II. Abdulhamit Dönemi ve Sonrası Siyasi Gelişmeler

II. Abdulhamit Dönemi ve Sonrası Siyasi Gelişmeler

II. Abdulhamit Dönemi Ve Meşruti Yönetime Geçiş

MEŞRUTİYET DÖNEMİ

        Osmanlı Devleti Meşrutiyet Döneminde Parlamenter Sisteme Geçiş

      Türk tarihinde ilk defa parlamenter yönetime geçiş 1876 tarihinde I. Abdulhamit döneminde oldu. II. Abdulhamit Osmanlı aydınları tarafından Mithat Paşa başkanlığında Meşrutiyeti ilan etmek amacıyla tahta geçirildi. Meşrutiyeti ilan etmelerindeki amaçları dış güçlerinin Osmanlıların içinde bulunan Gayrimüslümlerin kışkırtılmasının önüne geçerek bir "Osmanlı" ulusu yaratmaktı. Böylece azınlıklar ve Gayrimüslümler kendilerini kışkırtan dış güçlere kanmayarak kendilerini temsilen parlementede bir mebus olacaktı. Ama ne yazıkki olaylar Osmanlı aydınlarının düşündüğü gibi olmadı. Yapılan seçimler sonucu parlementoya gelen mebus üyeleri Osmanlıcılık ulusu yerine milliyetçiliği savunarak bağımsızlıktan yana hareket etmişler ve Rus saldırıları karşısında Osmanlıya asker olmak istememişlerdir. Buna kızan  II. Abdulhamit bu meclisi 1877-78 Osmanlı – Rus savaşlarını bahane ederek Mebusan meclisini  kapattı. Üyelerini de sürgün etti.

     1908 yılına kadar demir yumruk olarak ülkeyi güçlü iradesiyle yöneden II. Abdülhamit, Osmanlı İmparatorluğunu tam da dağılma sürecinden neredeyse kurtarmıştı. II. Abdulhamit döneminde Osmanlı İmparatorluğu çağın en güçlü üç devletinden biri haline gelmişti. Güçlü devletler Osmanlı Devleti’nin gücü ve kuvveti karşısında çekinir hale gelmişti. Bu nedenle Osmanlıya karşı faaliyetlerini sinsice yürütmekteydiler.

       İngiltere sömürgecilik alanında gözü doymak bilmiyordu. Almanya ve İtalya’nın güçlenmesi Fransa, İngiltere ve Rusya’nın çıkarlarına ters düşmekteydi. Rusya’nın Balkanlar üzerindeki faaliyetleri ve bunun üzerine yürüttüğü politikasından Avusturya – Macaristan Devleti de rahatsız olmuştu.

      Tam da böylesine siyasi çalkantıların ve gerilimin yaşandığı bir dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Meşrutiyet yönetimine geçmek için Rusya ile İngiltere’nin Reval’da görüşmelerini bahane ederek harekete geçtiler. İttihat ve Terekki Cemiyeti'nin talimatıyla Balkanlarda ayaklanma çıkarılması oldukça zamansız yapılan bir harekattır. Zira bu durum hazır tetikte bekleyen dış güçlerin Osmanlı Devleti’ne saldırmasına ve koca bir imparatorluğun parçalamasına zemin hazırlamıştır.

        3 Temmuz 1908’de Rumeli’de bulunan III. Ordu subaylarından Kolağası Niyazi Bey ve arkadaşları anayasının tekrar yürürlüğe konması için ayaklandılar. Ayaklanma bastırılamayanca II. Abdulhamit 23 Temmuz 1908’de Kanun-i Esasi’yi tekrar kabul etti.

       Kasımda yapılan seçimlerde İttihat ve Terakki Cemiyeti adayları seçimi kazandı. Fakat İttihat Terakki partisi Balkan savaşlarını ve iç karışıklıkları bahane ederek 1913’te Bab-ı Ali Baskınıyla meclisi basarak yönetimi ele geçirmesi ülke içinde kaos yaratmıştır. Böylece bu tarihten sonra Birinci dünya savaşı sonuna kadar iktidarın tek ve rakipsiz sahibi durumuna gelmiştir. Bu dönemde, İttihat ve Terakki Partisi kendi fikrini desteklemeyen subay, er ve devlet adamlarını ya görevden almış, ya da terhis ettirmişti. Osmanlı Devleti'nde deneyimli subayların ve devlet adamlarının alınması ve yerine getiriler kimselerin devleti yönetecek kabiliyette veya tecrübeye sahip değildi. Bu durum Osmanlı devleti'ne Balkan Savaşlarında yenilgi getirmiştir. Küçücük Balkan Ülkeleri ile başa edemeyen Osmanlı Devleti'nin güçsüzlüğünün anlayan güçlü devletler harekete geçmişlerdir.

