Ad Kavmi
Ad Kavminin helak oluşu.
AD KAVMİ'NİN KÖKENİ
Araplar Sami ırkından gelen büyük bir millettir. Başlangıcı, eski zamanlara doğru uzayıp gider. Sami milletler, Hz.Nuh'un büyük oğlu Sam'a mensup olup, ilerlemiş milletlerin ayrıldığı büyük kollardan biridir. Sami dillerden bugün hala mevcut olan yalnız arap dilidir. Sami milletlerin asıl beşiği, Babilistan olmayıp Arap yarımadasıdır.
Ad-ı Ula, kuzeyden, güneye çeşitli kavimlerin göçlerinden de önce, Arap Yarımadası'nda yerleşik bulunan ve medeniyet açısından da en gelişmişi olan bir kavimdir. Diğeri Semud'dur. Ad Kavmi, Arab-ı Aribe'den sayılır ki, bunlar halis araptır. Yani yarımadanın en eski halklarındandır. Arab-ı Aribe, Sam'ın 2 oğlu Lavez ve İremden türemiştir. Adı Ula, İrem'in 5 oğlundan biri olan Avs bin Ezm'den gelmektedir. Avs bin Ezm oğulları, Adı Ula diye yad olunur.
AD KAVMİ'NİN YERİ
Yemen ile Umman arasındaki Ahkaf, Hadramevt ve Şuhar taraflarını yurt edindiler. Hadramevt'te, bugün dağlarda oturanların konuştuğu Ukayli dilinin, Ad dilinden kalma olduğu zannediliyor. Hz Hud da burada nübüvvet vazifesi almıştır. Hatta, İbnü Rüşd Vadisi'nde Nebiyullah Hud adında bir köy vardır ki, Beni Nebiyullah Hud Kabilesi'nin bir meskenidir.
Ahkaf(Dehna): Necid, Yemen, Hadramevt sıradağlarıyla çevrili bir kum deryasıdır. İçine girmeye kimse cesaret edemez. Haritalarda boş ve meçhul arazi olarak gösterilmektedir. Hadramevt'in kuzeyine isabet eden yerlere, Ahkaf denir. Dehna, mamuriyetten uzak bir yer olup, üzerinde kuş uçmaz. Ağaç değil, ot bile bitmez. Afrika'nın büyük sahrasından bile beterdir.
Kumların derinliği, ortalama 120 metreden fazla olduğu gibi, kum tepeleri, 300 metreye kadar yükselerek dalgalar gibi, bir taraftan diğer tarafa çalkalanır gider. Bu kum deryası içinde, bazı korkunç girdaplara tesadüf olunur ki, bunlara, Bahru-s Safi adı verilir. Bu girdaplar, etrafında yükselen beyaz kumlu sahralarla bilinirler.(Bu yer zamanımızda Rubh Al Khaliolarak biliniyor.)
AD KAVMİ'NİN YAZISI
Yemen ve Hadramevt taraflarında, Ad Kavmi'nin, Müsned tabir edilen hususi bir yazıları vardı. Makrizi'nin beyanına göre, bu yazı sağdan sola, birbirinden ayrı harflerle yazılırdı. Bunun Sami yazılara benzerliği olmayıp, nerden çıktığı, nerden alındığı meçhuldür.
BİR RİVAYET
Bir rivayete göre: Araplar'da en evvel melik olan Ad'dır. Ahkaf'ta bir hükümet kurdu. Vefatında, Şedid, Şeddad, İrem adlı oğulları sırasıyla hükümdar oldular. Şeddad, ilahlık davasına kalkışarak, hatta cenneti taklit ederek, İrem bağı adında müzeyyen bir yer yaptırmıştı.
Rabb'inin, Ad (Kavmi'ne) ve yüksek sütunlar sahibi İrem'e, ne yaptığını görmedin mi? Ki, şehirler içinde, onun bir benzeri yaratılmış değildi. [FECR(89)/6-8]
Şedid'le Şeddad'ın Beni Himyer'den oldukları, tarih araştırmaları ile ortaya çıkıyor. Ad, sonradan ikiye ayrılmış, birine Hulcan, diğerine Hulcan'ın kardeşi Lukman hükümdar olmuştur. Bunlara, Allah-u Teala tarafından Hud gönderilmiş. Hulcan'ın kabilesi isyan etmiş ve helak olmuş. Lukman'ın kabilesi itaat ettiğinden, çok vakitler devam etmiştir. Bu nesil, Kahtaniler'in galip gelişine kadar devam etmiştir. Nihayet Yarub (Kahtan'ın oğlu), oraları istila edince, Ad'ın geri kalan kısmı, Hadramevt'e sığınmış. Hadramevt adındaki hükümdarın muharebeleri esnasında, komşu kavimlerle karışıp gitmiştir.İçlerinden yalnız Beni Bekr b. Muaviye b. Bekr b. Ad devam ederek, Ad-ı Saniye'yi(İkinci Ad) teşkil etmiştir.
Ad mimarlıkta çok ileri gitmişti. Hala bugün Ad Kavmi'nin kalıntıları olmak üzere Yemen ve Hadramevt taraflarında bir takım eserler, şehir, köşk, su bendi gibi büyük bina harabeleri gösterilmektedir. "Siz, her tepeye bir anıt-alamet inşa edip oyalanıp eğleniyor musunuz? Büyük ve sağlam yapılar yaparak, kalıcı (ebedi) olacağınızı mı umuyorsunuz? Tutup yakaladığınız zaman da, zorbalar gibi mi yakalıyorsunuz?"
[ŞUARA(26)/128-130]
Erdal Nevruzoğlu
Hilal Nevruzoğlu
yaklasansaat.com
Kaynak:
Mahmud Esad, İslam Tarihi, Marifet Yy. İst. 1983.