Bahçelievler Kaymakamı Şevket CİNBİR, pazar günü okulumuz veli toplantısına katılarak öğrenci velilerine hitaben bir konuşma yaptı.

Bahçelievler Kaymakamı Şevket CİNBİR, pazar günü okulumuz veli toplantısına katılarak velilere hitaben anlamlı bir konuşma yaptı.

   Kaymakam Bey, konuşmasında özetle şunları söyledi; “Hani nikâh masasına evlenmek için oturduğumuzda; iyi ve kötü günümüzde, darlıkta ve sıkıntılı anlarında hep beraber olacağımıza söz veriyoruz ya işte o günün önemini bilelim ve bu sözümüze sadık kalalım.” Kaymakam Cinbir; evli Çiftler hayatın zorlukları karşısında bu sıcak yuvayı koruması gerektiğini, huzuru olan evde yaşayan çocuklar geleceğe daha güvenle bakabileceği üzerine bir konuşma yaptı.  

Bahçelievler Kaymakamı Şevket Cinbir sözlerine şöyle devam etti: “Eğer bir evde huzur yoksa huzur olmayan evde olan çocuğu okula getirdiğinizde öğretmende sihirli değnek mi var çocuğunuzu istediğiniz gibi yetiştirsin. Böyle bir şey yok, hep beraber sevgimizi, şefkatimizi çocuğumuza hissettireceğiz.  Yemediğiniz yedirdiğiniz, giymediğiniz giydirdiğiniz öğretmenlere teslim ettiğiniz çocuklar öğretmenlerimize emanet.”

Ayrıca Kaymakam Bey; ilçemizde 5 bin öğretmenin bulunduğunu ve onların amiri olmasına rağmen kendisinin bir öğretmenle karşılaştığında avuçlarının ısındığını  ve onları görmenin heyecanını yaşadığını belirtti. Kaymakam Bey sözlerine şu şekilde devam etti:  “Eğer siz de aynı şekilde çocuklarınızın öğretmenlerini gördüğünüzde heyecan duymuyorsanız, kendi kendinize çocuklarınızı sevip sevmediğinizi bir gözden geçirin, kendinizi kontrol edin. Eğer öğretmene karşı bir değer verdiğinizi hissettirirseniz bu güzel bir hava oluşturur.  

Gördüğüm ikinci bir yanlışlık daha var; bir rol biçmişiz; anne çocuğun doktor olmasını istemiş, baba hakim olmasını istemiş, ama olamamış, bu kolay mı; ya sen niye olamadın? “ Bu durumun yanlışlığını vurgulayan Kaymakam,  bu mesleklere birisi gelecektir. Seninki olmaz öteki olur, ne fark eder. Yeterli doktorumuz, yeterli öğretmenimiz ve gerekli insanımız yetişmiş insan kaynaklarımız mevcuttur. Bunun o kadar önemli olmadığını ve çocukları yarış atı gibi görmenin yanlışlığını vurguladı.  Önemli olan itibarlı ve iyi biri olmak gerektiğini ancak mutlu olmak için iyi bir meslek ve çok para yeterli değildir. Önemli olan adam gibi adam olmak yani iyi birisi olmak gerektiğini vurguladı.  

Kaymakam Bey sözlerine şöyle devam etti: “İnşaat işçisi  evine gidiyor, sıcak bir yuva ve tarhana çorbası pişirilmiş, püfür püfür, yanında bir ekmek bir de soğan, çok huzurlu. İşte asıl mutluluk bu. Ama bir başkası ise zengin,  parası var. Acaba borsada mı kalsam, kârım ne, yoksa dolarda  mı kalsam, ya bugün dolarda kalsaydım şu kadar kazanacaktım yazık. “ Parası ve itibarlı bir mesleği  var ama mutlu değil, huzursuz.

Çocuklarımızın ilk önce sağlıklı olmasını istemeliyiz, çocuklarımızı çok zorluyoruz, illa matematikçi mi olması gerekir, doğuştan bir takım yetenekleri vardır. İlla sizin dediğiniz mesleği mi seçmesi gerekir. Belki, ressam, belki piyanist olacak belki tiyatrocu olacaklar.”

Kaymakam Bey; çocuklarımızın yaratılıştan getirdikleri bir takım yeteneklerinin olduğunu ve bunları ortaya çıkaracak bir eğitim modelinin ortaya konulması gerektiğini ve bugüne kadar bu eğitim modelinin ortaya konulmasında başarısız olunduğunu söyledi.