      1908, 1912, 1914, 1919 yıllarında olmak üzere toplam dört defa seçim yapılarak üyeler yeniden seçildi. Bu dönemde toplam 24 hükümet kuruldu

  Not: . Meşrutiyeti ilan etmenin faturası Osmanlılar için çok ağır sonuçlar doğurdu.  Tarablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi felaketlere neden olmuştur. Sonuçta 5 milyonun üzerinde Osmanlı evladının şehit olmasına neden olmuştur

     Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin Seçilmesi: 12 Ocak 1920’de son Osmanlı Mebusan Meclisi seçildi. Son Mebusan Meclisi’nin İstanbul’da yapılması bir hata idi. İstanbul’da toplanan Meclisin İstanbul ve boğazların düşman işgalinden arındırılması, ülkenin işgallerden temizlenmesi, Arapların oturduğu yerlerin durumu için o yerdeki halkının reyine başvurulması gibi kararlar işgalci İtilaf devletlerini rahatsız etti. Bu nedenle 16 Mart 1920’de İstanbul resmen işgal edildi. Mebusan Meclisi basıldı.

 Meşrutiyet Dönemi  Siyasi Gelişmeler

II. ABDÜLHAMİT DÖNEMİ (1876-1909)

1. I. Meşrutiyetin ilanı  (1876)

Meşrutiyet: Krallık ya da padişahlıkla yönetilen ülkelerde kralın yanında bir meclisin (parlamento) ve anayasa'nın bulunmasıdır.

      Meşrutiyeti ilan etmeye söz veren Sultan II. Abdülhamit verdiği sözü yerine getirerek Mithat ve Sait Paşaların hazırladığı Kanun-i esasi’yi (anayasa) kabul ederek Meşrutiyeti ilan etmiştir (23 Aralık 1876).

2. İstanbul ( Tersane ) Konferansı (1876) :

      (Osmanlı Devleti, İngiltere, Rusya, Fransa,Avusturya ve İtalya arasında ) Rusya'nın Panislavizim politikasıyla Osmanlı Devleti üzerinde baskı kurmaya başlaması İngiltere’nin çıkarlarına aykırıydı. Bu yüzden İngiltere Balkan Milletlerinin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla İstanbul’da Milletlerarası bir konferansın toplanmasını sağladı.
 İstanbul Konferansı çalışmalarına başlandığı sırada Osmanlı Devleti I.Meşrutiyeti ilan ederek konferansı etkisiz hale getirmeye çalıştı.

NOT:  Osmanlı Devleti bu hareketiyle, konferans kararları üzerinde olumlu bir etki yapmak amacındaydı.
Çünkü meşrutiyet rejimi içinde Osmanlı vatandaşı olan Yahudi ve Hıristiyanlar da Meclisi  Mebusan'a temsilci göndererek yönetime katılabilecek ve haklarını arayabileceklerdi. Bu yüzden Osmanlının Balkanlar’da ıslahat yapmasına artık gerek yoktu. Ancak Avrupa Devletleri bunu ciddiye almadılar ve konferansta aşağıdaki kararları aldılar.

 Tersane Konferansı Kararları:
1- Sırbıstan ve Karadağ' dan Türk askerleri çekilecek
2- Bulgaristan'ın doğu ve batı olarak iki eyalete ayrılacak ve Bosna-Hersek' le birlikte özerklik verilecekti.
Osmanlı Devleti bu kararları kabul etmeyince konferans dağılmıştı. Ancak; daha sonra Londra’da tekrar bir araya gelen Avrupa Devletleri benzer kararlar alarak Osmanlı’nın bu kararlara uymasını istemişlerdir.

 

 3.  1877-1878 Osmanlı - Rus  Savaşı  ( 93 Harbi )

   Sebepleri :
1- İstanbul (Tersane) ve Londra Konferansı kararlarının Osmanlı tarafından kabul edilmemesi
2- Rusya’nın Panslavist politikası ve sıcak denizlere inme çabası

3- Rusya'nın 1856 Paris antlaşmasıyla Osmanlı devleti üzerindeki kaybettiği hakları geri almak istemesi.

