18 Mart Çanakkale Etkinlikleri

18 Mart Çanakkale Etkinlikleri

Çanakkale İçinde Vurdular Beni Müzik Çalgısı

Türk Kartallarının Şehitlerimize Selam Uçuşu

Çanakkale Destanı!

Türk'ün şan ve şeref dolu geçmişine yaraşan zafer, dost ve düşman bütün milletlerin hayranlığını kazanan, değeri zamanla daha da abideleşen yüce kahramanlık tablosudur.        

 Vurulup tertemiz anlından uzanmış yatıyor;

Bir Hilâl uğruna, “Ya Rab” ne güneşler batıyor!

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...

Bedr'in arslanları  ancak, bu kadar şanlı idi.

Tarihi yeniden yazdıran zafer! İstanbul'dan, Erzurum'dan, Şam'dan, Azerbaycan'dan, Beyrut'tan, Mardin'den ve başka  İslam'ın güzel belde ve şehirlerimizden gelen yüz binlerce kahraman adam. Batı'nın ateş kusan namlularına doğru koşa koşa gitmiş, dudaklarında ateş rengi bir tebessümle şehit olmuşlardı. Tarihin seyrini değiştiren bu savaş 1915 yılının  18 Martında meydana gelmişti.

İtilaf devletleri, Osmanlı Ordularının Kafkaslarda ve Süveyş Kanalında hedeflerine ulaşamayınca doğrudan Osmanlı başkentini ele geçirmek ve müttefik Rusya ile doğrudan bağlantı sağlamak amacıyla 19 Şubat 1915'te Çanakkale'ye saldırmışlardı. Çanakkale savaşlarında vatanı korumak için; 253 bin şehit veren Osmanlı Devleti, o günkü şartlarda dünya ülkelerine kahramanlık dersi vermiştir.

     Boğazı geçerek İstanbul'a ulaşmayı amaçlayan düşman donanması, Bozcaada ve Gökçeada açıklarında beklemekteydi. Çanakkale'yi geçerek Marmara Denizi'ne açılabilmek için bölgeyi yoğun top atışına tutmak isteyen İngiliz donanmasının hedefi; Kumkale ve Seddülbahir'deki savunma birliklerini yok ederek, ülkemize girmekti. 17 Mart 1915 günü, boğazdaki mayınları temizleyen düşman donanmasının faaliyetini öğrenen Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı, İstanbul'daki son 26 mayını, Selanik Vapuru ile Çanakkale'ye getirterek aynı gece yarısı Nusret Mayın Gemisi'ne büyük bir gizlilikle yüklemişti. Nusret Mayın Gemisi'nin komutanı Yüzbaşı Hakkı Bey, Mayın Komutanı Binbaşı Nazmı Bey, Öteki subaylar ve 54 er görevin önemini bilerek heyecan içinde bekliyorlardı. Nusret'i harekete geçiren emir sabaha karşı 05:30'da gelmişti.

    Gece yarısı karanlık limana döşediği 26 mayın ile savaşın kaderini değiştiren Nusret Mayın Gemisi, adını Türk Tarihi'ne altın harflerle yazdırdı. Düşman donanması, korkunç gerçeği öğrenince iş işten geçmişti. Zira Çimenlik iskelesi'nden "Bîsmillah" ile hareket eden Nusret Mayın Gemisi'nin tüm ışıkları kapatılmış, kader yolculuğu başlamıştı. Düşman zırhlıları toplarını boğaza çevirmiş, saldırı emri için tetikte bekliyordu. Gecenin ıssızlığında karanlık liman mevkiine süzülen Nusret, 26 mayını, karaya paralel döşeyip aynı sessizlikle dönüyordu. Yaklaşık 2 saat sonra hücum kararı alan düşman zırhlıları, uzun menzilli toplarıyla Türk mevzilerini cehennemi bir ateş altına almışlardı.   Çanakkale Boğazı’na Mehmetçik Feneri Önlerinden ilk giren Bouvet zırhlısı, mayınlara çarparak iki dakika içinde sulara gömüldü. Hemen sonra topçumuzun ateşiyle İrresistible ve Ocean zırhlıları da battı ve Coulous, Suffren, İnfyexible ise saf dışı kalmıştır.

Düşmanın mayın tarama gemileri de Nusret'in döşediği mayınlara çarparak batınca, şaşkına dönen düşman donanmaları, 18 Mart'ta, büyük bir kayıp vererek geri çekilmek zorunda kalmıştır.

