29 Mayıs İstanbul'un Fethi (Kutlama Tören Programı)

29 Mayıs İstanbul'un Fethi (Kutlama Tören Programı)

Fatih Sultan Mehmet döneminde 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul' fethedildi.

Havanın mavisinde, denizin yeşilinde

Bir türkü, Orta Asya’dan beri duymuşuz.

Anamızın sütünden bayraklara kadar

Yüce fetihle büyümüşüz. İSTANBUL

Tarih’te İstanbul’u ilk kuşatan Türk Devleti Avarlardır. Avarlar 619 yılında tek başlarına İstanbul’u kuşattılar 626 yılında ise Sasanilerle birlikte İstanbul’u kuşatma girişimleri olmuştur, fakat başarılı olamamışlardır.

Bizans On birinci asrın başlarından itibaren Balkanlarda Müslüman olmayan Uzlar-Oğuzlar, Peçenekler ve Kıpçaklar-Kumanlar tarafından, Anadolu’da da Müslüman Oğuzlar tarafından tam bir kıskaca alınmıştı.

 İzmir dolaylarında bir beylik Kuran Türk denizcisi Çaka Bey, 11. Yüzyılda Bizans donanmasını ağır yenilgiye uğrattıktan sonra İstanbul’u alarak Bizans İmparatorluğuna son vermek için harekete geçti. Peçeneklerle anlaşarak onların karadan, kendisinin de denizden İstanbul’u kuşatarak İstanbul’u fethetmek istiyordu. Kuşatma sırasında Bizans’ın Kıpçaklarla anlaşması, (Kıpçaklara yüklü miktarda para yardımında bulunmaları neticesinde) Kıpçaklar ani bir baskınla Peçenekleri hazırlıksız yakalayarak yenilgiye uğratmışlardır.

Ardından Bizans Çaka Beyi’nin kayınpederi Kılıç Aslan’la arasını açması ve Kılıç Aslan bir hile ile kayınpederini öldürmesi ile bu ikinci Türk Kuşatması da başarısız bir şekilde sonlanmıştır.

Osmanlılarda ilk defa ciddi manada Yıldırım Bayezit İstanbul’u kuşatmak için Anadolu Hisarı’ın yaptırmış ve kuşatmayı başlattığında Haçlı Saldırıları ve sonrasında Timur’un Saldırısı nedeniyle Yıldırım Bayezit döneminde de yapılan kuşatma başarısız olmuştur.

Fatih Sultan Mehmet Han’ın Babası II. Murat döneminde de kuşatma olduysa da Akşemsettin İstanbul’un fethinin Şehzade Mehmet ile mümkün olacağını söylemiştir.

Nihayetinde Fatih Sultan 1451 yılında 19 yaşında tahta geçtiğinde İstanbul’u fethetmek için tüm hazırlıkları yaparak 1453 yılında kuşatmayı başlatmıştır.

Tahta oturduğu günden itibaren Bizans´ı fethetmek düşüncesi kafasını meşgul etmiştir. Hatta bu düşünce; “-Ya Bizans´ı alırım‚ ya da Bizans beni alır” diyecek kadar sabit fikir haline gelir. Bu düşüncesini uygulamaya koymak için hazırlıklara girişmiştir.

Bunun için Edirne´de beş büyük top döktürdü.

Büyük toplar döktürdü.

 350 adet irili ufaklı gemi yaptırarak güçlü bir donanma meydana getirdi.

Yıldırım Bayezit döneminde yaptırılan Anadolu Hisarı´nın tam karşısındaki kıyıya Rumeli Hisarı´nı, dört ay gibi kısa bir zamanda yaptırdı. 150 bin Osmanlı Ordusu ile Edirne’den harekete geçerek İstanbul önlerine geldi.

21 Nisan 1453 günü Sultan Mehmet 72 parçalık bir donanmayı‚ Tophane´den karadan yağlı kızaklar üzerinde çektirerek‚ Tophane-Taksim´in kuzey tarafı-Kasımpaşa güzergahından geçirerek Haliç´e indirir. Bu durum düşman tarafında şaşkınlık ve moral bozukluğuyla karşılanır.

6 Nisan’da başlayan kuşatma 53 gün sürdü ve 29 Mayıs 1453 tarihinde Osmanlı ordularının İstanbul’a girmesiyle İstanbul, Fatih Sultan Mehmet döneminde fethedilmiş oldu.  

İstanbul tarihte çeşitli devlet veya milletler tarafından 28 defa kuşatılmış ama başarılı olamamışlardır. Çünkü ünlü surları ve boğazların zincirle kapatılması kuşatmayı başarılı kılmamıştır.

İstanbul’un Türkler tarafından alınması Dünya ve Türk tarihi açısından önemli sonuçların nedeni oldu. İpek ve baharat yolu Türklerin eline geçmesi ile Avrupalılar yeni arayışlara girerek Coğrafi keşifleri gerçekleştirdiler. Büyük toplarla kale duvarlarının yıkılması feodalizmin yıkılmasına ve güçlü krallıkların kurulmasına neden oldu.

İstanbul’un ikinci fatihi ise Mustafa Kemal olmuştur. Zira galip bir Osmanlı devletini Mondros Mütarakesi ve Sevr anlaşması ile yenik durumuna düşüren Padişah vahdettin döneminde İstanbul resmen 1918 yılında işgale uğradı. Kurtuluş savaşını başarıya ulaştıran Mustafa Kemal İngilizleri İstanbul’dan çıkararak kurtuluşunu sağlamıştır.

 

İSTİNBUL’UN FETHİ

Yakmış gecemizi yıldızlar

Burçlardan yana uyanmışız.

Bir yazı gibi tepeler alnında

Yazılmışız, silinmişiz.