    Rusya bu sebeplerden birincisini gerekçe göstererek Osmanlı Devletine savaş ilan etti.
Savaş :
     Ruslar doğuda Erzurum’a kadar ilerlediler. Rus ordusu AZİZİYE Tabyalarında Gazi Ahmet Muhtar Paşa tarafından durduruldu.
Balkanlarda ise Ruslar Tuna’yı aşıp PLEVNE önlerine geldiler. Plevne’de Gazi Osman Paşa önemli başarılar kazandı. Ancak daha sonra Plevne düştü. Ruslar Edirne’yi alarak Çatalca önlerine kadar geldiler.

Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kaldı. 
 

 4. Ayestefanos ( Yeşilköy ) Antlaşması  (3 MART 1878)

Maddeleri:
1- Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam bağımsız olacak ve sınırları genişletilecek.
2- Büyük bir Bulgaristan krallığı kurulacak.
3- Batum, Kars, Ardahan ve Doğu Beyazıt Ruslara verilecek.
4- Girit ve Ermenilerin oturduğu yerlerde ıslahat yapılacak.
5- Bosna-Hersek’e özerklik verilecek.
6- Teselya, Yunanistan’a verilecek.
7- Osmanlılar Rusya’ya, 30 milyon altın savaş tazminatı ödeyecek.

    Bu anlaşma Rusya’ya sıcak denizlere inme konusunda Balkan ve Doğu koridorunu açmıştır. Bu durum Avrupa devletlerin tepkisine neden olmuş, Rusya yeni bir savaşı göze alamadığından Berlin’de bir kongre toplanmasını kabul etmiştir.

     Ayestefanos ( Yeşilköy ) Antlaşması yürürlüğe girmemiş, bunun yerine Berlin Antlaşması imzalanmıştır.

    Osmanlı Devleti’nin imzalayıp da uygulamaya konulmayan iki antlaşma AYESTEFANOS ve SEVR’dir.

5. Berlin Kongresi ve Berlin Antlaşması  (13 Temmuz 1878):

     Kongreye Katılan Devletler:  Osmanlı, Rusya, İngiltere, Fransa,  Avusturya, İtalya ve Almanya.

 Maddeleri :
1- Ayestefanos Antlaşmasıyla kurulan Bulgar Krallığı üçe ayrıldı:
a) Asıl Bulgaristan: Osmanlı Devletine vergi veren bir prenslik haline getirildi.
b) Makedonya: Islahat yapılmak şartıyla Osmanlıya bırakıldı.
c) Doğu Rumeli: Osmanlıya bağlı kalacaktı ancak Hıristiyan bir vali tarafından yönetilecek.
2- Sırbistan, Romanya, Karadağ bağımsız olacak.
3- Bosna-Hersek Osmanlı toprağı sayılacak, yönetimi geçici olarak Avusturya’ya bırakılacak.
4- Kars, Ardahan ve Batum Ruslara, Doğu Beyazıt Osmanlı’ya verilecek.
5- Teselya Yunanistan’a verilecek.
6) Ermenilerin oturduğu yerlerde ve Girit adasında ıslahatlar yapılacak.
7- Osmanlı Devleti Rusya’ya 60 milyon altın savaş tazminatı verecek.


 Anlaşmanın Önemi:

1- Osmanlı’nın dağılma süreci hızlandı.

2- Bu antlaşma ile İngiltere de Osmanlı topraklarının parçalanmasına katıldı. Osmanlı Devleti denge politikası izleyerek dış politikasında İngiltere’den boşalan yeri Almanya almaya başladı.

3- Ermeni Meselesi ilk defa uluslararası bir antlaşmada yer almış, Ermeni Meselesi Ermenilerin değil Osmanlı’yı parçalamak isteyen devletlerin meselesi olarak ortaya çıkmıştır. Berlin Antlaşması, Ermeni Meselesinin Başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

4- Osmanlı Devletinin 19. yy.da en çok toprak kaybettiği antlaşmadır.

5- Anlaşmadan en kârlı çıkan, Bosna Hersek üzerinde haklar elde eden Avusturya ve Kıbrıs'ı üs olarak alan İngiltere’dir.

