Bağımsız Türk Cumhuriyetleri

SSCB'nin Fiilen Sona Ermesi ve Asya'da Yeniden Yapılanma

B.ASYA’DA YENİDEN YAPILANMA

 1.Türk Cumhuriytleri Bağımsız Oluyor

 1917 tarihinde Rusya’da Bolşevikler “ Milletler kendi kaderlerini tayin edebilecekler ve bağımsız devletler kurabilecekler.” Sözleri üzerine Türklerde oluşan bağımsızlık umudu, ihtilal sonrası hayal kırıklığı yarattı. Yeni SSCB yönetimi Türklerin bağımsızlıklarını tanımayarak topraklarını işgal ederken Türklerin ellerinde bulunan verimli topraklar ve zengin maden yatakları Sovyet sanayisinin ham maddesi olarak kullanıldı.

     Gorbaçov döneminden Rusya’da yeniden yapılanma politikaları Türklerin bağımsızlıklarını kazanmaları için iyi bir fırsat oldu. Bağımsızlık süreci Orta Asya′daki Türk cumhuriyetlerinde, Baltık cumhuriyetlerinden daha farklı yaşandı. Bağımsızlık ilanları Türk cumhuriyetleri tarafından dikkatle takip edildi. Bu cumhuriyetlerde ilk planda dil ve kültür milliyetçiliği öne çıkarken siyasal çalkantılar Baltık ülkelerindeki gibi şiddetli olmadı.  SSCB’nin dağılmasıyla Türkler bağımsızlıklarını elde ettiler.

         a.Azerbaycan

       Bolşeviklerin Rusya’da yönetimi ele geçirdiği 1917 yılında;“Milletler kendi kaderlerini tayin edebilecekler ve bağımsız devletler kurabilecekler.” Sözü sadece zaman kazanmak için ortaya atılmış bir yalan sözden başka bir şey değildi. Çünkü bu söz  üzerine 1918’de Azerbaycan’da  Mehmed Emin Resulzade önderliğinde Azerbaycan’ın bağımsızlığının ilan edilmesinden bir süre sonra SSCB bu bağımsızlığı tanımayarak kuvvet kullanarak Azerbaycan’ı ele geçirmişti. Daha sonra da Azerbaycan’ın bağımsızlığına SSCB tarafından son verilmişti.

        Azerbaycan 30 Ağustos 1991 ′de bağımsız oldu ve Eylül 1991 ′de cumhurbaşkanlığı seçimlerini eski komünist Ayaz Muttalibov kazandı. Bağımsızlık sonrası ilk cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Halk Cephesi lideri Ebulfeyz Elçibey, Yeni Rusya’ya karşı bağımsızlığını ilan etti. Bunun üzerine Rus tankları Azerbaycan’a girerek bağımsızlık gösterisi yapan halkı tanklar altında ezdiler. Daha sonra Ermenilerin Karabağ’a saldırması ile Karabağ elinden çıktı. Elçibey, daha önce “Milli Kahramanlık Ödülü”nü verdiği Suret Hüseyinov’un Haziran 1993’te ayaklanmasından sonra Cumhurbaşkanlığı görevinden çekildi.  

      Azerbaycan 1993′te cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Haydar Aliyev döneminde BDT′ye üye oldu.

       Azerbaycan, ekonomisi daha çok petrole dayalıdır ve dünyanın önemli petrol üreticileri arasında yer alır. 1941 yılında SSCB′de üretilen 30 milyon ton petrolün 22 milyon tonu Azerbaycan′dan çıkıyor. Azerbaycan sanayisinde enerji, imalat ve kimya iş kollarının ağırlığı büyüktür. Ayrıca gübre, tarım ilaçları, yakıt, sanayi yağları, suni kauçuk ve plastik sanayisi gelişmiştir. Petrol, elektrik, doğal gaz, petrokimya ürünleri ve yakıt üretimi daha çok Bakü ve civarında yapılmaktadır.

       Dağıstan′a sınır bölgelerde demir, bakır ve kükürt yatakları bulunmaktadır. Ayrıca kurşun, çinko, kobalt ve tuz rezervlerine sahiptir.

       Azerbaycan’da çalışan nüfusun % 4O′ı tarım alanında faaliyet göstermektedir. Ekilen arazinin % 65′inde sulu tarım yapılır. Kura Irmağı havzasında pamuk yetiştirilmektedir. Bunun yanı sıra tütün, hububat, mısır, pirinç, çay ve turunçgiller de üretilir.

