Duraklama Dönemi Osmanlı Devleti

Duraklama Dönemi Osmanlı Devleti

DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI PADİŞAHLARI

DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI HARİTASI

1. DURAKLAMA DÖNEMİ
2. Duraklama Döneme Kısı Tekrar-Özet
3. 17. Yüzyıl'da Avrupa
4. Test Duraklama Dönemi
5. GERİLEME DÖNEMİ

DURAKLAMA DÖNEMİ ASYA VE AVRUPA'DAKİ GENEL DURUM
   DURAKLAMANIN İÇ VE DIŞ NEDENLERİ
1. DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI-SAFEVİ İLİŞKİLERİ
2. DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI-AVUSTURYA SAVAŞLARI VE KALOFÇA ANTLAŞMASI
3. DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI - LEHİSTAN İLİŞKİLERİ;
4. DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI- VENEDİK İLİŞKİLERİ:
5. DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI-RUSYA İLİŞKİLERİ
6. DURAKLAMA DÖNEMİ TEST: 1

   Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümünden (1579) sonra başlayıp XVII. yüzyıl sonuna kadar (Karalofça Antlaşması) devam eden bu döneme Osmanlı tarihinde “Duraklama Dönemi” denir.
Osmanlı devleti bu dönemde Ferhat Paşa Antlaşması ile doğudaki en geniş sınırlarına, Bucaş Antlaşması ile de batıdaki en geniş sınırlarına ulaşmıştır.
Yaklaşık 120 yıl süren bu dönemde 12 padişah ile 61 sadrazam görev yapmıştır.
Bu dönemde deneyimsiz kişilerin tahta geçmesi ile merkezi yönetimin bozulması sonucu, devlet yönetiminde otoritenin sarsılması, halkın devlete olan güveninin azalmasına ve iç isyanların çıkmasına neden olmuştur.
Coğrafi keşiflerle ticaret yollarının önem kaybetmesi, sık padişah değişmeleriyle çok verilen cülus bahşişi ve yeniçerilerin artmasıyla verilen ulufe miktarının da artması Osmanlı ekonomisini yıpratmıştır.
 Bu dönemde benimsenen beşik ulemalığı sistemi de Osmanlı eğitiminin bozulmasına yol açmıştır. Osmanlı duraklama dönemi XVII yüzyılı kapsamaktadır.
 Osmanlı İmparatorluğu'nun bu döneminde saltanat hukukunda düzenlemeler yapılmış, ekber ve erşed sistemine geçilmiştir.
 

Bu Dönem Osmanlı Padişahları:

 

PADİŞAHLAR      

 

 

   TARİH                  

 

 III. Murat

(1574–1595)    

 III. Mehmet

(1595–1603)

 I.   Ahmet

(1603–1617)

 I.   Mustafa

(1617–1618)

 II.  Osman

(1618–1622)

 I.   Mustafa

(1622–1623)

 IV. Murat

(1622-1640)

 I.   İbrahim

(1640–1648)

 IV. Mehmet

(1648–1687)

 II. Süleyman

(1687-1691)

 II. Ahmed

(1691–1695)

 II. Mustafa

 

(1695–1703)

 

    Kanuni döneminde Osmanlı Devleti, sınırlarını oldukça genişleterek dünya gücü hâline gelmişti. Bu durum II. Selim ve III. Murat dönemlerinde de devam etti.
      Fetihlere devam edilirken, iç ayaklanmaları durdurmakla da uğraşılmış, yeri geldikçe fethedilen yerleri korumak amaçlanmıştır. Bu dönemde hem fetih hem de sınırları korumak amacıyla;
 -Doğuda İran,
-Batıda Venedik, Lehistan, Avusturya ve dönemin sonunda Rusya ile savaşılmıştır.
-Avusturya, İran ve Rusya ile yapılan savaşların uzun sürmesi ve istenilen galibiyetin alınamaması nedeniyle ekonomik kayıplar yaşanmış ve devlet yıpranmıştır.
        I. Ahmet döneminde taht kavgalarına son vermek amacıyla  Osmanlı veraset sisteminde değişikliğe gidildi. "Ekber" ve "erşet" sistemine geçilerek en büyük ve akıllı olan şehzadenin tahta çıkması kararlaştırıldı. Ancak bu uygulamayla birlikte şehzadelerin sancaklara çıkma geleneğine son verilmesi ve kafes hayatına mahkum edilmesi sonraki dönemlerde padişahların devleti yönetme bilgi, beceri ve tecrübesinin önüne geçti.
Padişahların yetersizliği ve kimi zaman da çocuk yaşta  tahta geçmeleri nedeniyle saray kadınlarını ve onlarla birlikte hareket eden çıkar gruplarının etkisi artı.
      Kanuni döneminde ilk defa başlayan usulsüz atamalar, tımar sistemin bozulmasına ve rüşvetin yaygınlaşması nedenleri ile Anadolu’da sık sık isyanlara neden oldu.
       Buna bağlı olarak devlet hizmetine girme ve görevde yükselmede liyakat prensibinin yerini; rüşvet, yolsuzluk ve adam kayırmacılık aldı.
Kadılık ve müderrislik gibi eğitim gerektiren görevler bile para ile alınıp satılır hâle geldi.
Beşik ulemalığı adı verilen uygulamayla müderrislikler babadan oğlu geçmeye başladı.
Aynı şekilde tımarlar da hak eden kişilere değil, en fazla rüşvet verenlere tahsis edildi.
Sonuç olarak devlet gücü bilgisiz, yeteneksiz ve liyakatı olamayan kişiler tarafından kullanılır oldu.
Bu gibi kişilerin yaptığı haksız uygulamalar adaletsizliğe neden olduğundan ülkenin birçok yerinde isyanlar çıktı. Çıkan isyanlar sonucu Anadolu köyleri yakılıp yıkıldı.
XVII. yüzyıl Kapıkulu askerlerinin özellikle de yeniçerilerin sık sık isyan ettikleri bir dönem oldu. Tımar sisteminin bozulması askeri ve ekonomik yönden devleti olumsuz yönde etkiledi.
Yine Kanuninin başlattığı bir uygulama sonucunda saraydaki kadınların etkinliği XVII. Yüzyıl ortalarına kadar devam etmiştir. (Hürrem Sultan, Safiye Sultan, Kösem Sultan ve Turhan Sultan)
      -Duraklamanın Sebepleri:
            İçi Nedenler:
-Merkezi yönetimdeki bozulmalar
-Askeri teşkilattaki (Seyfiye) bozulmalar
-Maliyedeki Bozulmalar (ekonominin bozulması)            
-İlmiyedeki Bozulmalar
-Toplum Yapısında meydana gelen bozulmalar
-Saray kadınları ve ağlarının yönetime karışmayla başlaması
           Dış Nedenler:
-İmparatorluğun doğal sınırlara ulaşması
-Sınırlarda güçlü devletlerin bulunması (Doğuda İran, batıda Avusturya, Kuzeyde Rusya)
-Coğrafi keşifler ve kapitülasyonların etkisi (Fransa’dan başka ülkelere de verilmesi)
-/Rönesans hareketleriyle Avrupa’da ortaya çıkan gelişmelerin takip edilmemesi
 

