Adalete Boyun Eğmek
Adalet'e boyun eğen kimseler; çıkar peşinde koşan liyakatsiz kimselerin taş yağmuru altında kızgın demir üzerinde yürümesine benzer. Adalet’e boyun eğmek zordur ama meyvesi tatlı ve lezzetlidir. Değeri ise paha biçilmez. Adaletten kaçmak ise zulüm ve zillete boyun eğmektir. Meyvesi zehirli, tadı acıdır.
Dünya stratejisini ve siyasetini belirlemede paranın önemi, hem silahtan, hem de kalemden daha etkilidir. Parayı ele geçirenler, hem kalemi, hem silahı, hem de siyaseti ele geçirerek güçlü hükümranlık kurarlar.
Parayı ele geçirenler kötü ellerde olursa zulüm, baskı, savaş ve huzursuzluk çıkar. Halk zulmün ağır baskısı altında zillete mahkûm olur. Zillete boyun eğen kimseler için toprağın altı üstünden daha şerefli bir yaşamdır.
Paranın gücü İyi ellerde olursa adalet, huzur, güven ve refah oluşur.
Doğrusu zalim bir adamın, güç haline gelerek insanların başına bela olmasını istemiyorum. Böyle insanlar beladır ve ellerine geçirdikleri para ile de dünya ve insanlık için büyük tehlike arz ederler. Baskı, yıldırma ve iftiralarına boyun eğerek geri çekilmeyi düşünmüyorum.
Cesur ve mert biri zalim, ikiyüzlü ve münafık birisinin baskı ve korkusuna boyun eğmez.
Böylesi münafıklar bu yaptıkları ile kendilerini alçaklık bataklığına çekmekte. Zalim şahıslar hedefine aldıkları kimseler üzerinde psikolojik bir yılgınlık yaratarak güçlenmek isterler.
Oysa böylesi zalimler köpük bile olamazlar. Çünkü Kur’an’ da diyor ki batıl hak karşısında bir köpük gibidir,