Taş Çağı
TAŞ ÇAĞI
1. ESKİ TAŞ DEVRİ (PALEOLİTİK):
İnsanlık tarihinin en uzun dönemindir.
Eski Taş Devri’ne, Yontma Taş Devri de denilmektedir. Yüz binlerce yıllık bir dönemi kapsamaktadır.
Bu dönemin önemli gelişmeleri şunlardır:
*İnsanlar mağaraları barınak ve korunma yeri olarak kullanmışlar, yaşamlarını toplayıcılık ve avcılık yaparak sürdürmüşlerdir. Bu yaşam şekli insanların küçük gruplar halinde ve göçebe olarak yaşamlarına yol açmış, toplumsal yaşamın gelişmesini engellemiştir.
*Ateş bulunmuştur, insanlar ateşi kullanarak soğuktan ve vahşi hayvanlardan korunmuşlar.
Tarih Öncesi Dönem'de ateşin kontrol altına alınıp kullanılması önemli bir dönüm noktası oldu. Ateş öncelikle ısınmak, karanlığı aydınlatmak ve vahşi hayvanları korkutmak için kullanıldı.
Eski Taş Devirle ilgili buluntular; çakmak taşlarının yontulmasıyla şekillendirilmiş, hem silah hem de alet olarak kullanılan ilkel el baltaları, kemik ve ağaçtan yapılmış delici, kesici, kazıcı araçlar ve silahlardır.
Eski Taş Çağına ait ilk izlere İspanya’daki Altmaria ve Fransa’daki Lascux (Laskö) mağaralarında rastlanmıştır.
Anadolu’da bu döneme ait yerleşim yerleri arasında Antalya yakınlarında bulunan Beldibi, Belbaşı, Karain mağaraları ile İstanbul’daki Yarımburgaz Mağarası örnek olarak gösterilebilinir. Ayrıca Isparta’da Kapalin, Hatay-Samandağı’nda Mağaracık mağaralarında rastlanıldı.
Eski Taş Çağı’nın genel özellikleri:
Yerleşim yerleri mağara ve kaya sığınaklarıdır.
Mağara duvarlarına av ve hayvan resimleri yaptılar.
Çakmak taşlarının yontulmasıyla baltalar ve kesici aletler yaptılar.
Klan (aile) şeklinde yaşadılar.
Avcılık ve toplayıcılık temel geçim kaynaklarıdır.
2. ORTA TAŞ DEVRİ (MEZOLİTİK):
Orta Taş Devri’nde Buzul Çağı sona ermiş, iklim şartları yaşamaya daha elverişli hale gelmiştir. Neolitik Devir’e geçiş sağlayan bir ara dönem olan Mezolitik Devir’de insanlar hayatlarını avcılık ve toplayıcılıkla sürdürmeye devam etmişlerdir.
Orta Taş Çağına ait en önemli yerleşim merkezi Güney Tacikistan’da “Kuldara” (Ceyhun nehrinin yukarı kısmı) bölgesidir.
Türkiye’de bu dönemi aydınlatan merkezler arasında Antalya Beldibi, Göller Yöresi Baradiz, Ankara Macunköy, Samsun Tekkeköy bulunmaktadır.
Orta Taş Çağı’nın genel özellikleri;
Avcılık ve toplayıcılık temel geçim kaynaklarıdır.
Çakmak taşından yapılmış araç gereçleri kullandılar.
Mağara duvarlarına yapılan resimleri geliştirdiler
Dönemin sonlarına doğru ateş bulundu.
3. YENİ TAŞ DEVRİ-NEOLİTİK-(CİLALI TAŞ DEVRİ):
İlk Yerleşmeler:
Uygarlığının temellerinin atıldığı Yeni Taş Devri’ne (Neolitik) Cilalı Taş Devri de denilmektedir. Bu devirde Anadolu’da en önemli yerleşim yerleri höyüklerdir. Bunlar arasında Diyarbakır Çayönü, Gaziantep Sakçagözü ve Konya Çatalhöyük bu devre ait merkezlerdendir.
Yeni Taş Çağı’nın genel özellikleri:
*Kil ateşte pişirilerek çanak çömlek ve küp yaptılar.
*Toprağı işleyerek tarım yaptılar. Üretici konumuna geçtiler.
*Su kenarlarına ağaç dallarından, kamıştan ve kerpiçten kulübeler yaptılar.
*Yerleşik hayata geçerek ilk köyleri kurdular.
*Köpek, koyun, keçi, sığır gibi hayvanları evcilleştirdiler.
Tarımsal Faaliyetlerin Başlaması:
Bazı hayvanların nesillerinin tükenmesi, insanları yeni besin kaynakları aramaya zorlamıştır. İklim koşullarının iyileşmesi ve insanların besin ihtiyaçları tarihin önemli gelişimlerinden biri olan tarımsal faaliyetlerin başlamasına ortam hazırlamıştır.
Tarımsal faaliyetlerin başlaması sonucunda;
1.İnsanlar toplayıcılık ve avcılık faaliyetlerini bırakmaya başlamışlar ve göçebe yaşamın yerini yerleşik yaşam tarzı almıştır. Yerleşik yaşama geçilmesi, insanların yaşamlarında önemli değişikliklere yol açmıştır.
2. İnsanların üretici duruma gelmesi; mülkiyet, miras ve sınıf farklılaşması gibi gelişmeleri ortaya çıkarmıştır. Bu durum insanlar arasında ilişkilerin artmasına ve yeni sorunların ortaya çıkmasına ortam hazırlamıştır.
3. İnsanlar tüketicilikten üretici duruma geçmişlerdir. Bu durum insanların aç kalmasını önemli ölçüde azaltmış ve insan nüfusunda artış olmuştur.
4. insanlar gücünden, etinden ve derisinden faydalanmak amacıyla hayvanları evcilleştirmişlerdir.
Köylerin Kurulması:
Tarımsal faaliyetlerin başlaması, insanların tarlalarına yakın evler yaparak yerleşik hayatı geçmesini sağlamış ve göçebe yaşam tarzının terk edilmesine ortam hazırlamıştır. İlk kez bu dönemde köyler kurulmuştur.
İnsanların yerleşik yaşama geçmesi ve köylerin kurulması;
—Toplumsal yaşamın başlaması, iş bölümünün yapılması ve mesleklerin belirginleşmesi,
— Mal ve can güvenliğinin sağlanması amacıyla ortak savunma tedbirlerinin alınması ve zaman içerisinde askerlik anlayışının doğması,
— Anlaşmazlıkların çözümü ve toplumda huzurun sağlanması amacıyla hukuk kurallarının yapılması,