Kuruluş Dönemi Osmanlı Devleti Siyasi Gelişmeler

Kuruluş Dönemi Osmanlı Devleti Siyasi Gelişmeler

Kuruluş Dönemi Osmanlılarda Siyasi Gelişmeler

PDF

1. Kuruluş Dönemi Siyasi Gelişmeler (Yeni) 

2. Kuruluş Dönemi Osmanlılarda Toplum ve Devlet Yapısı (Yeni) 

3. Değerlendirme Soruları (Yeni) 

4. Test Soruları (Yeni) 

KURULUŞ  DÖNEMİ 

Kuruluş Dönemi Padişahları

1. Ertuğrul Gazi 
2. Osman I.                        (1299–1326)
3. Orhan I.                          (1326–1359)
4. Murat I.                           (1359–1389)
5. I. Beyazit (Yıldırım).       (1389–1402)
6. I. Mehmet (Çelebi)        (1403–1421)
7. II. Murat                           (1421–1451)

XIV. YÜZYIL BAŞLARINDA YAKIN DOĞU VE AVRUPA

Balkanlar ve Avrupa:

XIV. yüzyıl başlarında Avrupa devletleri, henüz siyasi birliklerini gerçekleştirememişlerdi.

Batı Avrapa’da derebeylik yani feodalite rejimi hüküm sürmekteydi.

Bizans Devleti Anadolu ve Avrupa’daki birçok topraklarını kaybetmiş durumdaydı. Sırplar, Bulgarlar ve Anadolu’daki Beyliklerle mücadele halindeydi.

Ortodoks ve Katolikler arasında mücadele vardı. Katolik Macarlar Ortodoksları egemenliklerine alarak mezhep değiştirmeleri için baskı yapıyorlardı.

İngiltere ve Fransa arasında gerilim vardı ve bir süre sonra her iki devlet arasında yüzyıl savaşları başlayacaktı.

Altınorda Devleti: (1227-1502)

Cengiz Han’ın torunu Batuhan tarafından Hazar Denizi ile Karadeniz’in kuzeyinde kuruldu. Güçlü olduğu dönemde Moskova ve Kiev Knezliklerinin Karadeniz’e inmelerine engel oldu. XIV. Yüzyıl sonlarında Timur’un düzenlediği seferler sonunda ağır yenilgiler aldı ve parçalandı. Timur ile Altınorda Devleti’nin birbirleriyle mücadeleleri Türkleri zayıflattı. 1502’de yıkılmaları üzerine, Moskova Knezliği güçlenerek Rus Çarlığı haline geldi. 1700’lü yıllarından sonra Ruslar Türkler için büyük bir tehdit oluşturdular.  

Türkiye Selçuklu Devleti (1077-1308) ve Anadolu’da Kurulan Beylikler:

Süleyman Şah’ın İznik merkez olmak üzere kurulmuştu. Haçlı Savaşları sonrası başkent İznik’ten Konya’ya taşındı. Alahattin Keykubat döneminde en parlak dönem yaşandı. Aladdin Keykubat döneminde Harzemşahlarla ittifak yapıldı. Sınır güvenliği artırıldı, yeni kaleler yapıldı, kaleler tamir edilerek güçlendirildi. Ama 1230 yılında Harzemşalarla yapılan savaş sonrasında Harzemşalar yenildi ve bir süre sonra yıkıldı. Böylece Moğallar ile aradaki tempon bölge ortadan kalktı. Bir süre sonra Moğol baskıları sonucu Anadolu’ya büyük Türk göçleri başladı. Bu durum Anadolu’da birtakım karışıklıklara neden oldu. Bu karışıklıklardan yararlanmak isteyen Moğollar Selçuklulara saldırdılar. 1243 yılında yapılan savaşta Türkiye Selçukluları yenilerek siyasi ve askeri gücünü tamamen kaybetti. Bu dönemde İlhanlıların egemenliğini kabul etmek istemeyen Türkmen beyleri çoğunlukla Anadolu’nun batı bölgelerinde beylikler kurdular. Böylece Anadolu’da Beylikler dönemi başladı. Selçukluların yıkılması sonucunda ortaya beylikler çıktı ve bu nedenle Anadolu’daki Türk siyasi birliği bozuldu.

Bu dönemde Anadolu’da Türk siyasi birliğini oluşturmak için beylikler arasında bir mücadele başladı.

İlhanlı Devleti egemenliğinde yaşayan Türkiye Selçuklu Devleti, 1308’de Sultan II. Mesut’un ölümüyle sona erdi.

