Kurtuluş Savaşı ve Batı Cephesi

Kurtuluş Savaşı ve Batı Cephesi

Batı cephesine İsmet Paşa atandı. Genel Kurmay başkanlığına Maraşal Fevzi Paşa getirildi.

BATI CEPHESİ MUHAREBELERİ VE SONUÇLARI

     15 Mayıs 1919’da İzmir’in İşgali ile başladı.

    Başta; İzmir olmak üzere Batı Anadolu’da yaşanan Yunan işgalleri ve katliamları karşısında bölgedeki halkın ve ordu mensuplarının desteği ile Kuva-i Milliye birlikleri oluşturulmuştur. Böylece Batı Anadolu’da Ayvalık, Bergama, Soma, Akhisar, Salihli, Aydın ve Nazilli cepheleri oluşturulmuştur.

Çerkez Ethem Olayı:

 Batı Anadolu’da Yunan, işgallerine karşı direnmiş, TBMM’ye karşı çıkan ayaklanmaların bastırılmasında Çerkez Ethem önemli rol almıştır.

    Çerkez Ethem Başkanlığındaki ve emrindeki Kuvayi-i Seyyare birliklerine güvenerek Batı Cephesine atanan İsmet ve Refet Beylerin komutanlıklarına itiraz etmiştir. Aralık 1920’de ayaklanmıştır. I. İnönü Zaferinden sonra Çerkez Ethem isyanı bastırılmıştır.

      I. İnönü muharebesi(6-10 OCAK 1921):                                  

            Sebepleri: Daha önce Bursa'yı ele geçiren Yunanlılar Eskişehir'i alarak Ankara'ya ulaşmak istiyorlardı. Çerkez Ethem ayaklanmasını fırsat bildiler.

Sonuçları:Bu zaferle TBMM'ne duyulan güven arttı. Londra Konferansı toplandı. Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması imzalandı.

• İsmet Bey Generalliğe yükseldi.                                                                       

        Londra Konferansı (23 şubat - 12 mart 1921)

            I. İnönü Zaferi işgalci devletler arasındaki anlaşmazlığı iyice su yüzüne çıkardı. İtalyanların ve Fransızların baskısı ile İngilizler ve Yunanlılar Londra Konferansını toplamaya karar verdiler. İşgalci devletlere göre işgal bir maceraya dönüşmüştü. İstanbul Hükümeti ile birlikte Ankara Hükümeti de temsil edildi.

Sadrazam Tevfik Pasa " Söz milletimin asıl temsilcilerine aittir. Bundan dolayı Anadolu Kuruluna söz verilmelidir " dedi.

Osmanlı Sadrazamı yeni devletin Anadolu'da kurulduğunu kabul ediyordu.

Sonuç:İtilaf Devletleri TBMM Hükümetini resmen tanımış oldu. Londra Konferansı’nda kabul ettirilmek istenen maddeler “Sevr Antlaşması” nın aynısı olduğu için TBMM tarafından kabul etmemiştir.

    Moskova Antlaşması (16 MART 1921):

    Sovyet Rusya ile yapıldı. Doğu sınırımız güven altına alındı.

Sovyet Rusya Yeni Türk Devletini tanıdı. Misak-ı Milliyi kabul etti.

    Birinin tanımadığı antlaşmayı diğeri tanımayacaktı.

    Not:ilk defa Misak-ı Milli; Batılı büyük bir devlet tarafından kabul edilmiş oldu.

    İstiklal  Marşının Kabulü (12 mart 1921)

         Osmanlı Devleti'nin bir milli marşı yoktu. Fakat artık Anadolu'da milliyetçilik ilkesine dayanan yeni bir Türk devleti kurulmuştu. Bu sebeple Kurtuluş savaşımızın ruhunu ve milletimizin bağımsızlık isteğini dile getirecek bir marşın yazılması gerekiyordu. Bu amaçla 1921 yılı başlarında bir yarışma açıldı. Yarışmaya 724 şiir katıldı.

     Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey (Tanrıöver) marşı, ünlü şair Mehmet Akif Beyin (Ersoy) yazmasını istiyordu. Ancak şair Mehmet Akif Ersoy, yarışmada kazanana verilmek üzere konulan 500 liralık ödülü istemediğinden yazmak istemedi. Yarışmada hiç bir şiir milli duygularımızı ifade için yeterli bulunmadı. Bunun üzerine ödülün söz konusu edilmeyeceği bildirildi. Böylece, Kurtuluş Savaşı'nın derin heyecanını benliğinde duyan, Mehmet Akif en güzel şiirlerinden birini yazdı. Kahraman Ordumuza ithaf ederek yazdığı şiir, milli marşımız olarak 12-Mart-1921 tarihinde İkinci İnönü Muharebesinden az önce, mecliste kabul edildi. Böylece Türk Milleti, bağımsız yaşama arzusunu dile getiren millî bir marşa kavuştu.

       II. İnönü muharebesi (23-31-mart -1921)

         • Londra Konferansı sonuçsuz kalınca İngilizler Yunanlıları yeni bir saldırı için kışkırttılar. Yunan ordusunun ilerleyişi püskürtülerek zafer kazanılmıştır.

    Uyarı: Mustafa Kemal, İsmet Beye çektiği telgrafta " Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz" dedi.

    Not:  İtalyanlar Anadolu'yu boşaltmaya başladılar.

       - 30-Mart-1921 'de Anadolu Ajansı kuruldu. TBMM'nin sesi duyuldu.                         

      Kütahya - Eskişehir Muharebeleri  (10 - 24 Temmuz 1921)

      II. İnönü Savaşı'ndan sonra taarruz İçin yeterli gücü olmadığı anlaşılan Türk ordusuna karşı, iyi donatılmış ve üstün sayıda bir kuvvetle saldırılması durumunda başarılı olacaklarına inanan Yunanlılar, taarruza geçerek Afyon, Kütahya ve Eskişehir’i ele geçirmişlerdir. Mustafa Kemal’in emri ile Türk ordusu Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmiştir.

     Sebep ve gelişmesi:                                                            

    II. İnönü zaferini kazanan Türk ordusu henüz toparlanmamıştı.

Yunanlılar fırsat bilerek taarruza geçtiler.

Ordu ilk çatışmada başarılı olamayınca, daha fazla kayıp vermemek için Sakarya'nın doğusuna kadar çekildi.        

     Savaşın Sonuçları:

     Yunanlılar Sakarya Nehri'ne kadar olan yerleri İşgal etil.

Halkta ve mecliste bir panik başladı.

Meclisi Kayseri’ye taşıma ve yeniden Kuvay-ı Milliye’ye dönme tartışmaları başladı.

Mustafa Kemal'e karşı muhalefet güçlenmeye başladı.

5 Ağustos’ta Başkomutanlık yasası çıkarıldı.

8 Ağustos'ta Tekalif-i Milliye emirleri çıkarıldı.

İstiklal mahkemeleri yeniden kuruldu.

Türk ordusu geri çekilince Yunanlılar Sakarya'nın Batısı'na kadar ilerlediler.

Eskişehir, Afyon, Kütahya Yunanlıların eline geçti.

     Not:Ankara'nın Yunanlıların eline geçmesi tehlikesine karşı Meclisin Kayseri'ye taşınması gündeme geldi. Fakat ordu ve milletin morali bozulmasın diye bu görüş ve fikirden vazgeçildi.

    Başkomutanlık Yasası(5 ağustos 1921)

Muştala Kemal İşleri daha hızlı yürütmek ve bu kötü gidişe son vermek amacıyla meclisten geniş yetkiler İstemiş, 3 aylığına başkomutanlığa atanmıştır. Buna göre; yasama, yürütme, İstiklal Mahkemeleri vasıtasıyla yargı yetkisine sahiptir. Birkaç kez uzatılan görev, 1922 Temmuzunda süresiz olarak uzatılmıştır. Cumhurbaşkanı seçilinceye kadar bu görevde kalmıştır. 

