23. Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı'nın Anlam ve Önemi
Türkiye Büyük Millet Meclis'in açıldığı tarihten, bir yıl sonra 23 Nisan 1921'de resmi bayram olarak kabul edildi. Her yıl büyük bir coşku ile kutlanan bu bayramı Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1929 tarihinde çocuklara armağan etti.
Daha ülke işgal altında olunmasına rağmen Atatürk TBMM'ini açma girişiminde bulunmuştur ve bunu da başarmıştır. Vahdettin ülke kurtuluşunu ve mukaddratımızı İngiliz insiyatifinde ararmaya koyulmuş ve emirlerini bu şekilde vermekteyken, Mustafa kemal ülkenin kurtuluşunu Millet'te aramaya başlamıştır. Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk halkın güvenini kazanmış şahsiyetleri Ankara'ya davet ederek yapılan kurtuşul mücadelesini meşru kılmak ve millettin desteğini almak için TBMM'sinin açılmasına büyük önem vermiştir.
Milletin kaderini eline aldığı, hakimiyetin kendisine ait olduğunu haykırdığı gündü 23 Nisan 1920. Bu tarihi gün kutlanmalıydı. 1921’de çıkarılan “23 Nisan’ın milli bayram olarak kabul edilmesine dair kanun” ile Türkiye ilk milli bayramına kavuşuyordu.
İşte 23 Nisan’ın hikayesi..
Meclisin Açılış Hikayesi:
Meclisin açıldığı o gün “Milli Hakimiyet” yani Ulusal Egemenlik günü olarak kutlanmaya başlandı. Bu durum 1935 yılında çıkarılan bir kanun ile onaylanarak yürürlüğe girdi. Böylece 23 Nisan Milli Bayramı, Milli Hakimiyet Bayramı olarak resmen kabul edilmiş oluyordu.
Meclis'in açılışından bir yıl sonra, Ankara’daki öğretmen okulları mezunları derneği, bu bayramı kutlamak için harekete geçti. Ziraat okulunun yanındaki meydanı süslemeye koyuldular, kız ve erkek mekteplerine de haber gönderip, öğrencileri, kutlamalara davet ettiler. İstediler ki çocuklar da şenlensin, bayram yeri çocuklarla şenlensin.
O gün, çocuklar meydanda toplandı, tören sırasında Mustafa Kemal de otomobili ile oraya vardı. Çocukların okuduğu kahramanlık şiirlerini dinledikten sonra, kısa bir konuşma yaparak, orada bulunan çocukların bayramını kutladı.
Olayı yaşayan öğretmenlerden Avni Ağaoğlu’nun Ordinaryüs Profesör Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’na gönderdiği mektupta, müthiş bir ayrıntı da yer alıyordu. Mustafa Kemal, o gün yaptığı konuşmada, 23 Nisan’ın "Hakimiyeti Milliye ve Çocuk Bayramı" olarak kutlanmasını dile getiriyordu.
Hatırlayınız, o tarihte yurdun dört bir yanında düşman işgali var. Memleket yokluklar içinde ve Ankara’da, yüreği sevgi, vatan sevgisi dolu, şefkat dolu bir avuç kahraman dünyaya kafa tutuyordu.
Çocuk bayramı olarak kutlanmasının hikayesi:
Bu tarihin çocuk bayramı olarak kutlanmasındaki en büyük pay Himaye-i Etfal Cemiyeti’ ( Çocuk Esirgeme Kurumu)'ne ait.
Cemiyetin kurucusu olan ve uzun yıllar genel sekreterliğini yapan Doktor ve milletvekili Mehmet Fuat Bey, 1922 yılı başlarında Meclis’e bir öneride bulundu. 23 Nisan’da, Himaye-i Etfal Cemiyeti’ne ait pulların kullanılmasını istedi. Böylece, 1923 yılının 23 Nisan’ında çıkarılan pullar ile bayram kutlamalarından gelir elde edildi. O gelir de şehitlerimizin yetimleri için harcandı.
Takip eden yıl, bu kez de rozet satışı ile yardıma muhtaç çocuklara gelir sağlama imkanı bulundu. Hakimiyet-i Milliye gazetesi, olayı şöyle duyuruyordu: “Bugün yavruların rozet bayramıdır” Halka, bol bol bağış yapma çağrısında bulunan gazete 1926 yılında, 23 Nisan’ı “Türklerin Çocuk Günü” olarak tarihe not düşüyordu.
1927 yılı, adeta bir dönüm noktasıydı. Himayei Etfal Cemiyeti, 23 Nisan Çocuk Günü’nü, Çocuk Bayramı olarak kabul eden yönetim kurulu kararını aldı.
1929 yılında “Çocuk Haftası” ilan edildi. Türkiye’de 23 - 30 Nisan tarihleri arasındaki hafta artık çocuklarındı. Elbette, bayram 23 Nisan’da kutlanacak, ancak hafta boyunca çocuklar için şenlikler tertip edilecekti. 1933 yılında ise, artık bir günlüğüne de olsa bir çocuk cumhurbaşkanı vardı!
1935 yılına gelindiğinde resmi kanunla belirlenen “23 Nisan Milli Hakimiyet Bayramı” ve resmi olmayan “23 Nisan Çocuk Bayramı” ortaklaşa tören ve etkinlikler kutlanıyordu.
Yıllar geçtikçe, bu bayram geniş kitlelerce kutlanmaya başlandı.
1975 yılında TRT, Çocuk haftası etkinlikleri ve 23 Nisan Bayramı kutlamalarını yayınlamaya başladı.
1980’de, mecliste çocuk parlamentosu kuruldu. Üye sayısı kadar çocuk o gün mecliste, milletvekillerinin yerini aldı.
Bayramın, son zamanlardaki dönüm noktası ise TRT’nin çocuk şenliği düzenlemesi oldu. 1979 yılında, komşu ülkelerden gelen halk dansları gruplarının katılımı ile şenlik uluslararası bir boyuta taşındı.
Öyle ki, 1985 yılında, TRT Çocuk Şenliği, bütün dünyayı kucaklıyordu. 34 ülkeden gelen çocuklar, her dilden, her renkten ve her dinden çocuklar, Türkiye’de bir araya geldiklerinde, aslında dünya barışını simgeliyorlardı.
Gönüllere taht kuran TRT Çocuk Şenliği, dünyanın dört bir yanında gönül köprüleri de kurdu.
Kutlamalara katılmış ve Türkiye’deki aileleriyle 1 hafta geçirmiş olan çocuklar, artık bayramı kendi memleketlerinde anlatıyor. Dünyanın dört bir yanından,"Bayramımız kutlu olsun anne" diye başlayan mesajlar Türkiye’ye geliyor.
İşte bu en acıklı durumdan çıkan bir şefkat hareketi, dünyaya örnek oldu. Yardıma muhtaç çocuklar için kutlanan bayram, dünyanın en anlamlı çocuk bayramı oldu. Savaşın çaresiz bıraktığı yavrular için sahip çıkılan bayram, gün geldi coşkun bir ırmak oldu, dünya çocuklarını sarıp sarmaladı.