İslam Kültür ve Medeniyeti
İslâm Kültür ve Medeniyeti; Ordu, Devlet Yapısı, Yönetim
-Mekkelilerin İslâmiyet’e karşı çıkmalarının sebepleri:
-Zenginlerin ekonomik çıkarlarını kaybetmekten korkmaları
-İslâmiyet’in puta tapıcılığı reddetmesi
-İslâmiyet’in insanları köle ve soylu ayrımı yapmadan eşit kabul etmesi
-Mekkelilerin geleneklerine bağlı olmaları
-İslâmiyet’in öldükten sonra dirilme inancını getirmesi
- İslamiyet’in kabile üstünlüğü anlayışını ve kötü alışkanlıkları reddetmesi
-40 yaşın üstünde olan erkeklerin katıldığı Mekke’nin ileri gelenleri, Darü’n-Nedve denilen yönetim merkezinde, kentin yönetimi ile ilgili toplantılar yapar ve Mekke ile ilgili kararlar alırlardı.
-Araplar, hac mevsimini kapsayan aylarda kavgadan uzak kalırlardı. Bu nedenle kavgasız geçen bu zamana "haram aylar" denirdi.
-Arabistan’da puta tapanların yanı sıra Musevilik ve Hıristiyanlık gibi tek tanrılı dinler de bulunuyordu. Ayrıca putlara tapmayan, Allah’ın bir olduğuna inanan kişiler de vardı. Hz. İbrahim (a.s)'ın dinine inanan ve namaz kılanlara "Hanif" denirdi.
-Arapların çoğu göçebeydi. Göçebe yaşam sürdüren Araplara bedevi denirdi.
-Arapça, zengin ve gelişmiş bir dil olup Sami dil ailesindendir. İslâmiyet öncesi Arap edebiyatına ait eserler daha çok, hitabet ile şiir dalında verilmiştir. Mekke’de her yıl Ukâz Panayır’ı açılır ve burada şiir yarışmaları düzenlenirdi. Burada düzenlenen yarışmada birinci gelen şiirler, bir yıl boyunca Kâbe’nin duvarına asılırdı.
-745 yılında Horasan’da Ebu Müslim’in Emevilere karşı başlattığı ayaklanma kısa zamanda gelişti. Ayaklanmanın başarılı olması üzerine Irak’a giren Ebu Müslim, Abbasoğullarından Ebul Abbas Abdullah’ı halife ilan etti (750). Son Emevi halifesi Mervan, Abbasi taraftarları ile yaptığı savaşta yenildi ve Mısır’a kaçtı. Bütün Emevi soyu kılıçtan geçirildi.
-Harun Reşit’in çocukları Emin, Memun ve Mutasım dönemlerinde bilim, kültür ve sanat alanlarında büyük gelişmeler oldu.
Ordu: Her erkek asker sayılırdı. İlk kez Hz. Muhammet zamanında kuruldu.
-Askerlik; İslamiyet’te Cihat fikrinden dolayı bütün erkekler asker sayılırdı.
-Donanma; Donanma ilk kez üçüncü Halife Hz. Osman zamanında kurulmuştur. Emeviler; Suriye Filistin ve Afrika’da donanma kurmuşlardı.
-İslâm dininin temeli olan Kur’an, aynı zamanda İslâm medeniyetinin de temeli olmuştur. Araplar, İslâmiyet öncesi dönemde önemli bir medeniyete sahip değillerdi. Araplar, İslâmiyet’in verdiği inanç ve heyecanla bir millet haline geldiler.
-Tıp alanında Yunan ve İran etkisinde kalındı ise de daha sonra Ebu Bekir Er Razi, İbni Sina gibi ünlü İslam tabipleri yetişti. Matematikte Hint rakamlarını kullanan Müslümanlar, bu sayede cebir (Matematik) trignometri ve logaritmayı buldular.
-Müslümanlar; matematikte “sıfır” rakamını bularak matematiğin gelişmesine büyük katkıda bulundular. El-Harizm’in "Cebir kitabı", Avrupa’da matematiğin öğrenilmesini sağladı.
-İbn-Haldun, İbn-i Rüşt, Farabi, İbn-i Sina gibi büyük filozofların görüş ve düşünceleri Avrupa’da uzun yıllar etkisini sürdürdü. Bu düşünceler, batıda akılcı düşüncenin de gelişmesine büyük etki yaptı.