Memlük Devleti (1250-1517):

Aybek tarafından Mısır’da kurulan Memlukler, Hicaz, Filistin, Lübnan, Suriye ve Güney Anadolu’ya kadar genişleyerek XIV. Yüzyılın en güçlü devletlerinden biri oldular. Abbasi halifesinin Mısır’da bulunması, Memluklere, İslâm dünyasında dini üstünlük sağlıyordu.

Ayrıca Baharat Yolu’nun Memluk topraklarından geçmesi de ekonomilerinin gelişmesine neden oluyordu.

İlhanlı Devleti: 1256-1335):

Cengiz Han’ın torunu Hülâgû tarafından İran’da kuruldu. İlhanlılar Irak, Kafkasya ve Anadolu’ya hakim oldular.

1258’de Bağdat’a girerek Abbasi halifeliğine son verdiler ve ele geçirdikleri bütün hanedan üyelerini öldürdüler.

Osmanlı Devleti Oğuzların Kayı boyu tarafından kuruldu. Kayı boyu aşiretini beylikten imparatorluğa taşıyan güç ahilik sistemiydi. İmparatorluğun temeli bu sistem üzerine oturtulmuştu.

KURULUŞ  DÖNEMİ

   Kayı Boyu:

     Osmanlı Devleti’ni kuran Oğuzların Kayı boyundandır. Kayı Boyu Oğuzların Bozok kolunun Günhan soyundan gelmektedir.

     Osmanlı İmparatoru küçük bir beyliğin gelişmesinden doğmuş büyük bir imparatorluktur. Kayılar önce Ahlat yöresine yerleştiler. Türkiye Selçuklu sultanı I. Alâeddin Keykubat bu sırada göçebe hayatı yaşayan Kayıları, Ankara yakınlarındaki Karacadağ yöresine yerleştirdi. Daha sonra sınır güvenliğini artırmak için Bizans sınırındaki Söğüt ve Domaniç yörelerine yerleştirildiler. Bu sıralarda Kayıların başında Ertuğrul Gazi bulunmaktaydı. Söğüt’ü kışlak, Domaniç’i yaylak olarak kullandılar. Damgaları ok ve yaydı.

 Ertuğrul beyden sonra oğlu Osman Bey Kayıların başına geçmiştir. III. Alâeddin Keykubat’ın İlhanlı hükümdarı tarafından tahttan indirilerek İran’a götürülmesi üzerine Anadolu’da bir iktidar boşluğu doğdu. Selçuklulara bağlı bir uç beyliği Olan Osmanlılar bu boşluktan yararlanarak güçlendiler. Anadolu Selçuklu yöneticilerinin bazılarının Osman Gazi’nin hizmetine girmesi ve teşvikiyle bağımsızlığını ilan etti (1299).

     Anadolu Türk beyliklerinin en küçüklerinden birisi olan Osmanlı Beyliği, coğrafi yerinin önemi, Türk-Bizans sınırında oluşu, beylerin yönetimdeki kabiliyetleri, adalet ve doğruluklarından dolayı küçük aşiretlerden büyük imparatorluk oluşmuş ve 600 yıldan fazla hüküm sürmüştür. Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde Bizans İmparatoru zayıflamış, Anadolu’daki toprakları hemen hemen elden çıkmış, kalanları da tekfur denilen dere beylerin eline geçmişti. İktidar mücadelesi ve din kavgaları yüzünden pek çok Bizans şehir ve kasabaları adaletli Türk idaresini kabule hazır durumda idiler.  Bu dönemde balkanlarda bulunan devletlerin en kuvvetlisi Sırp ve Macar Krallığı idi.

1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu Türk birliği bozuldu, bu durum Anadolu’da siyasi boşluk meydana gelmişti. Türkiye Selçuklu Devleti’nin siyasi otoritesini kaybetmesinden sonra, Anadolu’da kurulan Türk Beylikleri, özellikle Karamanoğulları Beyliği, Türkiye Selçukluları’nın bıraktığı boşluğu doldurma mücadelesi vermişlerdir.

Osmanlı Beyliği ise Türk Beylikleri arasındaki mücadeleye karışmayarak yönünü Bizans’a çevirmişti. Osmanlı Beyliği, uyguladığı bu politika nedeniyle Anadolu’da esnaf teşkilatı olan Ahiler ile Anadolu’ya gaza yapmak için gelen Gaziyanırum adı verilen Türkmenler tarafından desteklenmiştir.  

