Ermenistan ve Türkiye İyi İlişkiler Kurula Bilinir Mi?
Ermeni - Türk Yakınlaşması sonucunda iyi ilişkiler kurulabilinir mi sorusuna cevabımız; aslında evet dememiz için Batılı Emperyalist güçlerinden bağımsız olarak hareket edebilirse evet kurulabilinir. Ya aksi olursa, o zaman da çok dikkatli olunmalıdır.
Ermeniler; köken bakımından Urartulara dayandırılsalar da bu doğru değildir. Ermeniler aslen köken bakımından Sasanilere dayanmaktadır. MS 300 yıllarında Sasani topraklarında yaşayan bir grup halk Hristiyanlığı kabul ederek Zerdüşlükten ayrılmışlar öncesinde Roma sonrasında ise Bizans ile yakınlaşmışlardır. Bu durum uzun yıllar sürecek olan Sasani-Bizans savaşlarına neden olmuştur. Öncesinde Roma sonrasında ise Bizans Ermeni hanedanlığının kurulmasını önlemek için Ermenileri imparatorluğun çeşitli bölgelerine dağıtılmıştır. Ermenilerin Erivan’daki varlıkları 1827 yılına kadar %5 ti.
Ermeni toplumunu şekillendiren asıl unsur Hristiyanlığın Ortodoks mezhebidir. Ermeni toplumu ortaya çıktıktan sonra Sasani, Bizans, Arap ve sonrasında ise Türklerin egemenliğinde yaşamışlar. Ermeniler bin yılı aşkın Türklerle birlikte yaşamışlar ve Türklerle iyi geçinmiştir. Ermeniler çalışkan ve sanatkâr bir halktır. Osmanlılar Ermeniler için "sadık millet" anlamında Milleti-Sadık demişlerdir.
Türklerin Anadolu’ya hakimiyet kurmasından sonra Roma zulmünden ve baskısında kurtulduklarından Türklere karşı yönetimde pek sorun yaratmamışlardır, ta ki 1878 yılında kadar.
Yani 1878 yıllarına kadar Türklere veya Osmanlılara karşı bir ihanetleri olmamıştır. 1878 yılına kadar bağımsız bir Ermeni devleti de kurma fikri hiçbir zaman akıllarından geçmemiştir.
Ne olduysa 1878 yıllarından sonra oldu. Emperyalist devletler Osmanlı Devleti’ni içten parçalamak için Ermeni milletini bir piyon olarak Türklere karşı kullanmak istemeleri nedeniyle Ermeni isyanları ve çatışmaları başlamıştır.
Emperyalist devletler Ermeni gençlerini ırkçı ve faşistlik bilinci aşılayarak Ermenileri genelde İslam’a özelde ise Türklere karşı düşmanca yetiştirmeleri ile Ermeni isyanları başladı. I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş savaşı yıllarında özel yetiştirilen Ermeni militanları Ermeni halkı üzerinde büyük baskı kurarak Ermeni halkını isyana zorlamalarıyla başlayan öldürme ve büyük katliamlar yapıldı. Sonuçta gerek I. Dünya Savaşı yıllarında gerekse II. Dünya savaşı yıllarında eli silah tutan Türk erkekleri cephede olduğundan köyler veya yerleşim yerleri savunmasız kalmıştı. İşte tam da bu sırada Çarlık Rusyası, İngiliz ve Fransızlar tarafından Rus topraklarında eğitilen Ermeni gençleri birer ölüm timine dönüştürüldü. Sonrasında ise Anadolu, Kafkaslar, Azerbaycan ve Batı İran’da; yaşlı, genç, çocuk, bebek, kadın demeden büyük katliamlar başlatmışlardır. Peki Ermeni halkı bu durum karşısında memnun muydu? Aslında hayır! Ermeni halkı da bundan memnun değildi. Hatta karşı bile çıkmışlardı. Katliamı yapan asıl unsur İngiliz ve Fransızların işbirliği ile eğitilen Ermeni komiteleriydi. 9-18 yaş arası Ermeni gençleri devşirilerek Fransız ve İngilizlerin kontrolündeki kamplarda eğitilerek ölüm makinesine dönüştürülmüştür. Tabi ki burada Osmanlıların da devlet nezdinde büyük hatası var. Kapitülasyonlar nedeniyle tacir kiyafetiyle Osmanlı topraklarında cirit atan İngiliz ajanları Ermenileri kışkırtımşlardır. Osmanlı Devleti'nin en büyük hatası kapitülasyonları derhal kaldırmalı ve yabancıların Osmanlı topraklarındaki faliyetlerini kontrol altına almalıydı. Oysa böyle birşey akıllarından bile geçmemiştir.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında 200 bine yakın bir ermeni genci askere alınmıştır. Ermeniler, öncesinde Ruslar sonrasında İngiltere ve Fransa ordusunda Osmanlılara karşı savaşmışlardır. Kafkasya’da ve Batı İran Topraklarında Ruslarla birlikte Türklere karşı savaşan Ermeni ordusu Kut’ul Amere Komutanı Halil Paşa ve Kurtuluş Savaşı Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir tarafından yok edilmişlerdir. Böylece Ermeni devleti kurma ideali ile İngiltere, Fransa ve Rusya’nın desteği ile kurulan Ermeni ordusu aslında İtilaf devletlerinin Truva Atı olmuşlardı. Ama ne yazık ki çoğu Ermeni aydını, bunu fark edememiş fark ederek bu duruma karşı çıkanlar ise susturulmuştur.