Denizden İstanbul' a ulaşamayacağını anlayan İngiltere ve Fransa’nın bundan sonraki hedefi, Gelibolu Yarımadası'na kara çıkarması yapmaktır. İtilaf Devletleri hedeflerine ulaşmak için; sömürge ülkelerden topladıkları kuvvetlerini, Arıburnun'ndan karaya çıkardılar.

      Bu sırada Çanakkale cephesine atanan; Yarbay Mustafa Kemal, burada bazı savunma hataları görür ve 57. Alayı, Kocaçimen'den alarak Arıburnu’nu daha iyi savunacağına inandığı Conkbayrına sevk ' eder.

Mustafa Kemal,   Türk Milletine: "Sîze savaşmayı değil, ölmeği emrediyorum!” der. Böylece İngiliz kuvvetlerinin ilerleyişi Anafartalar ve Congbayır'ında Kahraman Mehmetçiğimiz tarafından durdurulur. 8 -9 Ocak 1916 tarihinde, düşman tamamen Çanakkale'yi terk etmek zorunda kalır.

    Türkiye'nin tarihi perspektif içersinde askeri gücünü, bütün dünyaya ispatlamış büyük bir devlettir. Cephedeki kahraman askerlerimize zaferler kazandıran şuur, bugün de ülkemizi 21. yüzyıla hazırlama mücâdelemizde bize cesaret ve güç kaynağı olmaktadır. Çanakkale Zaferi; 20. yüzyılın ilk çeğreyinde süngünün çeliğe, köhne topların en modern silahlara, toprak tabyaların cehennem ateşlerine, imanın ve vatan sevgisinin teknolojiye galip geldiği büyük bir zafer kazanıldı-ğını, yurdunu korumak için şahlanan bir milletin, bağımsızlık, egemenlik aşkının, heyecan ve ibret verici bir destanıdır.

Çanakkale Destanı! Türk'ün şan ve şeref dolu geçmişine yaraşan zafer, dost ve düşman bütün milletlerin hayranlığını kazanan, değeri zamanla daha da abideleşen yüce kahramanlık tablosudur. Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşayan her bir fert, Çanakkale'de ve Kurtuluş Savaşımızın bütün cephelerinde bir gül bahçesine gidercesine toprağa düşen şehitlerimizin, omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun bilinci içerisinde olmak zorundadır.    Dün, cephedeki kahraman askerlerimize zaferler kazandıran şuur, bugün de ülkemizi 21.  yüz yıla, yani geleceğe hazırlama mücadelemizde bize cesaret ve güç kaynağı olmaktadır.  

  Bugün; Haçlı Ruhuna sahip olanların ve yüzyılın en büyük haçlı saldırısının -bir zafer kazanmaktan daha çok bir destan yazarak- yok edilişini coşkuyla yaşamaktayız.

''Ecdadımızın askeri zaferlerle taçlandırıp, bize emanet ettikleri Cumhu-riyeti, biz de ekonomi, teknoloji, bilim zaferleriyle taçlandırarak gelecek nesillere devretmek azminde olmalıyız.  Bu mücadelemizde ülkemizin bugün geldiği noktadan geriye götürecek sonuçlar doğuracak her çaba, şehitlerimizin ruhunu incitecektir. Bu topraklar için; döktükleri kanlarla bize ebedi vatan yapan şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını bir defa daha şükranla anıyoruz.

BU GÜN, ÇANAKKALE SAVAŞI’NIN SONUÇLARINI KISACA ŞU ŞEKİLDE ÖZETLEYEBİLİRİZ.

*250 Bin Türk askeri ve subayı şehit düştü, Rusya 'ya gerekli olan silah ve cephane ulaştırılamadı. Bu durum Rusya'nın çökmesine ve savaştan çekilmesine neden oldu.

*Birinci Dünya Savaşı uzadı.

*Rusya'da İhtilal oldu ve çarlık Rusya yıkılıp yerine Sovyet Rusya’sı kuruldu.

*Savaşın uzaması ve İngilizlerin Çanakkale'de yenilmesi, sömürge yönetimlerini zorlaştırdı.

*Savaşın uzaması, savaşla ilgili olmayan sanayi dallarının gerilemesine neden oldu, bundan da Japonya ve A.B.D. kazançlı çıktı.

*Böylece Mustafa Kemalin Çanakkale'de kazandığı başarı, onun daha sonra milli mücadelenin lideri olmasında etkili oldu.

    Sözlerimi Merhum Mehmet Akif Ersoy'un “Çanakkale Şehitlerine" adlı şiirinden bir kesit ile bitirmek istiyorum.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "

Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.

Google+ WhatsApp