Ayrıca Osman Bey, uçlardaki Türkmenler üzerinde büyük nüfuza sahip olan Ahi liderlerinden Şeyh Edebali’nin kızı Bala Hatun ile evlendi. Osman Bey bu suretle Ahilerin gücünden yararlandığı gibi Ahiler de Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda önemli fedakârlıkları ve yardımları oldu.

 Osmanlıların Kısa Sürede Büyümesinin Nedenleri:

-Kurulduğu bölgenin coğrafi yönden önemli oluşu

-Kuruluş Dönemindeki beylerin ve hükümdarların, üstün özelliklere sahip örnek kişiler olması, yani yetenekli ve deneyimli yöneticilerin devlet yönetimine geçmesi,

-İslâm Dini ve İslam Dini'nin öngördüğü cihat inancı,

-Türkmen desteğinin alınması ve beylikler ile iyi geçinilmesi,

-Fethedilen yerlere Anadolu’dan getirilen Türkmenlerin düzenli olarak yerleştirilmesi (düzenli iskân politikası)

-Balkanlardaki düzensiz siyasi birlik ve Bizans'taki taht kavgaları,

-Merkezi otoritenin güçlü olması,

-Başlangıçtan itibaren egemenliğin paylaştırılmaması ilkesine bağlı kalarak devletin tek bir yönetici tarafından idare edilmesi.

Fethedilen bölgelerde halka karşı adil davranılması ve dinsel hoşgörünün olması.

Bilgi Notu:

   Moğollar Selçuklu hükümdarını tutuklayarak İran'a götürmesi nedeniyle Selçuklu yönetimindeki birçok devlet tecrübesi olan üst düzey devlet adamları Selçuklu Devlet hazinesi ile birlikte Osmanlı Beyliğine gelerek Osmanlıların hizmetine girmiştir. Osmanlı Beyliğini beylikten devlet ve imparatorluğa taşıyan asıl unsur bu olmuştur.

 

 Osmanlı İmparatorluğunun Genel Özellikleri:

1. Osmanlı tarihi, Anadolu Türkiye tarihinin 4. dönemini oluşturur,
2. Türk Devletleri içinde en uzun süre yaşayan ve en geniş sınırlara ulaşanıdır.
3. Türk Devletleri içinde merkezi otoritesi en güçlü olanıdır.
4. Kültür ve uygarlık alanında en çok ilerleyen Türk Devletidir.
5. Mutlak  egemenlik  haklarını  hükümdar kullanır. Ancak, I. Ahmet dönemine kadar veraset yasası belirgin değildir.
6. Şeriat hukuku ile yönetildiğinden teokratik, mutlak   egemenlik  haklarını hükümdar kullandığından monarşi devlet yapısı görülür.
7- Fetih temeline dayandığından askeri, etnik yapı çeşitli olduğundan çok uluslu bir imparatorluktur.
8. Fetih politikası, dinsel (cihat) ve ekonomik (ganimet) amaçlı olmuştur.
 

  KURULUŞ DÖNEMİ SİYASİ GELİŞMELER

   Koyunhisar Savaşı (1302):

   -Koyunhisar Savaşı 1302 yılında yapıldı.
   -Osmanlıların Bizans ile yaptığı ilk savaştır.
   -Bu savaşı Türkler kazandı ve bu savaştan sonra İzmit yolu Türklere açıldı.
   -Bu savaştan sonra İznik ve Bursa’yı fethetmek için İznik–İzmit yolu üzerinde bulunan Karahisar ele geçirildi(1308). 

       Bursa’nın Fethi(1326):

      Bursa’yı Fethedebilmek için Bursa giriş ve çıkışlarını kontrol etmek gayesi ile bu kentin yakınlarına iki kale inşa edildi.
 Orhan Bey 1326 yılında Bursa’yı Fethedebilmek için önce Bursa’nın Güney-Batısındaki Orhaneli Kalesi alındıktan hemen sonra Bursa alındı.
     Palekanon (Maltepe Savaşı) Bursa’ın fethedilmesinden sonra Buzans İmparatoru III. Andronikos karşı saldırıya geçerek Bursa’yı geri almak için harekete geçti. Orhan Bey 1329 yılında Bizans Ordusunu Maltepe’de ani bir baskınla yenilgiye uğrattıktı.

-1331 yılında İznik

1337 yılında ise İzmit fethetti. 
İznik’in fethinden sonra Gemilik ve 1337 yılında da İzmit fethedildi.