       Dağlık Karabağ Sorunu

      Nüfusunun büyük çoğunluğu Türk olan ve Azerbaycan toprakları içinde yer alan Dağlık Karabağ’a XIX. Yüzyılın başlarından itibaren Rusya tarafından Ermeniler yerleştirilmiştir. Ermenilerin bölgede hâkimiyet kurmak istemelerinin çatışmalara sebep olması üzerine Dağlık Karabağ 1923’te SSCB tarafından özerk bölge statüsü verilmiştir. Stalin dönemi başta olmak üzere Karabağ’a Ermeni nüfusu yerleştirme politikası devam etti ve Ermeniler çoğunluk haline getirilmeye çalışıldı. 1985’te  SSCB’deki iç karışıklıklardan faydalanmak isteyen Ermenistan Karabağ’ı kendisine bağlamak istemiştir Bu istek Azerbaycan Halk Cephesi önderliğinde tepkilere neden olmuştur. Dağlık Karabağ sorunu önce Ermeniler ile Azeriler arasında çatışmaya, sonra da bir savaşa dönüştü. Bu gelişmeler üzerine 1990’da Mosova hükümeti, yayınladığı bir kararname ile bölgedeki yasal olmayan tüm silahlı kuruluşların kapatılmasını ve silahların teslim edilmesini istemiştir. Bu karar üzerine Azeri Türklerinden silahlar toplanırken Ermenilerin elindeki silahlar da aynı şekilde toplatılmadı. Azeri Türkleri tamamen silahsızlandırılması sonucu Karabağ Ermenistan tarafından işgal edildi. Hocalı başta olmak üzere bir çok kentte yüzlerce  sivil Azeri Türk’ü hunharca katledildi. Ermeniler 1992′de Nahçıvan′a saldırdı. Ağustos 1993′de Azerbaycan topraklarının yaklaşık % 25′i Ermeniler tarafından işgal edildi. Bugün hala Karabağ Ermeni işgali altında bulunmaktadır ve Azerbaycan bu toprakları geri istiyor.

      Azerbaycan′ın Eylül 1993′te BDT′ye üye olma kararı ile Ermeni saldırıları durdu. Ancak işgal altındaki Azeri topraklarının boşaltılması ve Karabağ sorunu devam ediyor. 

      b.Kazakistan

     Kazakların Kökenleri MÖ 1400 yıllarına kadar dayanır. Tarihte Göktürk, Hazar, Karluk, Selçuklu, Harzemşah, Moğol, Altın Orda gibi bir çok devletin idaresinde yaşamışlardır. 19. Yüzyılda Rus egemenliğini kabul etmek zorunda kalan kazaklar Bolşevik İhtilali sonrasında bağımsızlığını kazanmışlarsa bir süre sonra  Kazakistan diğer Türk devletleri gibi SSCB’nin egemenliğine girdi (1920). 1921’den itibaren Rus nüfusu yerleştirilerek Kazaklar aleyhine nüfus değiştirmiştir. SSCB’nin izlediği politikalardan rahatsız olan Kazaklar 1985’ten sonra SSCB’deki değişimlerden yararlanarak bağımsızlık için harekete geçtiler. Gorbaço tarafından Kazakistan’ın başına getirilen Nursultan Nazarbayev, SSCB’nin dağılmasından sonra 1991’de bağımsızlığını ilan ette. Nüfusunun büyük çoğunluğu Türklerden oluşan Kazakistan nüfus dengelerinin de etkisiyle hem bağımsızlık öncesinde olduğu gibi sonrasında da Rusya Federasyonu ile iyi ilişkiler içinde oldu 

     Bağımsızlığına kavuşan Kazakistan SSCB tarafından kapatılan Kazak okullarını yeniden açmış ve eğitimde seferberlik başlatmıştır. Kazaklar Bağımsız Devletler Topluluğu’nun kurulmasında önemli rol oynamışlardır. Halkının % 66’sı Müslüman, %28’i Hıristiyan ve %6’sı ateisttir.  Yüzölçümü bakımından SSCB′nin ikinci büyük cumhuriyeti Kazakistandır. 1990′da 16,5 milyon olan nüfus, 1999′da Slav ve Almanların ülkeden göç etmeleriyle 14,5 milyona kadar düşmüştür. 