-Dört halife seçimle iş başına gelmiştir.
-Emeviler zamanında Halifelik saltanat haline geldi.
-Abbasiler zamanında halifelere yardımcı vezirlik makamları kuruldu. Devlet işleri “divan” denilen bir mecliste görüşülmeye başlandı.
-İlk Adli Teşkilat Hz. Ömer zamanından kuruldu. Mahkemelere kadılar tayin edildi. İslâm ülkelerinde Müslüman olmayanların hak ve görevleri belirli kurallara bağlandı. Emeviler döneminde, mahkemelerde görüşülen davalar, mahkeme defterlerine kayıt edilmeye başlandı. Kadılar nikâh kıymak ve vasiyetleri yerine getirmekle de görevlendirildiler.
-Beytu’l Mal: Devlete ait gelirlerin toplandığı hazineye beytü’l mal adı verilmiştir. Bu ilk kez II. Halife zamanında oluşturulmuştur.
-Hz. Peygamberimizin son seferi Tebük Seferi'dir.
-Hz. Peygamberimiz (s...) döneminde yapığlan Mute Savaşı'na kendisi katılmamıştır, Savaş Bizans ile olmuştur.
-Müslümanların dini ve hukuki sorunları; “Fıkıh” kurallarına göre çözümlenirdi. Fıkıh, İslâm Hukuku demek olup temeli Kur’an ve hadislere dayanırdı.
-İlk altın ve gümüş para Emevi halifesi Abdülmelik zamanında basıldı. Altın paraya “dinar” gümüş paraya “dirhem” denirdi.
-Arap olmayan Müslümanlara “mevali” gayr-i müslümlere ise “zinniler” denirdir.
-İslam Dünyasında Bağdat, Kahire, Şam, Kurtuba bilim ve kültür merkezleri durumuna gelmişti.
-Abbasiler devrinde tarım ve sanayi gelişmiş, dünya ticareti Müslümanların eline geçmiştir. Müslümanlar sanat alanında; fethettik¬leri toplumların sanatlarından etkilen¬miş ve geliştirmişlerdir. Bölgeler arasında farklılık gösteren fakat kendine has özellikleri olan yüksek sanat anlayışı ortaya çıkmıştır.
Not: Resim ve heykelcilik yasaklandığından bu alanda gelişme olmamıştır. |
-Hz. Muhammed'den itibaren siyasi ve askeri liderlik tek kişide toplanmıştır. Dört Halife döneminde halifeler seçimle işbaşına gelmişlerdir.
-Emeviler ile birlikte hilafet saltanata dönüşmüştür.
-Vezirlik kurumu Abbasîler döneminde oluşturulmuştur.
-İslam devletlerine Medine, Küfe, Şam, Bağdat başkentlik yapmıştır. Hz. Ömer döneminde başlayan Cünd denilen ordugah şehirler oluşturulmuştur. Bunlar: Irak'ta Basra ve Küfe, Suriye'de Dımeşk, Filistin'de Remle, Mısır'da Fustat, Tunus'ta Keyrevan, İran'da Merv gibi şehirlerdir. Buralarda sürekli asker bulundurulurdu. Kara orduları komutanına 'Emirü'l-Umera', do¬nanma genel sorumlusuna da 'Emirü'l-Ma' denilmekteydi.
-Avrupalılar, teknik alanında da birçok şeyi, kâğıt yapımını, barut ve matbaa'yı İslam dünyasından öğrendiler.
İslam Devleti'nin genel gelirleri; zekat, sadaka, ganimetlerin beşte biri, öşür, haraç ve cizyedir.
Öşür: Müslüman halktan alınan onda bir (1/10) oranında toprak vergisi.
Haraç: Müslüman olmayanlardan alınan toprak vergisi
Cizye: Sağlıklı gayrimüslim erkeklerden askerlik görevi karşılığı alınan vergiye denir.
Siyer: *Hz. Muhammed’in hayatını konu alan eserlere "Siyer" ve savaşlarını konu alan eserlere de "Gazve" adı verilir.
Meğâzî; Rasûl-i Ekrem’in (s.a.v) gazve ve seriyyelerinin tarihine ve bu konuda yazılan kitaplara verilen isimdir.