 

Nur ile kuvvet ile aşk ile

Kaderin büyüsünü bozmuşuz.

Görmüşüz suretini güzelliğin

Koca feleklere görünmüşüz.

 

Cihanın yarısı gök;

Önünde şehit şehit durmuşuz,

Cihanın yarısı İstanbul

Almışız.

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

İSTANBUL’UN İSMİ: (Yıldız TOR -10/İ)

Dünya üzerinde 3 imparatorluğa başkentlik yapmış, Fatih'in çağ kapatıp çağ açmasına neden olmuş, dünyadaki en önemli şehirlerden olan İstanbul isimlerine bir göz atalım.

Tarihi 8500 yıl öncelere uzanan şehre, MÖ 667'de Antik Yunanistan'daki Megara'dan gelen Dorlu Yunanlı yerleşimciler bir koloni kurmuş ve yeni koloniye kralları Byzas şerefine ''Byzantion'' adını vermişler

Sonra şehir, 330 yılında Doğu Roma İmparatorluğu'nun başkenti ilan edilmiş.

Şehrin adı da Latince ''Yeni Roma'' anlamına gelen ''Nova Roma'' yapılmış

337 yılında İmparator I. Konstantin'in ölümünün ardından Konstantin’i şereflendirmek için şehre ''Konstantin'in kenti'' anlamına gelen ''Konstantinopolis'' denmiş.

Böylece Konstantinopolis, Bizans İmparatorluğu'nun resmi adı olarak kalmış

10. yüzyılda yaşamış olan tarihçi Mesudi “Efembih Vellişref” isimli yapıtında bu şehre ASTAN-BULEN dendiğini yazmıştır.

14. yüzyılda yaşamış olan Batuta; İZTANBUL

Yine aynı yüzyıl yaşamış Bizanslı tarihçi Vartan ESDAMPOL isimlerini eserlerinde kullanmışlardır.

Bildiğimiz gibi Fatih Sultan Mehmet 1453 yılında İstanbul'u fethettiğinde  bu şehrin ismini değiştirmemiştir.

Tarihte bu şehir için bir sürü isim kullanılmıştır.

Bazı resmi isimler çok az kullanılmış, bazıları ise halk tarafından benimsenmiştir.

Bizans İmparatorluğu zamanında başkente giden seyyahlara yön göstermek amacıyla yollara konulan tabelalarde, Yunanca olarak “şehre doğru” anlamına “Stanbulin” kelimesi kullanılmıştır. Stanbulin kelimesi daha sonra Türkler tarafında bir kelime oyunuyla 'İslam Şehri' anlamına gelen İslambol'a dönüştürülmüş

Çünkü artık burası İslam'ın, Müslümanların şehriydi...

Osmanlı padişahları ise isim üzerine pek fazla takılıp kalmamışlardır.

II. Murat döneminde İstanbul ismi kullanılırmış

Sultan 3. Mustafa ise Hattı Hümayunlarında özellikle İslambol'u kullanırmış

Hatta yine 3. Mustafa döneminde İSLAMBOL adı altın sikkenin üzerine dahi yazılmış

Osmanlı döneminde:

 ''Konstantiniyye'',

''Stanpolis'',

''Dersaadet'',

''Asitane'',

''Darülhilafe'' ve

''Makarrı isimleri ile zikredilmiştir.

 Cumhuriyet'in ilanından sonra ''İstanbul'' olarak kabul edilmiş. Yurt dışından gelen mektupların üzerine İstanbul yerine Konstantinpolis olarak gelen mektuplar geri gönderilmiştir.

'İstanbul' kelimesinin kökeni olan 'Stinpolis' Rumca ve 'şehre doğru' kelimelerinin bozulmuş hali

İstanbul kelimesinin kökeni “şehre” demek olan “stan” ve “şehir” anlamında “polis” kelimelerinin birleşiminden meydana gelir.

Çeşitli dil ve medeniyetlerde farklı şekillerde adlandırılan İstanbul,

Arapça'da “Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma”, Selçuklular'da “Konstantiniyye,

Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul” ve

 Osmanlıca'da “Dersaadet, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Asitane-i Aliyye gibi isimlerle anılmış

İşte güzel İstanbul’umuzun isim hikayesi bu…

 

BİZANS GÖRÜNDÜ KARŞIDAN

 

Geldik surların önüne,

İçimizde garip bir sevinç

Tamamlamışız vuslatın tadını

Böyle hiç.

 

Yeditepe kardeş kardeş gülümser,

Boğazın mavi rüzgârları,

Bir esinti huşusu içinde

İstanbul sizin der.

 

Elbet bizim olacak İstanbul,

İnanmışız,

Denizlerden, dağlardan, ovalardan gelen

Bu nurlu bahar içinde yıkanmışız.

 

Arif Hikmet PAR

 

İstanbul’un Fethi

Aştık geçilmez dağlar üstünden

Öyle vakur, öyle heybetli

Vardık ot bitmeyen vadilere

Ayağımız değdi yeşerdi!

 

Gönlümüzde büyüklüğü Asya’nın

Yıktı köhneliğini orta zamanın

Zamanın karanlığı ortasında

Şimşek örneği parlayan kılıcımız

 

Nur yağdırdı aydınlık yeni günlere

Eskilik, karanlık düşüverince yere,

Dağlar, denizler misali,

Yol verdi gemilere!

 

Sustu kulakları tırmalayan çan;

Burca bayrak dikince sipahi eren!

PROGRAMI DÜZENLEYENLER:

Vedat AKBULAK

Huriye GEZE

Veysel TULGAR

 

Öğrenciler: Nisa Polat 11/M

                      Yıldız Tor 10-İ

                     Büşra çiçek 11/L

 

Google+ WhatsApp