Tarih 34

Ashab-ı Kefh

05 Ekim 2013
Yorum
5268 okuma

Ashab-ı Kefh; Romalı askerlerden kaçarak Encülüs dağıdaki bir mağaraya sığındılar ve yorgunluktan uyudular. uyandıklarında 300 yıl geçmişti. Bu tarihte meydana gelen mucize bir olaydır.

Hz. İsa (a.s) doğumundan sonra yani M. Sonra 137 yılında Roma İmparatorluğu dünyanın en güçlü devletidir. Kendilerini de dünyanın en medeni insanları olarak düşünmektedirler. Putçuluk ve burçlara inanmaktadırlar. Zaman zaman Roma senötürleri tarafından seçilen Krallar kendilerini tanrı gibi görmeye çalışır ve halka da kendilerini tanrı gibi göstermeye çalışmaktadırlar. Tüm engellemelere rağmen Hiristiyanlık hızla yayılmaktadır. Tek Tanrı dini olan Hıristiyanlık dinine inananlar yakalandıklarında en ağır cezaya çarptırılarak idam edilmektedir. Halk üzerinde ağır vergiler vardır. M. S. 137. yılında ilginç bir olay gerçekleşir. Roma Kralı Doğu Roma'nın bazı eyaletlerine gezi düzenler. Gezi düzenlediği eyaletlerden birisi de Ürdün'ün bugünkü Amman şehridir. Bu şehrin o dönemdeki adı Filedelfiya'dır. Filedelfiya'da Kral'ı karşılamak için hazırlıklar yapılmakdadır. Romalı bazı senetörlerin çocukları da burada danışmanlık görevindedirler. Ama bunlar da burada Hz. İsa'nın dini olan Hıristiyanlık inancına girmişler ve bu inançlarını gizlemektedirler.

Kral Şehre gelip konuşma yaptığında kendisini ve Karısını Tanrıça ilan edince Romalı Senetörlerin bazı çocukları buna karşı çıkarlar. Bu durum karşısında bunlar tutuklanır ve hapse atılır. Suçları da ağırdır yakılarak idam edilmek üzere yargılanacaklardır. Ama Hapisanedeki bir gardiyanın yardımıyla şehirin gizli geçidinden kaçarak bir mağaraya saklanırlar. Romalı askerler izleri takip ederek Mağarayı bulurlar ama mağaraya giremezler. Gaibi bir engelle karşılaşırlar. Aradan tam 300 yıl geçer. Bu olay Roma'da dilden dile anlatılar. Hıristiyanlık bu olaydan sonra daha hızlı bir şekilde yayılır. Sonunda Roma İmparatoru Hıristiyanlık dinini 313 yılında yayınladığı Milano Fermanı ile resmen kabul etmek zorunda kalır. Bir süre sonra Allah'ın varlığı karşısında ve ölümden sonra tekra dirilme husisiyetinde bazı kimseler halkın içine şüphe düşürürler. İşte tam da bu sırada mağarada uyuyanlar uykudan uyanır.

Çok açlık hissi çekerler ve içlerinden birisi gönüllü olarak şehre ekmek almak için gider ama şehiri tanıyamaz. Ne şehirdeki insanları ne de şehri tanıyamaz. Bu duruma oldukça şaşırır. Çünkü daha dün ayrıldığı şehrin bir iki gün içinde nasıl da bu kadar değiştiğine şaşırır. Cebindeki parayı ekmek almak için fırıncıya uzatır ama para geçerli değildir çünkü tam 300 yıl öncekinin parasıdır. Bundan dolayı şikayet ederler ve şehirin güvenliğinden sorumlu yetkililer tutuklar ve bu parayı nereden bulduğunu sorarlar. Yapılan sorgulamalar sonucunda bu şahsın 300 yıl önce mağarada şehit olanlardan biri olduğu anlaşılır. Tüm şehir halkında bu durum büyük bir heycan yaratır. Tün şehir halkı mağaraya yönelirler.

( Bu olay Kur'an'da Ashab-ı Kef olarak geçmektedir.)

Yukarıda anlattığımız tarihi hadise 14 bölümden oluşmaktadır. Ashab-ı Kefh filimini izlemek için aşağıdaki bütonları tıklayarak izleye bilirsiniz. İyi seyirler.