       Karesioğullarının Osmanlı Topraklarına Katılması
     1345 yılında Karesioğulları içinde meydana gelen taht karışıklıklarını fırsat bilen Orhan Bey bir seferle Karesioğullarına son vererek Balıkesir, Manyas ve Kapıdağı’nı Osmanlı topraklarına kattı.
     Karesi  beylerinden Hacı İlbey, Evrenuz Bey, Ece Halil ve Gazi Fazıl Bey Osmanlı hizmetine girdi.   
-1354 yılında Eretna Beyliğinin elinde bulunan Ankara Süleyman Paşa komutasındaki kuvvetler tarafından alındı.

 Not:

Ege Denizi kıyısında bulunan Karesioğulları ve Aydınoğulları önemli deniz gücüne sahiptiler. Bizans ve Haçlılarla savaşarak güçlerini ispatlamıştılardı.


     Osmanlılar 1345 yılında Karesi Beyliği’ne ve 1390 yılında (Yıldırım Beyazit) ise Aydın oğullarına son vererek
Karesioğulları ve Aydınoğulları’nın deniz gücünden ve donanmalarından faydalanmışlar.

Bundan sonra; Adalar denizindeki fetih faaliyetlerini Osmanlılar üslenmiştir.
Anadolu’da siyasal birliğin sağlanmasında önemli bir adım atmışlardır.

Not:  Karesioğulları Osmanlı Devleti’ne katılan ilk beyliktir. Bu nedenle Anadolu’da Türk siyasi birliğini sağlamak için atılan ilk adımdır.

      Türklerin Rumeli’ye Geçişi; Çimpe Kalesi’nin Alınması (1353)

      Orhan Bey döneminde Osmanlılar Bizans içindeki taht kavgalarına karışarak Kantakuzen’in imparator olmasını sağladılar.

     Orhan Bey; İmparator Kantakuzen’in kızı Teodora ile evlendi. Bu dönemde Sırpların Bizans’ı tehdit etmesi sonucunda Süleyman Paşa komutasında Rumeli’ye yardım gönderildi. Bu yardımlar karşılığında Çimpe Kalesi Osmanlılara bırakıldı. Böylece Rumeli’deki fetihler için önemli bir üs kazanılmıştır.Orhan Bey’in temel politikası; Rumeli’yi ele geçirmekti

-Süleyman Paşa Çimpe’den hareket ederek Gelibolu’yu aldı. Daha sonra  Bolayir, Tekirdağ ve Malkara fethedildi.

      İstanbul-Edirne yolunun güvenliğini sağlamak ve Karadeniz’e ulaşabilmek için Burgaz ve Çorlu da alındı.

 Bizans’a yardım amacıyla yapılan seferler Rumeli’nin kolayca fethedileceğini göstermiştir.Rumeli’de ele geçirilen yerlere Türkmenler yerleştirilmiştir.

Anadolu Türk birliğini kurma çalışmaları için Orhan Bey zamanında ilk adım atılmıştır. Orhan Bey; akrabalık kurarak, kara kuvvetinden yararlanarak ve bazen de savaş yoluyla topraklarını büyüterek Anadolu’da Türk birliğini kurmaya çalışmıştır.

Karesioğulları Beyliği’ne aittopraklarını Osmanlılara geçmesiyle ilk kez denize bir kapı açılmıştır.

Not:

Orhan Bey devrinde, ilk Divan örgütü ve düzenli ordu kurulmuş, vezirlik makamı oluşturulmuştur.

Orhan Bey, Anadolu beyleriyle iyi geçinerek fetihlerini Bizans ve Rumeli üzerine yöneltmiştir.

  İSKÂN POLİTİKASI

 -Osmanlıların Rumeli’ye geçişiyle başlamıştır

 -Osmanlı’nın İskân politikasının temel amacı;

      1. Fethedilen yerleri Türkleştirmekti.

      2. Diğer bir amacı ise bölgeyi elde tutmak ve savunulmasını sağlamaktır.

İskan iki şekilde yapılmıştır:

 Sürgün yoluyla konar-göçer Anadolu’daki aileleri Balkanlara yerleştirmek

Kendiliğinden gelip yerleşenler.

      Öncelikle konar-göçer Yörükler ve Tatarlar tercih edilir  ve böylece yerleşik hayata geçmeleri sağlanırdı.

