Hep aynı hikaye, aynı tezgah
Bir Müslüman terörist bir yeri basıp rehine krizi yaşatıyor, sonra bu şahsın sorgusu yapılmadan infaz ediliyor.
Amerika, İngiltere ve Fransa üçkenindeki tezgah:
Bü üç devlet sanki kendi aralarında anlaşma yapmış gibi her defasında farklı bir yerde aynı hadise bir iki yılda bir tekrarlanıyor.
İsmi Muhammed olan birisin evinden veya arabısından silah çıkıyor. Bu silahşör tek başına ölüm yağdırıyor ve koca bir ülkenin tüm basını hatta dünya bu olaya kilitleniyor. Büyük bir operasyona yüzlerce polis katılıyor. Müslüman terörist rehin allmış! Çatışma çıkıyor ve 3, 4 saatlik çatışmanın ardından ismi Muhammed olan bu Müslüman terörist öldürülüyor. Böylece gerçekte yok edemekdikleri Müslümanları zihinlerde öldürmüş oluyorlar.
Nedense bu hadiseler bir saatin sarkacı gibi nasıl da bir iki yılda bir tekrarlanıp duruyor. Bu olaylar kendiliğinden mi yoksa doğal yollarla mı ortaya çıkıyor? Bunu irdelediğimizde hep Batı kendisine rakip bir düşmanı dışarıda arıyor ama dışarıda kendisine rakip düşman bulamayınca bu defa içeride bu rakip düşmanı bulmaya çalışıyor. Sonuçda ülke sınırları içinde bu rakip düşmanı buluyorlar. Sonrasında ise olaylar başlıyor.
Tüm dünya basını bu olaydan bahsediyor. MÜSLÜMAN TERÖRİST!,
Peki buradaki gayeleri ne olabilir.
1. İslam’ın hızlı yayılışının önüne set çekmek.
2. Müslümanların bir terörist olduğu bilincini halka aşılamak
3. Ortada bir düşman tehlikesi ve saldırısı varsa birlik, beraberlik ve milli benlik oluşturma idealı yaratmak
Böylece tüm halka Müslüman teröristlere karşı uyanık olunması bilinci aşılanıyor.
Görünen o ki bunlar bir tezgah ve oyundan başka bir şey değil. Müslümanın teröristi, anarşiti olmaz. Müslümanlıkta uyum, düzen oluşturma ve ahlak anlayışı vardır. Hiçbir peygamber kendi cemiyetini terörisizme yöneltmemiştir. Burada büyük iftiralar var. İnsanların bilinçaltlarına Müslümanlık kini aşılanmaya çalışılıyor.