İngiltere’nin Ermeni Devleti Kurmalarındaki Asıl Gayesi Neydi?
İngilizler, Rusların Kafkaslar üzerinden Akdeniz’e inmesini engellemek için kendi denetimlerinde bir Ermeni devlet kurmak istemişlerdir. Ruslar da bunu anladıklarından Birinci Dünya Savaşı Sonrasında 1920 yılının 2 Aralık günü Ermenistan Devleti’ne son vermeleriyle iki iki buçuk yıllık çiçeyi burnunda kurulan yeni Ermeni devleti son bulmuştur.
Böylece onca çaba, onca katliam, onca masum çocuk, kadın yaşlı demeden katlederek öldürme planları suya düşmüş Ermeni devleti kurma ideali şimdilik gerçekleşememiştir.
Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte; 1991 Yılında bağımsızlığını ilan eden Ermenistan neden Azerbaycan’a saldırarak Karabağ topraklarını işgal etti? Peki bunun sebebi ne diye tarihi kaynakları araştırdığımızda;
Bunun üç nedeninin olduğunu görmekteyiz.
1. Azerbaycan’da bir darbe ile yönetime gelen Ebulfez Elçibey NATO’ya girmek istemesi ve buna Rusların karşı çıkması
2. Ebulfez Elçibey’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Azerbaycan’ın NATO’ya girmesine kesin gözü ile bakılıyordu, sıra Ermenistan’a gelmişti Ermenistan’ın da NATO’ya alınması için, hazırlıklara başlanmıştı.
Aslında büyük Şeytan ABD oyunu kurmuş senaryoyu hazırlamıştı. Böylece tereyağından kıl çeker gibi ABD hem Azerbaycan'a hem de Ermenistan'a üst kuracak ve Türkiye'yi ablukaya alacaktı. Ama E. Elçibey'in hükümetten düşürülmesi ve Haydar Eliyev'in yönetime gelmesiyle ABD'nin bu planı suya düşmüştür.
Kıbrıs’taki olaylar bu defa Karabağ’da başlamıştı. Yine hızlı bir şekilde Ermeni diasporası tarafından eğitilen Ermeni komiteleri Azerbaycan'da büyük katliamlara başlamıştı. Batılı devletler bu topraklarda Ruslarla – Türkleri kapıştırmak istemişti. Eğer Türkiye ile Rusya Karabağ toprakları üzerinde birbiri ile savaşa girmiş olsaydılar Batılı Emperyalistler, bir taşla iki kuş vuracaklardı. Türkiye ve Rusya’yı zayıflatarak tamamen sonsuza kadar bir daha kurulmamak için yok edeceklerdi.
1991 yılında Amerika, Rusya, İngiltere ve Fransa ortak paydada birleşmişti. Bu nedenle Kafkaslarda olaylar başladı. Aslına bakılacak olursak Rusya da; Fransa, İngiltere ve ABD’nin Kafkasları karışmasından rahatsızlık duymaktaydı. Bu nedenle Rusya Ebulfez Elçibey’i bir darbe ile indirerek yerine Haydar Eliyev’i getirmiş ve sonraki yıllardan günümüze kadar da Türkiye ile iyi ilişkiler kurmaya çalışmıştır.
Umarım Ermeniler artık akıllarını başlarına alır Batılı Emperyalistlerin piyonu ve maşası olmaz, kendi siyasetlerini Batılı Emperyalist devletler değil, kendileri yaparlar. Ermeniler kendi devlet siyasetlerini kendileri yaparsa, devlet politikalarını Batılı Emperyalistler veya onların yetiştirdiği Ermeni diasporayı işe karıştırmadan akılcı bir dış politika izleyebilseler Ermeni-Türk yakınlaşması olur. Savaş yerine barış, düşmanlık yerine dostluk ve iyi komşuluk ilişkileri gelişir. Ticarette, refahta, güzel ve mutlu günler olur.
Anlaşılan o ki Batılı Emperyalist devletler Türkiye’nin komşusu olan bütün devletlerde Türkiye’ye düşmanlık güden politikacılar yönetime getirmektedirler. Bundaki gayeleri Türkiye’nin iyi ilişkiler kurarak komşu devletleri içine alacak Eski Osmanlı Devleti gibi büyük Güçlü Bir Türk Devleti’nin kurulmasını önlemektir. Bundan dolayı komşu devletlerimiz ile hep sorun yaşıyoruz. Çünkü komşu devletlerimizde yönetime gelenler özellikle Türk düşmanlığı güden birilerinin gelmesi gözlerimizden kaçmıyor.