NOT: Bu sırada İngiltere, Osmanlı Devletine KIBRIS’ın kendisine bir üs olarak verilmesi durumunda kongrede Osmanlı Devletini savunacağını söyledi. Osmanlı İngiltere’nin bu isteğini kabul etmek zorunda kaldı.Fakat İngiltere Osmanlı topraklarını paylaşılmasında ortak hareket etti. 

      Berlin Konferansı’ndan sonra Osmanlı Devleti’nin dağılması hızlanmıştır. İngiltere Mısır’ı, Fransa ise Tunus, Avusturya-Macaristan; Bosna-Hersek’i topraklarına katmıştır. Girit Yunanistan’a katılmış, Bulgaristan ise bağımsızlığını ilan etmiştir.

 Kıbrıs’ın Kaybedilmesi (1878):

     İngiltere, Berlin Konferansı’nın toplanması ve burada Osmanlı Devleti’nin yanında yer alma karşılığında Kıbrıs’ın kendisine üs olarak verilmesi talebinde bulunmuştur.

   İngiltere Kıbrıs’ı üs yapmakla Rusların Akdeniz’e inmesini engellemeyi, Doğu Akdeniz’de Süveyş kanalını kontrol etmeyi amaçlanmıştır.

 Berlin Antlaşması Sonrası Siyasi Gelişmeler:

  • II. Abdülhamit 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşını bahane ederek, parlamentoyu kapatmış ve Meşrutiyet rejimini yürürlükten kaldırmıştır.
  • Donanma, Haliç' te çürümeye terkedilmiştir. ( II.Abdülhamit kendisine suikast yapılmasından korkuyordu)
  • Mecelle ( Medeni Kanun ) yeniden düzenlendi.
  • Almanlar'a Bağdat Demiryolunu yapma hakkı verildi.
  • Kıbrıs'ın  İngilizlere üs olarak verilmesi ( 1878 ):

     Berlin kongresi sırasında Osmanlının çıkarlarını savunması karşılığı İngiltere’ye Kıbrıs’ta üs kurma sözü verilmişti. Berlin Antlaşmasından sonra Kıbrıs üs olarak İngilizlere verildi(1878).

  Duyun-u Umumiye İdaresinin Kurulması (1881): Osmanlı Devleti dış borç ve faizlerini ödeyemeyince alacaklı devletler bu idareyi kurmuşlardır. Bu idare dış borçları doğrudan toplamak suretiyle kurulan yabancı bir mali kontroldü. Bu da Osmanlı Devletinin ekonomik bağımsızlığına gölge düşürmüştür.

Örnek Test:

      Osmanlı Devleti, Kırım Savaşı sırasında almaya başladığı dış borçları ödeyemez hale gelince, İngiltere ve Fransa Duyun-u Umumiye’yi (Genel Borçlar İdaresi) kurarak Osmanlı Devleti’nin bazı gelirlerine el koymuşlardır.

     Bu durum aşağıdakilerden hangisinin bir kanıtıdır?

  A) Azınlık isyanlarının yaygınlaştığının

 B)  Osmanlı ekonomisinin iflas ettiğinin

 C) Islahat hareketlerinin yavaşladığının

 D) Osmanlı Devleti ile Almanya Devleti’nin yakınlaştığının

 E) İttihat ve Terakki Partisinin güçlendiğinin

                                              Doğru Cevap B’dir

  Tunus'un Fransızlar Tarafından İşgali (1881):  Fransa’nın Tunus’u işgalini Osmanlı Devleti sadece protesto edebilmiştir. (Fransa hatırlanacağı gibi 1830 yılında da Cezayir’i işgal etmişti.)

Mısır'ın İngilizler Tarafından İşgali (1882):  İngilizler Süveyş Kanalının açılmasıyla önemi daha da artan Mısır’ı 1882’de işgal ettiler.

Doğu Rumeli’nin Bulgar Prensliği İle Birleşmesi (1885):  Doğu Rumeli Bulgarlarının Bulgar Prensliği ile birleşmek için ayaklanmaları sonucu yapılan görüşmelerde Osmanlı Devleti bu bölgenin Bulgar Prensliğine bağlanmasını kabul etti.

Girit Sorunu Ve Osmanlı-Yunan SavaşıYunanistan’ın Girit'in iç işlerine karışması ve burada çıkan ayaklanmayı desteklemesi sonucu OSMANLI-YUNAN savaşı çıktı.