     Göçmen aile seçilirken bir yerde anlaşmazlık içinde olan iki aileden biri seçilir ve böylece o bölgede huzur sağlanırdı.

      Fethedilen yerlerdeki yerli halktan ayaklanma ihtimali olanlar ise başka yerlerde iskân ettirilirdi.

        Bizans’ın taht kavgalarında Bizans üzerinde etkili olarak Rumeli’de fetih yapılmasını sağlamıştır.

Devlet teşkilatını ve sosyal kurumları oluşturmasıyla beyliğin gerçek kurucusu olmuş ve Osmanlı Beyliğine devlet niteliği kazandırmıştır.

         I. MURAT DEVRİ (1362-1389)

      Orhan Gazi, ölünce yerine oğlu I. Murat geçmiştir. İlk iş olarak taht kavgasına girişen kardeşlerinin ayaklanması bastırdı. 

  Bundan sonra Rumeli’ye geçerek Bizans ve Bulgar ordularını yenerek Edirne’yi Sazlıdere Savaşı sonucu ele geçirdi (1363).

     Sırpsındığı (I. Çirmen) Savaşı (1363):

     Bir süre sonra Filip’e ile Serez’i ele geçirerek buralara Anadolu’dan gelen Türkleri yerleştirdi. Türklerin bu girişimleri üzerine Balkanlar harekete geçti. Papanın teşvikiyle Sırp, Bulgar, Macar, Eflak ve Bosnalılardan oluşan Birleşik Haçlı Ordusu Osmanlılara saldırdılar. Bunun üzerine Hacı İlbeyi’nin komutasındaki Osmanlı öncü kuvvetleri Meriç ırmağı kenarında yaptığı ani bir saldırı ile Haçlıları ağır bir şekilde yenilgiye uğrattı. Tarihimizde bu savaşa Sırp Sındığı Savaşı adı verilir (1364).

    Savaşın Sonuçları:

-Bu savaş ilk Osmanlı – Haçlı savaşıdır.

-Sırp Sındığı ile Türkler Balkanlar’da hızla ilerleme olanağı sağlandı ve buraların fetih yolları Türklere açılmış oldu.Bulgaristan, Makedonya ve Sırbistan’da Türk ilerleyişi sürdü.

-Balkanlardaki fetih hareketlerini yönetmek için başkent, Bursa’dan Edirne’ye taşındı (1365).

- Macarların Balkanlardaki etkisi kırıldı ve ilk Osmanlı-Macar ilişkileri bu savaşla başlamış oldu.

-Bulgar Kıralı kızını I. Murat’a vererek Osmanlı himayesine girdi.

         II. Çirmen Savaşı (1371):

     Türklerin Balkanlarda hızla ilerleyişi üzerine Avrupa’da Osmanlı Devleti’ne karşı yeni bir Haçlı seferi daha düzenlendi. Haçlı ordusunun büyük kısmını Sırplar oluşturuyordu. Haçlı ordusu, Meriç ırmağı kıyısındaki Çirmen’de Türk kuvvetleri tarafından bozguna uğratıldı (1371).

   Çirmen Zaferi sonrasında;

-Makedonya yolu Türklere açıldı.

-Bu bölgedeki Sırp direnişinin çökertilmesi sonucu Kavala, Drama ve Serez alındı.

Bulgar kralı, Makedonya’daki Sırp prensleri ve Bizans imparatoru Osmanlı üstünlüğünü tanıdı.

Ploşnik Yenilgisi:

Osmanlıların Balkanlarda her geçen gün ilerlemesi karşısında Sırp, Bosna, Hırvat ve Arnavut prensleri arasına ittifak yapıldı. Bu durum üzerine I. Murat, Bosna Kralını cezalandırmak amacıyla  akıncı kuvvetlerini görevlendirmişti. Şahin Paşa yönetimindeki bir Osmanlı akıncı kuvvetleriPloşnik denilen yerde birleşik Sırp-Bosna ordusu tarafından pusuya düşürüldü ve büyük kayıplar verdi(1388).

   Not: Piloşnik Savaşı; Osmanlıların Haçlı orduları karşısında ilk yenilgisidir.

    Ploşnik olayından sonra Türklere karşı Balkanlarda ittifak kuvvetlendi.

     Bunun üzerine Haçlılar ile Osmanlılar Kosova’da karşılaştılar ve haçlılar ağır bir şekilde Türk kuvvetlerine yenildiler (1389).   Savaş meydanını gezerken I. Murat Miloş adında bir Sırp askeri tarafından hançerlenerek şehit edildi.

