Eğitimin Hedefi ve Öğretmenlik Mesleği

Eğitimin Hedefi ve Öğretmenlik Mesleği

Öğretmenlik, meslekler içinde en yüce bir meslektir.

                                                                                                                          

         Öğretmenlik, tarihten günümüze kadar insanların sahip oldukları meslekler içinde en anlamlı ve ölümsüz bir mesleğidir. Öğretmenlik mesleği, ürünü insan olan ve başlı başına bir amaç olmaktan öte, bizleri yüce gayemize ulaştıran bir vasıtadır.

Öğretmenin vazifesi, gücü nispetinde erdemli, basiretli, saygın, gelişme ve yeniliklere açık bir nesil yetiştirmektir.

 İnsan iyi eğitildiğinde; yaratılmışların en seçkini, en donanımlısı ve en bilinçlisi olanıdır.

İnsan eğitilmediğinde ise aynı zamanda yaratılmışların en vahşisi, en acımasızı, en anlaşılmazı olan bir canavara dönüşür.

        Onun için insan hayatında eğitim; insanların davranışlarını doğru yönlendirmede ve diğer hemcinslerinin haklarına tecavüz etmesinin engellenmesinde birinci derecede önemlidir. Öğretmen işlevini yerine getirirken bu önceliği asla ihmal etmemelidir.

“Bir insanı kötülüklerden alıkoyup iyiliğe sevk etmek, üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır” sözü öğretmenlik mesleğinin ve eğitimin ne kadar onurlu ve yüce bir gayeye hizmet ettiğini göstermesi bakımından anlamlıdır.

Eğitim kadrosunu oluşturan bu meslek sahipleri ve bu yol,  kadim değerlerin günübirlik çıkarlarına feda edilmemeli ve  bu kutlu sanatı en güzel biçimde icra edilmelidir. Bunun için eğitimin hedefi toplumun heyecanlarını diri tutmalı, topluma yeni, idealler ve hedefler  oluşturulmalı. Bu ideallere ulaşmak için yeni yeni yollar yöntemler açmak eğitim ordusunda görev yapan öğretmenin vazifeleri arasındadır.

Karşı karşıya kalacağımız bütün durum ve şartları aşarak insanlık ruhunu her şartta diri kılarak başarıya ulaştırmak öğretmenlik mesleği ile ve eğitimin hedefleriyle bağdaşan bir durumdur.

Öğretmen, hayatın zorlukları karşısında soylu bir sadelikle, yoğun bir sabırla görevini sürdürmelidir.

Kazanılması gereken asıl büyük servet; para, şöhret ve makamdan öte erdem, basiret, güzel ahlak ve bilgeliktir. Yüreğimizi, ruhumuzu en büyük erdemlerle tezyin ve teçhiz etmeli ve bu amaçlarımıza ulaşmak için öğretmenlerin, ilminden hiç yorulmadan, faydalanmalıyız.

Çağdar bir medeniyet kulesi, fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimiz sayesinde yükselir.

EĞİTİMDE ÖĞRETMENİN ÖNEMİ VE ÖDEVİ

   Hz. Adem (a.s.)’dan günümüze kadar insanoğlu; maddî ve manevî ihtiyaçlarını karşılamak, daha rahat, mutlu, çağdaş bir yaşam düzeyine ulaşmak için çaba harcadığını görmekteyiz.

   Çağdaş ve modern bir hayat oluşturmak, teknoloji gelişmeleri sağlayarak mutlu bir toplum olmanın yolu verilen eğitimin önemine ve kalitesine bağlıdır.
Günümüz devletleri vatandaşlarını mutlu kılmak için eğitime büyük bir önem vermekte, sahip oldukları kaynakları bu alanda değerlendirmeyi yeğlemektedirler. Doğrusu bunda da haklıdırlar.

      Hayatımızda en büyük davamız, kaliteli bir eğitim ile cehaleti aydınlatacak ilim olmalıdır. Sürekli değişen, gelişen bilimsel ve teknolojik alandaki yeniliklere ayak uydurabilmemizin tek yolu eğitim-öğretimden geçmektedir. Öyleyse nasıl bir eğitim ve nasıl bir insan modeli?

   Öğrencilerimizin kendi ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda kendilerini yetiştirmelerine imkân tanıyan, hoşgörülü, erdemli, basiretli yani ilerisini görebilecek, geçmişteki hatalardan ders alabilecek kamil, çağdaş, bilimsel, hoşgörülü saygın insan özelliğini esas alan ve bu temellerin üzerinde gelişen bir eğitim sistemi.

-Manevî, insanî, ahlâkî ve kültürel değerlerimizi içtenlikle benimseyen, bunları geliştiren ve koruyan,

- Kur’an ve peygamberlerin ahlakına bağlı,
Ailesini, toplumunu, devletini ve vatanını gönülden seven bir eğitim sistemi.
 -Toplumdaki kültürel değerleri yüceltmek için sürekli çaba harcayan, bir eğitim ve öğretim sistemi  oluşturmadan dünyada huzur ve mutluluk aramak beyhude bir davranıştır.
 -Kendisine güvenen, ailesine, yaşadığı topluma ve milletine hizmeti en büyük erdem sayan bir eğitim sistemi ve modeli oluşturulmalıdır.
-Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmaksızın bütün insanların haklarına, düşüncelerine ve inançlarına saygı duyan,
-Toplumda cehalet sonucu meydana gelen yanlışlıkları ilim ışığı ile düzelten, 
-Zihinsel, bedensel, ruhsal ve duygusal yönden sağlıklı,
-Kendisiyle ve toplumla barışık,
-Kendi kişisel karakterini koruyan,
-Topluma saygı ve güven duyan,
-Emeğe değer veren,
-Hür ve bilimsel düşünceye, geniş dünya görüşüne sahip,
-Grupla çalışma alışkanlığı kazanmış,
-İhtiyaç duyduğu bilgi kaynaklarına ulaşabilen ve öğrenmeye hayat boyu devam eden bir süreç hâline getirmiş bir insan tipi yetiştirmek en büyük ödevleri arasındadır.
 


                                               

Google+ WhatsApp