Beytü'l Hikme: *İlk araştırma okulu Abbasi Halifesi Memun tarafından Bağdat’ta “Beytü’l Hikme” adıyla açıldı.
* Nizamü’l Mülk tarafından Bağdat’ta kurulan Nizamiye Medresesi dönemin en büyük eğitim-öğretim kurumu olmuştur.
* Kurtuba Medresesi: Endülüslerin kurduğu bu medrese’de Müslümanların yanı sırı dünyanın diğer taraflarından gelen öğrenciler de katılmış ve burada ders almışlardır.
İslâm kültür ve medeniyetlerinde bilimler genel olarak ikiye ayrılır:
a. İslâmî bilimler
b. Pozitif Bilimler (Sosyal ve Fen Bilimleri)
a. İslâmî bilimler:
Hz. Muhammed’in ölümünden sonra ortaya çıkan sorunların Kur’an-ı Kerim’e dayanılarak halledilmesi ile Kur’an’ın iyi anlaşılması için yapılan çalışmalar İslâmî bilimlerini doğurmuştur. Bunlar:
Tefsir: Kur’an-ı Kerim’i açıklayan ve yorumlayan bilimdir. Bu bilimle uğraşanlara müfessir denir. En ünlü müfessirler Taberi, Zemahşerî ve İbn-i Mesud idi.
Hadis: Hz. Muhammed’in Müslümanları aydınlatmak için söylediği sözlere hadis, yapmış olduğu davranışlara sünnet denir. Bu konularla ilgili bilime hadis bilimi adı verilir. Kur’an-ı Kerim’den sonra İslâm Dini’nin ikinci ana kaynağıdır. Hadis bilimiyle uğraşanlara muhaddis denir. En ünlü muhadisler; Buhari, Müslim, Ebû Davud, Tirmizi, İbn-i Mâce ve Neseî
Fıkıh: Kur’an-ı kerim’i ve hadisleri temel alan İslâm hukukudur. Bu bilimle uğraşanlara fakih ve fakihlerin verdikleri karara da içtihat denirdi. İmam Şafi, İmam Ahmet bin Hanbel bu bilimle uğraşmıştır.
Kelâm: Allah’ın birliğini, sıfatlarını, peygamberlik ve ahretle ilgili konuları akıl ve mantık yoluyla ispat eden bilimdir. En ünlü kelamcılar; ,
Farabî, İbn-i Sina ve Gazâli, İmam Maturidi, İmam Eş’ari’dir
b. Pozitif Bilimler,
Fen ve sosyal bilimler olarak ikiye ayrılır;
Sosyal Bilimleri:
Tarih:
İslâm tarihçileri, İslâm tarihinin yanı sıra dünya tarihi ile ilgili eserler de verdiler. En ünlü tarihçiler; Taberî, İbnü’l Esir, Mesudî ve İbn-i Haldun idi.
Coğrafya:
İslâm ülkelerinin sınırları genişledikçe bu ülkeleri gezen seyyahlar ve bilim adamları arttı. Mesudî, İdrisî, İbn-i Fadlan, İbn-i Havkal Mukaddesî ve İbn-i Batuta coğrafiya alanında eserler yazmışlar.
İslâm bilim adamları, birçok hastalığın tedavisi için çeşitli bitkilerden ilâçlar yaptılar.
Felsefe:
İslâm dünyasında felsefe bilimi, İlk Çağ Yunan eserlerinin incelenmesiyle başladı. Yunan filozoflarının görüşleri temel alınarak yeni görüşler ortaya konuldu. İslâm felsefesi buna bağlı olarak geliştirildi. En ünlü İslâm felsefecileri; Farabi, İbn-i Sina ve İbn-i Rüşd ve Kindi, idi.
Fen Bilimleri:
Astronomi:
İslâm dünyasında astronomiyle uğraşan en ünlü lipgiin Fezârî’dir. Fezari; “usturlap" adı verilen bir aletle yıldızların hareketlerini izlemiş, Güneş ve Ay tutulmalarının zamanını tahmin etmişti. Gece ve gündüzlerin kısalıp uzamasını gösteren cetveller hazırlamıştı.
El Harezmî ise, astronomi alanında çalışmaları vardır. Astronomi cetvelleri hazırlayarak yıldızların hareketlerini izlemişti.