DURAKLAMA DÖNEMİ AVRUPA

Osmanlılar XVII. Yüzyılda Batıda Habsburg Hanedanı, Doğu’da Safeviler, Kuzeyde Ruslar ve içeride ise Celali isyanları nedeniyle oldukça yıpranmıştır.
Osmanlı Devleti XVI. Yüzyılın sonlarından itibaren ülkede ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşamıştır. Devlet idaresinde zafiyetler ortaya çıkmıştır. Ancak Avrupa’da çıkan Otuz Yıl Savaşları (1618-1648) nedeniyle Osmanlı’nın içinde bulunduğu zafiyetten faydalanamamışlardır. Aynısını karşı taraf için de söylemek mümkündür. Osmanlılar içerideki sorunlarından dolayı Batıdaki gelişmelerden istifade edememiştir.
     Coğrafi Keşiflerle yağmalanan yeni ülke ve kıtaların altın ve gümüşü Avrupa’ya taşındı. Merkantalist anlayış doğrultusunda Osmanlılar ile ithalat yapmadılar, İhracat yaptılar.
      Osmanlılar Akdeniz limanlarını canlandırmak için kapitülasyonları II. Selim, III. Murat ve III. Mehmet dönemlerinde devam ettirdi. Fransa’nın isteği üzerine 1740 yılında kapitülasyonlar sürekli hale getirildi. III. Murat, 1579 yılında 3 İngiliz tüccarına Osmanlı topraklarında ticaret yapma hakkı tanındı. Daha sonra Kraliçe I. Elizabeth, III. Murat’a gönderdiği mektupta diğer İngiliz tüccarlarına da ticaret hakkı verilmesini istedi. 1580’de İngilizlere de kapitülasyonlar verildi. Aynı dönemde Hollanda’ya da aynı haklar verildi. Oysa Osmanlılar Avrupa’daki ekonomik rekabetten faydalanabilirdi. Böylece Osmanlı üreticisi Avrupa’dan gelen kaliteli ve daha ucuz mal ve eşyalarla rekabet edemedi. Osmanlı üreticisi ekonomik açıdan çöktü. Birçok iş yeri kapandı. İşsizlik arttı.
Özellikle İngiltere ve Fransa'da krallar iktidara engel olan feodal yapılanmayı ortadan kaldırarak güçlerini artırmışlardır.
 Coğrafi keşiflerin etkisi ile ekonomik yönden zenginleşen ve gelişen Avrupa'da:

İngiltere, Fransa, İspanya, Hollanda, Portekiz gibi devletler bilinmeyen yerlere gitme ve buraları kendi çıkarları için sömürge kurdular.
 Uzakdoğu ve Hindistan bölgesi ile atlas okyanusu limanları bu dönemde Avrupa devletlerinin yeni gözde paylaşım bölgeleri ve sömürge alanları olmuştur. Yine bu yüzyılda Avrupalı devletler sömürgeler yüzünden 30 yıl savaşları başlamıştır.

       XVII. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nin Genel Durumu:

Asya’daki Genel Durum

XVII. yüzyılda Rusya Asya'da güçlü bir devlet olarak ortaya çıktı.

Altın Orda Devleti’nin yıkılmasıyla Rusya Orta Asya'ya doğru yayılmaya başlamıştır. Altın Ordu devletinin dağılmasıyla bu devletin toprakları üzerinde Hive, Buhara, Hokand ve Özbek hanlıkları kuruldu. Bu hanlıkların birbiriyle mücadeleleri Rusya’nın güçlenmesine neden olmuştur. Rusya birer birer bu hanlıkları ele geçirerek Kafkaslara kadar ilerleyerek Osmanlıları Batıdan ve Doğu’dan tehdit etmeye başlamıştır.

Google+ WhatsApp