Osmanlılarda Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemi Eğitim Anlayışı

TANZİMAT SONRASI OSMANLI EĞİTİMİ:

 XIX. yüzyılda Osmanlı’da eğitim kurumları,

-Medreseler,

-askeri ve sivil okullar,

-azınlık ve yabancı okulları,

-Osmanlı vatandaşlarının açtığı okullar şeklindeydi.

Tanzimat Döneminde siyasi alanda olduğu gibi eğitim alanında da “Osmanlıcılık” ilkesi hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Yeni okullar açılarak Müslüman ve gayrimüslim herkesin buralarda aydınlanıp Osmanlı vatandaşlığı bilincine erişmesi hedeflenmiştir.

 -1835’te Mekteb-i Harbiye kuruldu.

-1845’te Harp okullarına öğrenci yetiştirmek amacıyla Askeri Liseler açılmıştır.

     Tanzimat Dönemindeki bir diğer yenilik de “usul-i cedid” (yeni usul, yeni yöntem) dir. Buna göre eğitim öğretimde ders araç ve gereçleri konusunda yenileşme, özellikle öğretmenlerin geleneksel öğretim yöntemlerini bırakıp yeni ve etkili öğretim yöntemlerini uygulaması hedeflenmiştir.

     Islahat Fermanı eğitim alanında yenileşmede önemli bir dönüm noktası oldu. 1857’de Maarif-i Umumiye Nezareti (Genel Eğitim Bakanlığı) kurularak Milli Eğitim Bakanlığının temeli atıldı.

       1866’da çıkarılan Marif-i Umumiye Nizamnamesi eğitimi düzenleyen bir yasa idi. Bu yasayla eğitim uygulamaları sistemleştirildi. Eğitimde planlı düzene geçilerek ilköğretim zorunlu hale getirildi. İlk yüksek öğretim kurumu olan “Darülfünun” açıldı.

        Yabancı ve Azınlık Okulları:

       Osmanlı Devleti azınlıklara da okul açma izni vermiştir. Azınlık okulları Patrikhaneler ve Hahamhaneler aracılığı ile yönetildi. Yabancı ülkeler kapitülasyonlardan faydalanarak Osmanlı ülkesinde okullar açamaya başlamışlardır. Dini nitelik taşıyan bu okullar zamanla devlet okulları haline gelerek Osmanlı aleyhine çalışmalara başlamışlardır.

 Osmanlı topraklarında açılan ilk yabancı okul 1583’te Fransızların açtığı okuldu  (Saint-Benoit Okulu) olmuştur.

 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’ne göre;

İlköğretim:

1. Sıbyan mekteplerinde düzenleme yapılarak okutulacak dersler, sınav sistemi, öğretmenlik şartları ve okulların inşası ve tamiri, öğretmen maaşları diğer masrafların nasıl karşılanacağı hükmü bağlanmıştır.

2. Yönetimi Maarif Nezaretine bağlı okullara “mekteb-i ipdidai” (ilkokul) denirken Evkaf Nezaretine bağlı okullara “sıbyan mektebi” denilmeye devam edilmiştir.

 İpditai mektepler usul-i cedide göre eğitim yaparken sıbyan mektepleri eski sistem üzerine eğitimlerini sürdürdüler. 1876’da kabul edilen kanuni esasiye göre ilköğretim zorunlu hale getirilmiştir.  II. Meşrutiyet Döneminin sonlarına doğru sıbyan mektepleri tamamen kapanarak yerlerini iptidai  mekteplerine bırakmıştır. 1913’te rüştiyelerin ilköğretime dahil edilmesiyle bu mekteplerde eğitim 6 yıla çıkarılmıştır.

       Rüştiyeler: Rüştiyeler II. Mahmut dönemine kadar sıbyan mektepleri ile askeri okullar arasında bir öğretim kademesi bulunmuyordu. Özellikle askeri okullara öğrenci yetiştirmek amacıyla rüştiyeler açılmıştır. İlk rüştiyelerin olumlu sonuç vermesi üzerine bu tür okullar hızla yayıldı.

 İdadiler (Lise):

Tanzimat Döneminin sonlarına doğru rüştiyelerin üzerinde ve yüksekokullara öğrenci yetiştiren bir okulun bulunmaması sorun oluşturmuştu. Bu amaçla 1868’de “Galatasaray Sultanisi” açılmıştı. Ancak vilayetlerde böyle bir okul yoktu. Hem bu ihtiyaç üzerine hem de bütün tebaanın çocuklarının bir arada eğitim görebilmeleri ve Osmanlı birliğini sağlamak için idadilerin açılması fikri, 1869’ Maarif Nizamnames’yle gündeme geldi.

 İdadilerin ülke çapında yaygınlaşmaları II. Abdülhamit Döneminde olmuştur.  Tüm yedi yıllık idadiler 1910-1913 yılları arasında önce “sultani” daha sonra da “lise” adını aldılar.

 Sultaniler:

Sultanilerin açılmasında Fransız eğitim kurumları model alınmış ve idadilerin üzerinde eğitim vermeleri hedeflenmiştir.  1908’den sonra yedi yıllık idadilerin adı “sultani”ye çevrildi.  İlk kız idadisi 1911’de İstanbul’da açıldı. Bu okul 1915’de “Bezm-i Alem Sultanisi” adını almıştır.

 Yüksek Öğretim: Darülfünun

Meslek Eğitim

Azınlık ve Yabancı okul 

Google+ WhatsApp