ile verilmiştir.

Bu antlaşma ile Karadeniz Türk gölü olma özelliğini yitirmiş, Karadeniz’in kuzey sahilleri Rusların denetimine girdi.  

Rusya ve Avusturya Grek ve Dakya Projesi'ni gündeme getirmişlerdir.

Google+ WhatsApp