Yapılan DÖMEKE MEYDAN SAVAŞINI kazanan Osmanlı kuvvetlerine Atina yolu açıldı. Ancak Avrupa Devletlerinin müdahale etmesi üzerine İSTANBUL ANTLAŞMASI imzalandı.(1897)
     Buna göre Girit’e özerklik verilmiş, ayrıca yönetimi Yunanlı bir Prense verilmiştir.

  *Böylece bu antlaşma ile Girit'in yönetimi elimizden çıkmıştır.

     *Osmanlı Devleti; II. Meşrutiyet sırasında Girit Yunanistan tarafından işgal edilmesi ve Balkan Savaşı sonucu imzalanan Atina Antlaşmasıyla da Girit’in Yunanistan’a ait olduğu kabul etmek zorunda kalmıştır.

 Bosna- Hersek'in Avusturya'ya Bağlanması (1908):  Berlin Antlaşmasında, Bosna Hersek’in yönetimi geçici olarak Avusturyaya bırakılmıştı. II. Meşrutiyetin ilanı sırasında Avusturya Bosna-Hersek’i topraklarına kattığını açıkladı. Osmanlı Devleti, bu durumu kabul etmek zorunda kaldı.

Bulgaristan'ın Bağımsızlığını Kazanması (1908):  II. Meşrutiyetin ilanı ile oluşan karışıklıklardan yararlanan Bulgarlar bağımsızlıklarını ilan ettiler. Rusya’nın araya girmesiyle Osmanlı Devleti bu durumu kabul etmek zorunda kaldı.

2. II. Meşrutiyet'in İlanı  (1908):

İlanında Etkili Olan Grup: İttihat ve Terakki
Savunulan Düşünce: Türkçülük
14 Şubat 1878’de Sultan Abdülhamit’in meclisi kapatmasıyla şahsi idare dönemi başlamış ve 1908 yılına kadar 30 yıl sürmüştür. Bu dönem içinde Sultan Abdülhamit’e karşı olanlar, meşrutiyeti yeniden ilan etmek amacıyla bir takım cemiyetler kurmuşlardır. Bu cemiyetler içinde en önemlisi  "İttihat ve Terakki Cemiyeti"dir.
Selanik’te İttihat ve Terakki yanlısı subayların ayaklanması sonucu II. Abdülhamit meşrutiyeti tekrar ilan etmiştir (1908).
II. Meşrutiyetin ilanı sorunları çözmeye yetmedi. İçte ve dışta yeni sorunlar çıktı. Bu dönemde kurulan siyasi partilerin mevcudiyeti partizan çekişmeleri yarattı.

31 Mart Olayı  (13 NİSAN 1909): İstanbul’da  Avcı Taburlarının başlattığı meşrutiyet karşıtı ayaklanmadır.

31 Mart Olayının Sonuçları:
1- Mahmut Şevket Paşa komutasındaki Hareket Ordusu İstanbul’a gelerek ayaklanmayı bastırmıştır.  (M. Kemal bu orduda Kolağası-dır.)
2- II. Abdülhamit tahttan indirilerek yerine V.Mehmet Reşat padişahlığa getirilmiştir.

3- Kanun-i Esasinin bazı maddeleri değiştirilmiştir.

NOT:  II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesiyle Osmanlı Devleti Yönetiminde İttihat ve Terakki Dönemi başlamış, bu dönem 1918’de imzalanan Mondros ateşkes Antlaşmasına kadar sürmüştür. Bu geçen 9 yıl içinde Osmanlı Devleti; Trablusgarp, Balkan ve I.Dünya Savaşlarını yaşamış ve çok ağır yenilgiler almıştır.

                   V. MEHMET REŞAT DÖNEMİ  (1909-1918)

 1.TRABLUSGARP SAVAŞI: 

(1911-1912)

 Nedenleri:

  •  İtalya'nın sömürge arayışı
  • Trablusgarp'ın savunmasının zayıf olması
  •  İtalya'ya yakın oluşu.

 M. Kemal Derne ve Tobruk'ta başarılı olduysa da destek yetersizliği ve Balkan Savaşlarının çıkması savaşın sonucunu Osmanlı Devleti lehine çeviremedi. İtalya kıyılardan iç kesimlere doğru ilerleyemeyince Rodos ve Oniki adayı işgal etti.