El Birûnî dünyanın başlıca şehirlerinin enlem ve boylamlarını bulmuştur. Mısırlı İbn-i Yusuf sarkacı keşfetmiştir. Bu dönemde rasathaneler kurulmuştur.
Matematik:
Araplar Hint rakamlarını alarak matematikte kullandılar. Bu sayede cebir (matematik), trigonometri ve logaritmayı buldular. Sözü edilen alanlarda birçok eser verdiler. Bu dönemde cebir ve logaritma ile ilgili birçok gelişmeler yaşandı. Bu eserlerden Harezmi’nin “Hisabe’l-Cebr ve’l Mukabele” adlı eseri Avrupa dillerine çevrildi ve Avrupa’daki üniversitelerde yıllarca ders kitabı olarak okutuldu.
Muhammed İbn-i Musa yerin meridyen dairesini ölçmüş, İbn-i Cemşid ise ondalık kesir sistemini bulmuştur.
Kimya:
İslâm dünyasında bilinen en ünlü fizikçi ve aynı zamanda en ünlü kimyacı Câbir İbn-i Hayyan’dır. Câbir, ilk hassas teraziyi kullanmış, çeşitli madenlerin alaşımlarıyla yapay altın yapmaya çalışmıştır. Kumaş ve deri boyama yöntemlerini geliştirmiştir. Atomun parçalanabileceğini yüzyıllar öncesinden belirterek bu konuda çalışma yapanlara öncülük etti.
Riyazî ise; sülfürik asidi bulmuştur.
Tıp ve Eczacılık:
Bu alanda en ünlü bilim adamları İbn-i Sina ve Ebubekir er- Razi idi. İbn-i Sina’nın El Kanun Fi’t Tıbb (Tıbbın Kanunu) adlı eseri 500 yıl boyunca Avrupa’da temel tıp kitabı olarak okutulmuştur. Yine Razi’nin çiçek ve kızamık, alerjik ve astım hastalıklarını konu edindiği eserleri de Avrupa’da okutulmuştur.
Ebul Kasım Zehravi: Ameliyat yapan ve ameliyat için dikiş inesi için katgül icat edilmiştir.
Fizik:
İslam dünyasının ünlü fizik âlimi İbnü’l Heysem, ışığın yansıması konusunda çok önemli buluşlar yaptı. İbnil Heysem; kamera ve fotograf makinasının ilk icadını yapan bir bilgindir.
El Cezeri: Mühendislik ürünü olan pistonları bulmuştur. Zamanı gösteren filli saat bulmuştur.
1136 yılında Cizre'nin Tor mahallesinde doğmuştur. Sibernetik alanın kurucusu kabul edilen, fizikçi, robot ve matrix ustası bilim adamı "İsmail Ebul İz Bin Rezzaz El-Cezeri" 1206'te Cizre'de öldü. Lakabını yaşadığı şehirden alan El Cezeri, öğrenimini Camia Medresesi'nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve pek çok ilke ve buluşa imza attı.
Dünya bilim tarihi açısından bugünkü sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim adamı olan Cezeri'nin yaptığı otomatik makineler günümüz mekanik ve sibernetik bilimlerinin temel taşlarını oluşturmaktadır."Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap" (El Câmi-u’l Beyn’el İlmî ve El-Amelî’en Nâfi fî Sınâ'ati'l Hiyel, adlı eserinde ortaya koydu. 50'den fazla cihazın kullanım esaslarını, yararlanma olanaklarını çizimlerle gösterdiği bu olağanüstü kitapta Cezeri, tatbikata çevrilmeyen her teknik ilmin, doğru ile yanlış arasında kalacağını söyler. Bu kitabın özgün kopyası günümüze kadar ulaşamadıysa da, bilinen 15 kopyasından 10'u Avrupa'nın farklı müzelerinde, 5 tanesi Topkapı ve Süleymaniye kütüphanelerinde yer almaktadır.
Abbas İbn Firnaz: Gök bilimci, kimya ve fizik alanında oldukça bilgin biridir. İlk defa uçuş denemesi yapmıştır. El Makati isimli bir su saati yaptı
Meryem El Usturlap: Gökyüzündeki yıldızların hareketini gösteren usturlabı icat etti.
Etiketler :
#İslam Kültür ve medeniyeti,