    I. Kosova Zaferi, Türklerin, balkanlarda tutunabilmek için verdiği mücadelelerin en büyüklerinden biridir.

Bu zafer, Balkanların Türk topağı durumuna geldiğini kanıtladı. Balkanlar’da Türk hakimiyeti sağlandı.

Sırplar Osmanlı egemenliğine girdiler. Tuna Irmağı’nın güneyinde Osmanlılara karşı çıkabilecek bir güç kalmadı.

Türklere Orta Avrupa yolu açıldı. 

Not:

 I. Murat, Balkanlar’da Türk hakimiyetini sağlamıştır.

Edirne’yi başkent yapmıştır.

Osmanlı Ordusu’nun temeli olan Kapıkulu (Yeniçeri) askeri teşkilatını kurdu.

Germiyan beyinin kızını oğlu Bayezıt ile evlendirerek bu beyliğin topraklarının bir bölümünü çeyiz olarak Osmanlı topraklarına kattı.

I. Murat’ın Rumeli’de ele geçirdiği topraklarda gösterdiği tutum halkın devlete bağlanmasını sağladı. 

     

       I. BAYEZİT DEVRİ (1389-1402):

      Anadolu’da Siyasi Birliği Sağlama Faaliyetleri:

 Bulgar Krallığını ortadan kaldırarak Tuna nehrine kadar Osmanlı hakimiyetini genişletti. Anadolu Türk birliği için çalışmalara başladı. Bunun için Saruhanlı, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Hamitoğulları ve Germiyan Beyliklerini Osmanlı topraklarına kattı.

Konya’yı alarak Karamanoğulları Beyliği’ne son verdi.

Candaroğulları, Kadı Burhanettin Beyliklerini Osmanlılara bağladı.

Anadolu’da ele geçirdiği toprakları birleştirerek Anadolu Beylerbeyliği durumuna getirdi ve Kütahya’yı Beylerbeyliği’nin merkezi yaptı.

Ankara savaşı öncesi Fırat’a kadar olan yerler Osmanlı hâkimiyetine girmişti.

 İstanbul’u kuşattı (1396). Yıldırım Bayezit’in İstanbul’u kuşatması nedeniyle Bizans’ın Avrupa’dan yardım istemesi üzerine Bir Haçlı ordusu düzenlendi. Haçlı ordusu Niğbolu’ya dayanması üzerine Yıldırım Bayezit kuşatmayı bırakarak Haçlılar’ı Niğbolu’da karşıladı. Niğbolu Savaşı ile Haçlıları yenilgiye uğratıldı. Savaşın sonucunda:

-Osmanlı Devleti’nin Avrupa üzerindeki baskısı arttı.

-Avrupa’da Osmanlı aleyhine en büyük güçlerden biri olan Macarlar etkisiz duruma geldi.

-Eflak ve Boğdan Osmanlı himayesine girdi.

-Bulgar topraklarının tamamı Osmanlılara katıldı.

-Balkanlarda Türk hâkimiyeti sağlandı.

Yıldırım Bayezit Döneminde İstanbul İkinci Defa Kuşatıldı (1400):

-Karadeniz’ den gelecek yardımı önlemek amacıyla Anadolu Hisarı’nı yaptırdı.Fakat Timur Tehlikesi yüzünden Bizans’ın barış teklifini kabul ederek kuşatmayı kaldırdı.  

Bu anlaşmaya göre:

 -Türkler ticaret amacıyla şehre serbestçe girebilecekler.

 -Bizans her yıl Osmanlılara vergi verecek.

-İstanbul’a bir Türk  mahallesi kurulacak ve bir camii inşaat edilecek.

-İstanbul’daki Türklerin davalarına bakmak için bir kadı atanacak.

    Ankara Savaşı (1402)    

      Savaşın gerçek nedeni; iki Türk hükümdarının Türk-Cihan hakimiyeti anlayışı için anlaşmazlığa düşmeleridir.

   Irak, İran ve Azerbaycan bölgesinde güçlenen Timur Devletindeki gelişmeler, Osmanlıları endişelendirmekteydi. Timur ise Çin seferine çıkmadan önce geride Osmanlı ve Memlükler gibi kuvvetli bir devlet bırakmak istemiyordu.