      Avrasya Ekonomik Topluluğu, Shangay İşbirliği Örgütü ve BDT′nin aktif katılımcısı Kazakistan olmuştur. Ayrıca BM, İKÖ, AGİT üyesidir. Ülkenin ekonomik faaliyetlerinde tarım en önemli gelir kaynağıdır. Meraların geniş yer tutmasından dolayı hayvancılık da önemlidir. Ülkede ayrıca zengin petrol, doğal gaz, altın, kömür ve kurşun yatakları bulunmaktadır.  

     Kazakistan’daki büyük petrol yatakları, uranyum, demir, altın ve kurşun rezervleri başta ABD olmak üzere bütün Batı ülkelerinin ilgisini çekmiştir.  Kazakistan Krom, altın ve uranyum yatakları yönünden dünyanın en zengin yer altı kaynaklarına sahip ülkelerden birisidir. 

      c.Kırgızistan

      1881 yılında Rusların egemenliğine giren ilk Türk topluluğu olan Kırgızlar, Bolşevik ihtilalinden sonra SSCB egemenliğini kabul etmek zorunda kalmışlardır.

Gorbaçov’un uyguladığı politikalar Kırgızistan’da da etkisini gösterdi. Mayıs 1990’da Kırgızistan Demokratik Hareketi ilk siyasi kuruluş olarak ortaya çıktı. Kırgızistan parlamentosu “Demokrasi ve Milli Birlik Deklarasyonu” yayınladı.  1990’da Aksar Akayev cumhurbaşkanı seçildi. 1991’de başkent Frunze’nin ismi Bişkek olarak değiştirildi. Çok partili demokratik sisteme geçilen Kırgızistan, Mayıs 1993′te yürürlüğe konan anayasayla yönetilmektedir. Ülke BM, BDT ve IMF gibi uluslararası örgütlere üyedir.

       Etnik çeşitlilik ve özellikle Rus azınlığın önemli bir sayıda olması diğer Türk cumhuriyetlerinde olduğu gibi Kırgızistan′da da potansiyel bir sorun oluşturmaktadır.

       Kırgızistan ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Çalışan nüfusun % 34′ü bu alanlarda iş görmektedir. Kırgızistan′da civa, antimon, kömür, petrol, doğal gaz, çinko, kükürt gibi madenler de çıkarılmaktadır.  

     d.Özbekistan

       İslam Kerimov Gorbaçov tarafından 1990′da Özbekistan Komünist Partisi liderliğine getirilmişti. İslam Kerimov 1991′de cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandı. 31 Ağustos 1991′de bağımsızlığını ilan eden Özbekistan, 1992′de yürürlüğe giren anayasayla yönetilmektedir.

       BM, İKÖ, BDT ve IMF gibi örgütlere üye olan Özbekistan’ın  ekonomisinde tarım ve hayvancılık ön plandadır. Gelişmiş bir sulama ağına sahip Özbekistan′da tarım üretimi gittikçe artmaktadır. En önemli tarım ürünü pamuktur. BDT′nin pamuk üretiminin % 65′ini karşılayan Özbekistan′da besicilik, ipek böcekçiliği ve ipek üretimi, dokuma, tekstil ve maden sanayisi de gelişmiştir.

       Rus baskısı sonucunda Çuvaşlar, Hakaslar, Altaylar ve Yakutların Ortodokslaşması nedeniyle asimile olmuşlardır ve bu sayede bu Türk boylarının Ortodokslaşmasının sağlanması Rusya ile bağlarının kalıcı olmasına neden olmuştur. Kril alfabesinin kullanılması ve Rusça öğrenme zorunluluğu bu toplulukların kültür ve geleneklerini korumasını zorlaştırmıştır.

      e.Türkmenistan

      Sovyetler Birliğinin çözülmesi sonucunda Türkmenistan da  27 Ekim 1991 tarihinde bağımsızlığına kavuşmuştur. Gerek SSCB zamanında, gerekse de bağımsızlıktan sonra Türkmenistan′ın tek egemen lideri Saparmurat Niyazov (Türkmenbaşı) olmuştur.