    Tekalif-ı Milliye Emirleri (8 ağustos 1921)

     Orduyu Sakarya Savaşına hazırlamak amacıyla halktan son bir kez fedakârlık İstenmiş, elinde bulunan yiyecek ve giyecek maddelerinin yük ve davar araçlarının bir kısmını, silah ve cephane olarak ne varsa hepsini orduya istemişlerdir. İllerde ve İlçelerde vergi komisyonları kurulmuş, vergilerin toplanması ve askerden kaçmaların önlenmesi İçin yeni İstiklal Mahkemeleri kurulmuştur.

 Tekalif-i Milliye Emirleri ekonomik bir seferberliktir.

    Uyarı:Tekalif-i Milliye Emirleri’ne göre toplanan yardımlar Sakarya Savaşı'na yetişmemiş, daha çok Büyük Taarruzda kullanılmıştır.

    SAKARYA SAVASI  (23 ağustos - 13 eylül 1921)

    Düzenli Ordu, Sakarya ırmağının doğusuna çekilince TBMM ve halk üzerinde umutsuzluk belirdi. Mustafa Kemal Paşa TBMM tarafından Başkomutan seçildi(5- Ağustos-1921).  Üç ay süre ile de meclisin yetkisini aldı.

Tekalif-i Milliye( Milli Yükümlülükler) kanunu çıktı. ( 7-8/ Ağustos-1921) Ordunun acil ihtiyaçları karşılanacaktı.

    Mustafa Kemal " Hattı Müdafaa yoktur, Sathı Müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanı ile sulanmadıkça terk olunamaz" emrini verdi.

    Başkomutan Mustafa Kemal emrinde, Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Batı CephesiKomutanıİsmet İnönü yönetimindeki ordu büyük bir zafer kazandı (13-Eylül-1921).

    Sonuçları

    Bu zaferle düşmanın saldırı gücü tükenmiştir.

Yunanlılar savunma düzenine geçti.

TBMM Mustafa Kemal Paşaya oy birliği ile 19 Eylül 1921’de mareşallik ile gazilik unvanı verdi.      

     Siyasi Sonuçları                                                                

     1. Kars Antlaşması:(13- Ekim -1921 ):

      Sovyet Rusya'nın isteği ile TBMM'ne başvuran üç Sovyet Cumhuriyeti (Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan) Kars Anlaşmasını imzaladılar. Moskova Antlaşmasının gözden geçirildiği bu antlaşma ile Doğu sınırımız kesinleşti.

   2- Fransa ile yapılan Ankara Antlaşması ( 20- Ekim -1921)

    Artık Anadolu'nun işgalinden vazgeçen Fransızlar TBMM ile Antlaşma imzaladılar. Hatay hariç Suriye sınırımız çizildi.

Sonuç: Bu başarılar sonunda ateşkes teklifleri yapıldı.

Uyarı:Sakarya Zaferi ve imzalanan antlaşmalar gösteriyor ki; dış siyasette güçlü ve sözü geçer olmanın, ancak içte de güçlü bulunmakla sağlanabileceği açıklık kazanmıştır.

Uyarı:Yeni Türk Devleti dış ilişkilerde dayandığı temel ilkeleri şöyle açıklamıştı:

Türk yurdunu ele geçirmek isteyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmek, bağımsızlığımıza saygı gösterenlerle siyasal ilişkiler kurmak, antlaşmalar yapmak ve barış içinde yaşamaktır.          