      Nitekim Bağdat ve Karakoyunlu Hükümdarlarının Yıldırım Beyazıt’a, Anadolu Beylerin de Timur’a sığınması savaşı kaçınılmaz bir hale getirdi. 1402 yılında Timur ile Ankara’nın Çubuk ovasında savaşa tutuşan Yıldırım Bayezit, yenilerek esir düştü ve esareti sırasında da öldü.

 Ankara Savaşı’nın Osmanlı Tarihi açısından Önemli Sonuçları:

-Balkanlarda Osmanlı ilerleyişi durdu.

-Yıldırım Bayezit zamanında dağılması beklenen Bizans’ın yıkılması gecikti.

-Anadolu Türk birliği bozuldu.

-Beylikler tekrar kuruldu.

- Yıldırım Bayezıt’ın esaret altında ölümü nedeniyle 11 yıl süren taht kavgaları başladı. Bu döneme Fetret Devri denir (1402-1413).

Osmanlı Devleti dağılma tehlikesini yaşadı.  

 Timur; Ankara Savaşı’ndan sonra Anadolu beyliklerini yeniden canlandırdı ve Karesioğulları ile Eşrefoğulları dışında kalan Anadolu beylikleri yeniden kurdu. Timur Osmanlılar da dahil olmak üzere hepsini kendisine bağladı. Böylece Anadolu Türk birliği bozulmuş oldu.

Timur’un çekilmesinden sonra, Anadolu’nun doğusunda güçlenen Akkoyunlular, Osmanlıları tehdit etmeye başladılar.

Ankara savaşı sonuçları bakımından Kösedağ Savaşı ile benzerlik taşımaktadır.

Osmanlı Devleti’nin balkanlardaki düzenli örgütlenmesi ve adaletli yönetimi sayesinde bu bölgede toprak kaybı olmamıştır.

Ankara Savaşı Osmanlı Tarihinde bir dönüm noktasıdır. Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda ve Anadolu’daki yüzyıllık gelişmesini sona erdirerek tekrar başlangıç noktasına döndürmüştür.

      Fetret Devri: (1402-1413)

     Yıldırım’ın oğullarından Süleyman Çelebi Edirne’de, Mehmet Çelebi Amasya’da, İsa Çelebi Bursa’da padişahlıklarını ilan ettiler.

     Mehmet Çelebi kardeşi Musa Çelebi ile anlaşarak Bursa’daki İsa Çelebi’yi ortadan kaldırdılar.

Musa Çelebi Edirne’ye gelerek kardeşi Süleyman’ı yendi ve padişahlığını ilan etti.

     Bunun üzerine Musa ve Mehmet çelebi arasında savaş başladı. Musa yenilerek öldürüldü ve Mehmet Çelebi tek başına hükümdar oldu.

Not:

Fetret Devri Anadolu’da en şiddetli kardeş kavgasının yaşandığı dönemdir.  Zira devlet otoritesi yok olmuş ve Osmanlı Devleti parçalanmıştır. Beylikler yeniden kurulmuşlar siyasal birlik bozulmuştur. 

I. MEHMET DÖNEMİ (Çelebi) (1413-421):

Fetret Devri sonunda kardeşlerini yenerek tek başına tahta oturdu.

Dağılan Anadolu birliğini yeniden sağladı. Bunun için Aydınoğullarından İzmir’i, Karamanoğullarından Akşehir, Beyşehir ve Seydişehir’i aldı. Menteşeoğulları ve Tekeoğulları da Osmanlılara bağlılıklarını bildirdiler.

Osmanlı-Venedik Savaşı (1416):

Venediklerin Osmanlı ticaret gemilerine saldırması üzerine Gelibolu tersanesi daha da gelişti ve burada hazırlanan bir donanma, 1416’te, Ege denizine açıldı. 1416’da Marmara adası ile Gelibolu arasında Çalı Bey komutasındaki Osmanlı donanması Venediklerle yapılan ilk deniz savaşında yenildi. Çalı Bey şehit edildi.  Osmanlılar bu donanma savaşında yenildiler ama tecrübe kazandılar. Venediklerle yapılan bu savaş 1430 yılına kadar devam etti. II. Murat döneminde (1430) yılında Selanik, Yanya ve Serez Osmanlı topraklarına katıldı. Ayrıca Orta ve Güney Arnavutluk’da da Osmanlıların egemenliği kuruldu.

Şeyh Bedrettin ve müritlerinin çıkardığı isyan bastırıldı

Timur’un elinde tutsak olan şehzade Mustafa’nın isyanı bastırıldı.

Balkanlar’da otorite yeniden sağlandı.

