17 Ağustos Depremi ve Ortaya Çıkan Sorunlar
Aşağıdaki metin ve resimden yola çıkarak 17 Ağustos Depremi'nin insanların psikolojisi ve toplum üzerindeki etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
29 yaşındaki A. L. her akşam yaptığı gibi yatmaya hazırlanıyor. Açık olan TV'yi kapatmıyor, sadece sesini biraz kısıyor. Evdeki kız kardeşinin odasına bir göz atıyor, kapısını hafif aralık bırakıyor. TV'nin karşısındaki kanepenin karşısına kuruluyor, hafif uzanır gibi yapıyor. Uykusu çok ama içeride onu bekleyen yatağına gitmeyi aklından bile geçirmiyor. Bir yastık ve bir pikeyle birlikte rutin gecelerinden birine daha hazırlanıyor.
17 Ağustos 1999’da meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki depremin merkez üssü, İzmit’ in 12 km. güney doğusunda, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunmaktadır. Deprem, kentleşme ve nüfus yoğunluğunun fazla olduğu, önemli endüstri tesislerinin bulunduğu İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bolu, Bursa, Zonguldak, Eskişehir ve Yalova illerinde can ve mal kaybının oldukça fazla olmasına sebep olmuştur. Depremin yaşandığı bölgede, Türkiye’nin çeşitli illerinden göç eden insanların bulunması depremin etkilerini yurt geneline yaymıştır.
17 Ağustos depreminin sanayi tesislerine zarar vermesi; iş gücü, üretim ve ihracat kaybı Türk ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Devlet Plânlama Teşkilatı tarafından yapılan çalışmalar sonucunda 7 Eylül 1999 tarihli raporla ekonomik kayıp 9-13 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. Tabloda da görüldüğü gibi çok sayıda bina hasar görmüştür.
Depremden etkilenen insanlar uzun süre yaşadıkları korku ve acının psikolojik etkilerini üzerlerinden atamamışlardır. Depremden sonra devletimiz depremzedeler için önce geçici, sonra kalıcı konutlar yapmıştır. Yeni çıkarılan kanunlarla zorunlu deprem sigortası mecburiyeti getirilmiş, imar alanları ve ruhsatları daha sıkı kontrol altına alınmıştır. Arama ve kurtarma birimlerinin sayısı artırılmıştır.