Demokrasinin Türk Tarihindeki Yeri ve Demokrasiye Geçiş Aşamaları

Demokrasinin Türk Tarihindeki Yeri ve Demokrasiye Geçiş Aşamaları

Türk Tarihinde Demokrasiye Geçiş

 Demokrasi bir yönetim biçimidir. Eyer bir ülkede halk kendi yöneticilerini seçimle (rey-oy) ile belirliyorsa buna demokrasi denir. Demokrasi yönetimlerinde Cumhuriyet sisteminin de olması gerekir. Cumhuriyet ise yönetenler ve yönetilenlerin aynı haklara sahip olmasıdır. Yani hukuksal olarak yönetenler ve yönetilenler ülke sınırları içinde aynı haklara sahip ise o ülkeden Cumhuriyet vardır.

Türkler İslâmiyet’ten önceki dönemlerde Hakanı boy beyleri belirlerdi. Boy beylerini de boya mensup halk belirlerdi. Bu nedenle Eski Türklerde (İlk Türk Devletlerinde) demokrasiden söz etmek mümkündür.

Oysa İslâmiyet’i kabul ettikten sonra Türkler bu uygulamadan vazgeçmişler Emevi ve Abbasi yönetiminden etkilenerek  yönetim saltanata dönmüştür. Oysa İslamiyet’ten önce kurulan Türk Devletlerinde hükümdar öldüğünde boy beyleri onun yerine geçecek oğlunu kabul etmeleri gerekirdi. Bu nedenle yılın bazı aylarında Kurultay Toplantısı yapılır burada Hakan’ın bir yıl içinde yaptıkları Boy Beyleri tarafından gözden geçirilirdi. Boy Beyleri (boy başkanları) ittifak ile hükümdarı tahtan indire bilirlerdi.

 Ülkemizdeki demokratikleşme hareketleri ve buna bağlı olarak insan hakları alanında önemli adımlar 19. yüzyılda başlamıştır. İnsan haklarının tanınması ve güvenceli bir rejime bağlanması anayasal rejimlerle birlikte olanaklı bir duruma gelmiştir. Osmanlı Devleti kuruluşundan sonra dünyada gelişme göstermiş ve dünyanın en güçlü devleti haline gelmişti. Fakat 18. yüzyılda içte bazı huzursuzluklar baş göstermiş. Bu durumu ortadan kaldırmak için 19. yüzyılda başlıca demokratikleşme alanında şu aşamalarla demokrasiye geçiş süreci başlamıştır.

 1. Aşama: Sened-i İttifak Osmanlı devlet adamları bu huzursuzluğu gidermek için 1808’de padişahın arzusu üzerine Anadolu ve Rumeli ayanlarını İstanbul’a getirtilmiş ve ayanlarla Sened-i İttifak belgesi onaylanmıştır. Buna göre Türk tarihinde ilk defa padişah’ın yetkilerine bir kısıtlama getirilmiştir veya padişah ayanların varlığını tanımıştır. Bu Osmanlılarda demokrasiye geçişin ilk adımıdır.

2. Aşama:Tanzimat Fermanı ile (3 Kasım 1939) ikinci adımı atmıştır. Kişi hak ve özgürlükleri bakımından ne kadar eksik olsa da Osmanlı tarihinde derli toplu olarak demokrasi alanında atılan ikinci adım olarak kabul edilir.

    Bu fermanla; din ve mezhep farkı gözetmeksizin bütün kişilerin can güvenliği, şeref ve haysiyetin korunması, kişi güvenliği, mal güvenliği gibi birtakım temel hakları güvence altına almıştır.

 3. Aşama:1856’Islahat fermanı ile Tanzimat fermanındaki eksiklikler giderilmeye çalışılmıştır. Kırım Savaşı sırasında dış devletlerin iç işlerimize karşımasını önlemek için bu ferman ilan edilmiştir. Bu fermanla Müslümanlarla Hıristiyanlar arasındaki eşitsizlik giderilmeye çalışılmıştır.

 4. Aşama:1876 yılında Meşrutiyetin ilanı ile Kanun-i Esasidir. Bu ilk yazılı Türk anayasasıdır. Bu belgedeki kanunla Monarşik güce sınırlandırma getiriliyordu. Devlet-Vatandaş ilişkileri yeniden düzenlenme yoluna gidildi. 17 maddeden oluşan temel hakları düzenleyen bölüm din özgürlüğünü, dilekçe hakkını, eğitim özgürlüğünü, mülkiyet hakkını ve konut dokunulmazlığını tanımıştı. Yasa önünde eşitlik, vergide adalet, işkence yasağı maddelerini öngörüyordu. Ancak padişah 1878’de Meclisi kapatarak Meşrutiyet yönetimine son vermiş ve üyelerini de dağıtmıştır. 30 yıl sonra Batı hayranı aydınların çalışmaları sonucunda ikinci defa Meşrutiyet yönetimi 1908'de ikinci defa yeniden ilan edilmiştir. Yeniden seçimler yapılmış ve parlamenter sisteme geçilmeye çalışılmıştır. Seçimlerle mebusan üyeleri (millet vekilleri) seçilmiştir.

    Burada bazı haklar ve güvenceler verilmiştir. Kişi özgürlüğü ve basın özgürlüğü sağlanmıştır. Postanelerdeki evrak ve mektuplar yargıç kararı olmadan açılamayacaktı hükmü de ilk defa bu dönemde atılmıştır. Ancak ülke içinde çıkan iç karışıklıklar neden olmuştur ve bundan dış devletler faydalanmak istemişler ve bu karışıklıklar I. Dünya Savaşı’nı çıkmasında en önemli sebeplerden biridir ve I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı devleti yıkılmış yerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur. Cumhuriyetin kuruluşu ile Demokrasi alanında büyük adımlar atılmıştır.

  1. Adım: Osmanlı Devleti Mondros Mutarekesi ile fiilen sona erince TBMM’i 23 Nisan 1920’de kuruldu. 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet yönetimine Geçildi. Bir yıl sonra ise Çok Partili Yönetime geçiş denemesi yapıldı. Bunun için Cumhuriyet Halk Fırkası ve ardından Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası kuruldu. Ama istenen sonuca ulaşılamadı. Ancak İkinci dünya savaşı sonrasında Çok partili yönetime geçilerek Türk tarihinde demokrasiye geçiş yapılabilindi.


 

 

 

Google+ WhatsApp