1421’de ölümü üzerine yerine oğlu II. Murat geçti.

Not:

1. I. Mehmet; Osmanlı Devleti’ni yeniden eski gücüne kavuşturmuştur. Bu nedenle devletin ikinci kurucusu olarak kabul edilir.

2. Devrin en önemli olayı Şeyh Bedrettin ayaklanmasıdır. Dini karakterli bu ayaklanma devletin düzenini değiştirmeye yöneliktir.

II. MURAT DEVRİ (1421-1452)

-II. Murat, hükümdar olduktan sonra Bizans İmparatorluğu Mustafa Çelebi’yi yeniden ayaklandırmıştır. Bu isyanı bastırarak Mustafa Çelebi’yi idam ettirmiştir. Bu olaydan sonra Bizans’ın bu tutumundan dolayı II. Murat, Bizans’ı cezalandırmak için İstanbul’u kuşatmıştır. Bizans İmparatoru da bu durum karşısında

II. Murat’ın 13 yaşındaki kardeşini isyan ettirmiştir. Bu isyan Karaman ve Germiyan beyliklerinin kuvvetleriyle desteklenmiştir ve Bursa’nın kuşatılması üzerine II. Murat İstanbul kuşatmasını kaldırmış ve isyanı bastırmıştır.

-Anadolu’da Türk birliğini güçlendirmeye çalışmıştır.

-Balkanlarda; Sırp, Eflâk, Macar kuvvetlerine önemli kayıplar verdirildi.

-Balkanlardaki toprakların büyük kısmı-Sırbistan ve Belgrat dışındaki yerler; Osmanlı ülkesine katıldı.

1443’te Macaristan, Lehstan, Sırbistan, Bosna ve Eflâk, Papalığın da desteğini alarak harekete geçip Osmanlı kuvvetlerini yendiler. Bu sırada Anadolu’da bulunan II. Murat, Karamanoğulları ile antlaşma yaparak Rumeli’ye geçti. İzlandi Geçidi, Derbend ve Yalvaç’ta yapılan savaşları, Osmanlı kuvvetleri kaybetti.

   Bunun üzerine II. Murat, MacarlarlaEdirne-Segedin Antlaşması’nı yaptı (1444). Bu antlaşma ile Osmanlılar bir miktar toprak kayıp etmişlerdi. Yapılan antlaşmaya göre:

1. Sırp Krallığı yeniden kurulacak ve Osmanlı Devleti’ne vergi verecekti.

2. Macaristan korumasındaki Eflâk, eskiden olduğu gibi Osmanlılara vergi verecek.

3. Tuna Nehri sınır olacak.

4. Antlaşma 10 yıl geçerli olacaktı.

5. Her iki taraf anlaşmaya sadık kalacaklarına dair kutsal kitap üzerine yemin ettiler

 

Not: Edirne-Segedin Antlaşması, Osmanlıların Rumeli’ye geçtikten sonra Haçlılarla yaptığı ilk antlaşma olması nedeniyle önem taşır.

 Daha sonra Sultan II. Murat, Karamanoğullarının tutumlarından dolayı devrin alimlerinden  alarak bunların üzerine gitti. Karamanoğlu Beyi İbrahim Bey Osmanlılardan savaşmaktan çekinerek anlaşma yoluna gitti.    

 Sultan II. Murat bu anlaşma sonunda yorulduğunu ileri sürerek tahtı oğlu II. Mehmet’e bırakarak Manisa’ya çekildi.

  Varna Savaşı (1444):

      Balkanlar’da Osmanlıların bu yenilgileri Haçlılarda Türklerin Avrupa’dan atılacağı umudunu güçlendirdi. Bu nedenle Macarlar II. Murat’ın da tahtan çekilmesi fırsatını değerlendirerek antlaşmayı bozarak bir Haçlı ordusu oluşturdular. Vezir Candarlı Halil Paşa, II. Mehmet’ten babasının ordunun başına geçmesini istedi. II. Murat, bu istek üzerine ordunun başına geçerek Varna Savaşı’nda Haçlı Ordusu’nu ağır bir yenilgiye uğrattı (1444).

-Bu zafer Balkanlar’da Türk hakimiyetini yeniden sağladı.

-Bizans’ın umutları kırıldı.

-Yeni fethedilen topraklarda izlenen siyaset gereği; Anadolu’dan getirilen Türk boyarı, Bulgaristan’a yerleştirildi.

Not

Google+ WhatsApp