Dünya genelinde giderek deprem, sel, yanardağların faaliyete geçmesi gibi doğal felaketlerde bir artış var. Hatta dünya yörüngesine giren metoor (göktaşları) da bir başka felakettir sanki.

Dünya genelinde mevcut depremlerde bir artış gözlemlenirken, aynı şekilde yanardağların da aktifleşmelerinde bir artış gözlenmektedir. 
Dünyada mevcut bir küresel ısınma  aynı zamanda küresel bir soğumaya da neden olabilmektedir. Küresel ısınma aşrı buharlaşmayı, aşrı buharlaşma ise güneş ışınlarının dünyaya gelişini engelleyeceği için dünya genelinde tekrardan bir küresel soğumaya neden olabilmektedir. 
Küresel ısınma nedeniyle aşrı buharlaşma yağan yağmurların sele dönüşmesine neden olmaktadır. Volkanik dağların aktif hale geçmesi büyük depremlere ve büyük  yangınlara neden olabiliyor.  Çünkü tarihte bunun örnekleri yaşanmıştır. Bu babda  yangın sel baskını ve depremler ardından meydana gelen kıtlıklar büyük göçlere neden olmuştur. 
Böylesi bir durumda Avrupa’nın tekrardan buzul çağına dönmesi durumu ortaya çıkabilir.  Avrupa’da buzullaşma Avrupa devletlerinde kıtlık ve ardından Avrupadaki devletlerin yıkılmasına nede olabilir. 
Küresel soğuma Avrupa'da buzulların Orta Avrupa'ya kadar inmesine neden olur. Bu durumdan Türkiye'de olumsuz etkilenir. Böyle olunca Anadolu yakasından Trakya yakasına boğazlar üzerinden geçmek için köprüye gerek kalmayabilir ve boğazlar üzerindeki kalın buz kitlesinin üzerinden yürüyerek karşı kıyıya geçmek mümkün olacaktır.
Şu anda;
 Avrasya'nın en yüksek yanardağındaki hareketlilik nedeniyle, Erman Buzulu erimeye başladı bile.
Rusya'nın uzak doğusunda yer alan Kamçatka Yarımadası'ndaki Klyuchevskaya Sopka yeniden faaliyete geçti.
Kül ve lav püskürten yanardağdan, çevreye 30 ila 50 santimetre çapında kaya parçaları fırlıyor. Lavların 7 kilometreye kadar yayılabileceği uyarısı yapıldı.
      Salgın hastalıklar yanında bir de soğuk, kıtlık, deprem ve sel baskınları ile dünyanın karşı karşıya olma durumu söz konusudur. 
Zaten ayda veya Mars’ta yaşam belirtisi aramaya yönelme de bundan kaynaklanmıştır. Dünyada böylesi tehlikeler devam ettiğinde başka gezegenlere kaçmak.
Böylesi bir durumda dünyanın en şansız ülkesi veya ülkeleri okyanus ve deniz kenarındaki ülkeler olacaktır. Zira volkanik patlamalar okyanuslar içinde veya kıyısında olması durumunda kıyıdaki ülke ve şehirlerin yaşam şansı çok zor.  MÖ 1500 yıllarda Akdenizin ortalarında büyük bir volkanik patlama olduğunda kıyı ülke ve kırallıklarını haritadan tamamen silmişti.
Ortadoğu ve Türkiye en şanslı ülkeler arasında. Belki de Ortadoğu’da savaşlar çıkararak o bölge halkını göç etmeye mecbur bırakanlar bu toprakların boşaltmayı planlı olarak yapıyor olabilirler.
Haber: Ali Vedat Akbulak