            BÜYÜK TAARRUZ VE SONUÇLARI (26-30 AĞUSTOS 1922)

      

    Sakarya zaferinden sonra Yunanlılar savunmaya çekilmişlerdi. Türk ordusu seferberlik hazırlıkları yaptı. Düşmana kesin darbeyi vurmak ve yurttan atmak amacı vardı.

     Meclis Mustafa Kemal’in başkomutanlık yetkisini üç ay uzattı. Daha sonra süresiz uzattı.

 26 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal; " Ordular! ilk Hedefiniz Akdeniz'dir, ileri! " emrini vererek Türk taaruzunu başlattı. 27 Ağustos’tan itibaren üstünlüğü Türk ordusu ele geçirdi, 30 Ağustos’ta yunan ordusu Dumlupınar’da kuşatıldı ve 30- Ağustosta kesin zafer kazanıldı. 2 Eylül’de Uşak, 6 Eylül’de Balıkesir, 9 Eylül’de İzmir ve 18 Eylül’de tamamen Batı Anadolu düşmandan temizlenmiş oldu.

    Mustafa Kemal Paşa muharebeyi doğrudan doğruya kendisi yönettiği için bu savaşa "Başkumandan Meydan Muharebesi" denmiştir.

     Mudanya Ateşkes Antlaşması   (11 ekim 1922):

     Kesin zaferden sonra Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı.

11- Ekim-1922'de İngiliz, Fransız ve İtalyan delegeleri Mudanya Mütarekesini imzaladılar. Yunan delegeleri Mudanya'ya geldiler, antlaşmaya katılmadılar. Türk tarafını İsmet Paşa temsil etti.

      Antlaşmanın Şartları:

Silahlı çatışmalar derhal duracaktı, Yunanlılar Doğu Trakya'yı boşaltacaklar ve TBMM Hükümeti yönetimine bırakacaklar.

İstanbul ve çevresinde Türk yönetimi kurulacak ve TBMM Hükümeti temsilcisi İstanbul'a gelecek.

TBMM Doğu Trakya'da belli bir miktar asker bulunduracak

 Anlaşma Devletleri barış imzalanıncaya kadar İstanbul'da kalacaklardı.

Uyarı— Doğu Trakya savaşsız kazanıldı.

       — Milli Mücadelenin silahlı dönemi sona erdi.

       — İngiltere’de Loyd George ( Loyd Corc) hükümeti düştü.

     Saltanatın Kaldırılması (1 kasım 1922):

     İtilaf Devletleri Lozan Barış görüşmelerine TBMM'nin yanı sıra İstanbul hükümetini de çağırdılar. Amaçları Türk tarafını bölmekti.

     Mustafa Kemal bu kargaşayı Önlemek için fırsatı değerlendirdi.

1- Kasım -1922 'de Saltanat kaldırıldı.

- Padişahın Halife sıfatı vardı. İngilizlerin Halifeliğin manevi gücünden yararlanmasını önlemek için Halifelik hemen kaldırılmadı. Hanedan soyundan Abdülmecit Efendi Halife oldu.

- Padişah Vahdettin 17- Kasım -1922'de ülkeyi terk etti.                                       

   Lozan Antlaşması (24- TEMMUZ- 1923):

  1- Sınırlar                                                                            

 Suriye Sınırı: Ankara Antlaşmasındaki şekliyle kalacak

Irak Sınırı:Musul meselesi yüzünden antlaşma olmadı. Daha sonra İngiltere ve Türkiye aralarında çözecekti.

Batı Sınırı:Kurtuluş savaşı öncesi kaybedilen Batı Trakya, bütün çabalara rağmen geri alınamamıştır. Mudanya Ateşkes Antlaşmasında Meriç ırmağı sınır olarak kabul edilmişti. Meriç Irmağı’nın batısında kalan Karaağaç Türkiye'ye verildi.