 Sonuç :

Uşi ( Ouchy ) Antlaşması :           

  •  Trablusgarp ve Bingazi İtalya' ya verildi.
  • Oniki ada Balkan Savaşları sonuna kadar ( Güvenlik gerekçesiyle ) İtalya'da kalacaktı. Ancak İtalya adaları geri vermedi. İtalya’nın II. Dünya savaşında yenilmesiyle de Adalar Yunanistan'a geçti.

   Önemi: Osmanlı Devleti Kuzey Afrika'daki son toprak parçasını kaybetti.

BALKAN SAVAŞLARI
 
Sebep:

 Rusya'nın Panislavist politikası ve sıcak denizlere inme düşüncesi doğrultusunda Balkan Devletlerini Osmanlıya karşı kışkırtması.
 AÇIKLAMA:

İngiltere, Osmanlı-Almanya yakınlaşmasından rahatsızlık duyuyordu. Çünkü Almanya hem Avrupa’nın güçlü bir devleti hem de İngiltere’nin sömürgelerine göz diken bir tavırda idi. İngiltere Almanya tehlikesine karşı daha zayıf durumda olan Rusya’yı kullanmaya karar verdi.
1908 yılında Estonya’nın başkenti Reval’de yapılan görüşmelerden sonra İngiltere Rusya’yı Balkan ve Osmanlı politikasında serbest bıraktı. Yani Rusya boğazları ele geçirebilecek, İngiltere buna ses çıkarmayacaktı. Fırsatı değerlendiren Ruslar Balkan Devletlerini Osmanlı Devletine karşı kışkırttılar.

 I. BALKAN SAVAŞI
Savaşın Başlaması:  Rusların kışkırtmasıyla Sırbistan, Yunanistan, Karadağ ve Bulgaristan aralarında anlaşarak Osmanlı Devletine savaş açtılar.

  • Osmanlı Ordusunun bir bölümü savaştan önce terhis edilmişti. Bu duruma bir de subaylar arasındaki siyasi çekişmeler eklenince Osmanlı Devleti bütün cephelerde yenildi.
  •  Makedonya, Batı Trakya, Edirne ve Kırklareli işgal edildi. Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti.
  • Balkanlarda Osmanlıdan ayrılarak bağımsız olan son devlet Arnavutluk olmuştur.

Sonuç: Balkanların yeni haritasını belirlemek amacıyla LONDRA KONFERANSI toplandı (1912). Londra Konferansında Osmanlı devleti Midye-Enez çizgisinin batısında kalan topraklarını kaybetti. (Makedonya, Batı Trakya, Edirne, Kırklareli). Ayrıca Bozcada ve Gökçeada dışındaki bütün Ege adaları Yunanistan’a geçti.

 II. BALKAN SAVAŞI:
Nedeni: I.Balkan savaşında en çok toprağı Bulgaristan almıştı. Bu durumdan memnun olmayan Yunanistan, Sırbistan, Karadağ ve Romanya Bulgaristan’a savaş açtılar. Bu durumdan faydalanan Osmanlı Devleti de savaşa girerek Edirne ve Kırklareli’yi Bulgarlardan geri aldı.

* I.Balkan Savaşı Osmanlı Devletine karşı, II. Balkan Savaşı ise Bulgaristan'a karşı yapılmıştır.
 SONUÇ: Osmanlı Devleti Bulgaristan ile İSTANBUL, Yunanistan ile ATİNA Anlaşmalarını imzaladı (1913).

* İstanbul ve Atina Antlaşmalarında Bulgaristan ve Yunanistan'da yaşayan Türklere “Azınlık” statüsü verildi.
* Balkan Savaşlarından sonra Talat, Cemal ve Enver Paşaların devlet idaresindeki etkinliği arttı.(Üç Paşa Devri)

Balkan Savaşları Sonucu Yapılan Antlaşmalar :

  • Londra Antlaşması  (1913):  Osmanlı Devleti-Balkanlı Devletleri arasında yapıldı.
  • İstanbul Antlaşması  (1913): Osmanlı Devleti-Bulgaristan
  • Atina Antlaşması ( 1913): Osmanlı Devleti-Yunanistan arasında yapıldı.
  • Bükreş Antlaşması ( 1913 ): Balkanlı devletler kendi arasında yaptılar.

Balkan Savaşlarıyla Osmanlı Devletinin Kaybettiği yerler:

  • Ege Adaları
  • Batı Trakya
  • Tüm Makedonya
  • Arnavutluk

 

 

 

 

Google+ WhatsApp