17. VE 18. YÜZYILDA AVRUPA
Avrupa’daki kuvvetler dengesini kendi lehine çevirmeyi başaran Fransa’ya karşı İngiltere, Avrupa hürriyetinin savunucusu olarak ortaya çıktı.
Kazandığı zaferle gücünü iyice artıran Fransa kralı XIV. Lou: “Devlet demek ben demektir.” sözü ile mutlakiyet anlayışını katı bir şekilde uygulayacağını gösterdi.
İngiltere’nin yanında Avusturya ve Portekiz yer aldı. Fransa, İspanya ile yaptığı Veraset Savaşları (1701-1713) ’ndan başarıyla çıkıp İspanya’yı topraklarına kattı. İspanya’ya karşı başarılı olan Fransa, Avusturya ile yaptığı Veraset Savaşı (1740-1748) ve Yedi Yıl Savaşları’ndan (1756-1763) yenilgiyle çıktı. Bu savaşlar sonunda Fransa’nın ekonomisi oldukça zayıfladı.
İNGİLTERE’DE İÇ KARIŞIKLIK VE MEŞRUTİ YÖNETİM ANLAYIŞI
İngiltere, Otuz Yıl Savaşları’na katılmamıştı. İngiltere kraliçesi I. Elizabeth de tıpkı Fransa kralı gibi merkezi otoritesinin artıran uygulamalar yaptıysa da 1640’ta çıkan iç isyanlar sonucunda parlamenter sisteme geçişi kabul etmek zorunda kaldı. Meşrutiyet yönetiminin başladığı İngiltere, cumhuriyete geçişin de ilk adımlarını atmış oldu.
YEDİ YIL SAVAŞLARI (1756-1763) ve HUBERTTUSBURG ANTLAŞMASI
Avusturya Veraset Savaşları sonunda yapılan “Ekslaşapel Antlaşması” Avrupalı devletleri memnun etmemiş; kaybettiklerini geril almak ve sömürgelerini genişletmek amacıyla savaşları yeniden başlamıştır.
Yedi Yıl Savaşları Avrupa’da;
Prusya’ya karşı Fransa, Rusya ve İtalyan devletleri arasında gerçekleşirken;
Okyanuslarda da İngiltere’ye karşı, Fransa, İspanya ve Hollanda arasında gerçekleşmiştir.
Savaşı kazanan taraflar İngiltere ve Prusya olmuştur.
Yedi Yıl Savaşları, 1763’te imzalanan Paris ve Huberttusburg Antlaşması ile sonuçlandı.
İngiltere, Paris Antlaşması ile Fransa, İspanya ve Hollanda’dan geniş sömürgeler elde edip dünyanın en güçlü sömürge imparatorluğu durumuna geldi.
Huberttusburg Antaşası ile de Prusya, Avrupa’nın en güçlü kara devleti haline geldi.