Adalar: Boğazların güvenliği açısından Çanakkale Boğazı'nın önünde bulunan Bozcaada ve Gökçeada (İmroz) Türkiye'ye verildi. Midilli, Sakız, Sisam gibi Ege adalarının Yunanlılarda kalmasını ve Yunanistan'ın Türkiye'ye yakın adaları silahsızlandırması öngörüldü.                                                                                                     

    2- Kapitülasyonlar                                                            

    Her türlü Kapitülasyonlar bütün sonuçları ile birlikte kaldırıldı.                      

    3- Azınlıklar     

     Bütün azınlıklar Türk vatandaşıdır. Hiç bir ayrıcalıkları yoktur. Batı Trakya'daki Türkler ile İstanbul'da bulunan Rumlar hariç, Yunanistan'daki Türklerle, Türkiye'deki Rumlar değiştirilecekti.

    -Lozan'da Türkiye'deki Hıristiyan azınlıkların kendilerine özgü aile hukukları olmasına karar verildi. 17- Şubat 1926 tarihinde kabul edilen Medeni Kanun ile değişti.                                                               

  4- Savaş Tazminatı                                                               

  I. Dünya Savaşı sebebiyle bizden istenen savaş tazminatından kurtulduk. Yunanistan Kurtuluş savaşında bize açtığı zarara karşılık Karaağac’ı Türkiye'ye verdi.                                                                 

   5-Borçlar                                                                           

  Osmanlı Borçları (Düyunu - Umumiye) Osmanlı Devleti'nden ayrılan devletlerle Türkiye arasında bölüştürüldü. Borçlar Türk Lirası olarak ödenecekti. (Osmanlı borçlarının kabul edilmesi Yeni Türk Devleti’ni Osmanlı Devleti’nin devamı şeklinde göstermektedir.)                                                                                            

    6-Boğazlar                                                                        

            Boğazlar Türkiye'ye bırakıldı.

Ancak her türlü geçiş serbest olacaktı.

Başkanının Türk olduğu bir komisyon denetleyecekti.

Boğazların iki yakası da askersiz olacaktı.

Boğazların bu statüsü 20- Temmuz -1936 Montrö Sözleşmesi ile değiştirilerek Boğazların kesin hâkimiyeti Türk Devletine geçti.

7- Yabancı Okullar:

Yabancı Okullar Türk kanunlarına ve diğer okulların bağlı bulundukları tüzük ve yönetmelik hükümlerine uyacaklardır. Türk hükümeti bu okulların öğrenimini düzenleyecektir.

8. İstanbul’un Boşaltılması:

Lozan Antlaşması TBMM Hükümeti tarafından onayladıktan altı hafta sonra işgal kuvvetleri İstanbul’u boşaltacaktır. Nitekim; 6 Ekim 1923’ te itilaf Devletleri İstanbul’u boşaltmıştır.

9. Ermenistan Sorunu:

Sevr Antlaşması ile Doğu Anadolu’da kurulmasına karar verilen Ermeni Devleti’nden vazgeçilmiş ve bölgenin Türk toprağı olduğu kabul edilmiştir.

  Lozan Antlaşmasının Önemi                                                  

  • Yeni Türk Devletinin milletlerarası alanda bağımsız, bütün devletlerle eşit, şerefli bir varlık olduğu kesinlikle tanınıyordu.
  • Osmanlı Devleti'nin sona erdiği kabul ediliyordu.
  • Lozan Antlaşması halen geçerliliğini korumaktadır.
  • Misak-i Milli sınırları büyük ölçüde gerçekleştirildi.
  • Devletlerin eşitliği ilkesi gözetilerek imzalanmıştır.
  • Lozan, Ortadoğu’da en çok İngiliz çıkarlarını zedelemiştir.

     Not: Lozan’da Hatay ve Boğazlar konuları tam çözüme kavuşturulamadı.

Daha sonraki yıllarda Musul Sorunu (1926) aleyhimize

Hatay (1939) ve Boğazlar(1936) sorunu ise lehimize çözümlenmiştir.  

 

Google+ WhatsApp