       Türkmenistan bugün 1992′te yürürlüğe konan anayasayla yönetilmektedir. Devletin en üst yöneticisi olan cumhurbaşkanı geniş yetkilere sahiptir. Türkmenistan′da yönetimin muhalif grupları baskı altına alması, demokratikleşme sürecinin önünü tıkamıştır.

       Türkmenistan ekonomisinde tarım ve hayvancılığın önemi ilk sırada yer alır. Çalışan nüfusun % 40′ı bu alanda faaliyet göstermektedir. Başta gelen tarım ürünleri pamuk, kavun, karpuz, üzüm, tahıl, mısır ve tütündür. Ekili arazilerin % 90′ı yapay sulama (kanal sulaması) ile sulanmaktadır. En önemli yeraltı zenginliği doğal gaz ve petroldür. Türkmenistan sanayisinde petrol ve doğal gaz dışında tekstil ve dericilik de önemli yere sahiptir. 

         Diğer Türk Toplulukları

      Rusya Federasyonu ve BDT sınırları içinde varlığını sürdüren başlıca diğer özerk Türk cumhuriyetleri de şunlardır:

Tataristan,                            Kırım Tatarları (Ukrayna),

Başkurdistan,                       Ahıska Türkleri (Mesket),

Çuvaşistan,                          Kummuk Türkleri,

Altay,                                     Nogaylar

Saha (Yakutistan),              Şor Türkleri

Tuva,                                    Hakasya,

Kabartay-Balkar,                Karaçay-Çerkez

Gagavuzlar (Moldavya) özerk Türk bölgeleri olarak varlıklarını devam ettirmektedir.

Karaimler ise herhangi bir siyasi oluşuma sahip olmayan ve Rusya Federasyonu′nda yaşayan Türk topluluklarıdır.

       Bağımsız Devletler Topluluğu

      8 Aralık 1991 ′de Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Ukrayna, SSCB′nin sona erdiğini ilan ederek Bağımsız Devletler Topluluğu′nu (BDT) kurduklarını açıkladı. Dönemin SSCB Devlet Başkanı olan Gorbaçov bu kararı tanımadı.

      Gorbaçov′un tavrına karşın SSCB′yi oluşturan 15 cumhuriyetten 11 ′inin (Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan, Tacikistan, Ermenistan ve Moldovya ve Gürcistan) katılımıyla 21 Aralık 1991 ′de Kazakistan′ın başkenti Alma Ata′da zirve toplantısı yapıldı.

      Alma Ata Deklerasyonu ve SSCB’nin Fiilen Sona Ermesi

Alma Ata Zirvesi′nde, SSCB′nin yerini alacak BDT′ye, Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna′nın yanı sıra diğer 8 cumhuriyet de katılmayı kabul etti. Böylece BDT′nin üye sayısı 11 ′e yükseldi. Rusya Federasyonu′nun, SSCB′nin BM′deki yerini alması kararlaştırıldı. Alma Ata′da BDT′nin kurumlarının oluşturulmasıyla ilgili bir anlaşmaya varılarak "Alma Ata Deklarasyonu" yayınlandı.

Alma Ata Deklarasyonu′nda şu hükümler yer almıştır:

-Bağımsız Devletler Topluluğu ortak bir siyasi ve ekonomik alana sahip olacaktır.

-Uluslararası barışın korunması sorumluluğu üstlenilecek, üye cumhuriyetler birbirlerinin toprak bütünlüğüne saygı gösterecektir.

-Mevcut cumhuriyetlerin sınırları değişmeyecektir.

-Üye devletler hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik devletler olacaktır.

-Cumhuriyetler birbirleriyle eşit statüye sahip bulunacaktır.

-Topluluk insan haklarına ve özgürlüklere saygı ilkesini temel alacak, uluslararası hukuka uyacak ve SSCB′nin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirecektir.

       Alma Ata Toplantısı 21 Aralık 1991 ′de SSCB′ye fiilen son verdi. BDT′yi oluşturan devletlerin devlet başkanları 30 Aralık 1991′de Sovyetlere ait bütün kurumların varlığına son verilmesini ve yeni kurumların oluşturulmasını kararlaştırdı. Sovyet temsilcisi 22 Aralık 1991′de son defa BM toplantılarına katıldı. SSCB Devlet Başkanı Gorbaçov, BDT′nin kurulmasından sonra devlet başkanlığından istifa etti.   

Google+ WhatsApp