29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Etkinlikleri

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Etkinlikleri

29 Ekim bir milletin doğum günüdür.

 Çağdaş bir milletin doğum günü. Bir çağdaşlaşma projesinin, büyük bir atılımın başladığı gündür. Biz cumhuriyetle buluşuyor, onunla yaşıyoruz.

 

Cumhuriyetimizin 90. Yıldönümüne kavuşmanın büyük mutluluğunu yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz bu güzel günlerde iki bayram sevincini birlikte yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Dini ve milli coşkularımızı güvence altına alan modern cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile onun silah ve dava arkadaşlarını minnet duygusuyla selamlıyorum. 23 Nisan 1920’de Anadolu bozkırının ortasında, Ankara’da kurulan TBMM’nin, üç yıl süren Kurtuluş Savaşından sonra, yerini yeni 

bir oluşuma terk edeceği gün gelip çatmıştı. 29 Ekim 1923’te ilk cumhurbaşkanı olarak Mustafa Kemal Paşa’nın seçildiği Türkiye Cumhuriyeti, Misak-ı Milli sınırları içinde bütün dünyaya ilan edilmiş, cumhuriyet yönetimi, Anadolu bozkırlarının yeşermesini sağlamış; cumhuriyet ağacının büyüyen dalları her yana yayılarak köken, renk, cins, inanç ayrımı yapmadan herkesi kucaklamıştır. Atatürk’ün ifadeleriyle cumhuriyet düşüncesini pekiştiren özdeyişlerinden birkaçını hatırlayalım: “Cumhuriyet fazilettir.” “ Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. “Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır.” “Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.” “Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmenleri ve eğiticileri olarak, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” “Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.“ “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşmuştur. Mümkün müdür ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?” “ Büyük dinimiz çalışmayanın 

insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâm aleminin kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir?” “Bugünkü hükûmetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilâtı ve hükûmettir ki, onun ismi Cumhuriyettir. Artık hükûmet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir ve millet hükûmettir. Artık hükûmet ve hükûmet mensupları kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır. 1925 (Atatürk'ün S.D. II, S. 230) Değerli gençler! Bugün sahip olduğumuz kazanımlar cumhuriyetin faziletleridir. Cumhuriyetimizi layık olduğu gibi yönetemezsek, cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıramazsak, bize emanet edilen cumhuriyete sahip çıkamazsak, sen ben kavgasına düşersek, Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sinde sözü edilen tehlikeleri sezemez ve tedbir alamazsak, yeni Mondrosların, yeni Sevrlerin dayatılması kaçınılmaz olur. Türkiye cumhuriyetinin güçlü olması ancak ve ancak ona sahip çıkmak ve onu kollamakla mümkün olacaktır. Değerli gençler! Cumhuriyet ve demokrasi hepimizin güvencesidir.Bize bunu sağlayan Ulu Önder Atatürk’ü, cumhuriyete katkısı olan tüm büyüklerimizi ve tüm şehitlerimizi sonsuz sevgi ve saygılarımızla anıyoruz.Ruhları şad olsun ! Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun! Yaşasın cumhuriyet! 
Atatürk diyor ki: “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Google+ WhatsApp