17 VE 18. Yüzyılda Avrupa'da Sosyal, Kültürel Olaylar

17 VE 18. Yüzyılda Avrupa'da Sosyal, Kültürel Olaylar

XVII. yüzyılda Avrupa devletlerinde yönetim şekli olarak kralların hâkim oldukları mutlak monarşi yönetimi görülmektedir. Özellikle İngiltere ve Fransa’da krallar iktidara engel olan unsurları ortadan kaldırarak güçlerini artırmışlardır. Coğrafi keşiflerin etkisiyle ekonomik yönden zenginleşen ve gelişen Avrupa’da İngiltere, Fransa, İspanya, Hollanda, Portekiz gibi devletler Coğrafi keşifler düzenlemişlerdir. Uzak Doğu ve Hindistan bölgesi ile Atlas Okyanusu limanları bu dönemde Avrupa devletlerinin gözde paylaşım bölgeleri (sömürge) olmuştur.  Bu durum aralarında 30 yıl savaşlarına neden olmuştur.        

     XVIII. yüzyılda Avrupa'da mutlakiyet yönetimine dayalı merkezi krallıklar ve prenslikler bulunmaktaydı.

     XVlll. yüzyıl Avrupa tarihi devletlerarası politik ve çıkar çatışmalarında diploması ve ittifakların ön plana çıktığı bir dönemdir.

Bu toprakların oluşumunda dini birliktelikler ve devletlerin milli çıkarları belirleyici olmuştu.

Avrupa devletleri Makyavelizm olarak bilinen amaca ulaşmak için her türlü araca başvurmanın uygun oldu anlayışıyla hareket etmişlerdir. Zenginlik kaynakları ele geçirerek birbirleri üzerinde hâkimiyet kurmaya çalıştılar. Bu nedenle 18. yüzyıl boyunca birbirleri ile savaşmışlardır. Ayrıca bu yüzyılda Avrupa'daki krallıkları arasındaki akrabalık bağlarından dolayı veraset savaşları yaşandığını görmekteyiz. Uzun süren savaşlar, devletlerin ekonomilerinin bozulmasına neden olmuştur. Bu durum karşısında sömürgeci devletler, çıkarları doğrultusunda ittifak kurmaya yönelmişlerdir.

    Rönesans hareketleri ile birlikte kilise kurumu ve soyluların desteklediği skolastik düşünce zayıfladı ve modern düşüncenin temelleri atıldı. Reform hareketleri ise kilise kurumu karşımda düşünce özgürlüğünü savunarak modern düşüncenin gelişmesine katkıda bulundu. Bunun sonucunda skolastik düşünce sistemi yakıldı.

NOT:

17. yüzyılda Akıl Çağı

18. yüzyılda ise Aydınlanma adı verilen düşünce akımı ortaya çıktı.

 

Bilgiye ulaşmada ve bilgiyi kullanma da akıl, deney ve gözlem yöntemi ortaya çıktı.

    Aydınlanmacı düşünürler; insan ile ilgili ne varsa; doğa, insan,  akıl, din,  Tanrı, bilim gibi kavramları akıl, deney ve gözlem yolu ile yeniden tanımlama yoluna gittiler. Felsefelerini insanın kendi aklını kullanmaya başlamış olarak tanımlayan aydınlanmacı düşünürlerin akıllarıyla kavrayamadıkları deney ve gözlem yolu ile ispat edemedikleri bilgileri reddetme ve inkâr yoluna gittiler.

Bununla birlikte aydınlanmacı düşünürlerin arasında her konuda düşünce birliği yoktur. Örneğin bazı aydınlanmacı düşünürlerin Hıristiyanlık öğretisine bağlı kalırken bazıları da evrendeki her şeyin maddeye dayalı olduğunu savunan materyalizmi benimsediler.

    XVII. ve XVIII. yüzyıl düşünürleri, Avrupa'nın eşitsizlik üzerine kurulu toplumsal yapısını ve mutlakiyet anlayışına dayalı siyasi hayatını yazılarıyla eleştirdiler.

 Aydınlanmacı düşünürlerin yazıları halkın toplumsal ve siyasi konularda bilinçlenmesine Avrupa’da ihtilallerin çıkmasına neden oldu. Bütün bu gelişmeler Avrupa'da eşitlik esasına dayalı toplumsal yapının siyasi alanda ise parlamenter sistemin ve demokrasinin gelişmesine zemin hazırladı.

Avrupa'da mutlakiyet yönetimleri yıkıldı. Meşrutiyet ve demokrasiye dayalı yönetim biçimleri ortaya çıktı. Kilise kurumunun devlet ve toplum üzerindeki etkisi zayıflayarak yönetimde din ve vicdan özgürlüğünü sağlamayı amaçlayan laiklik anlayış gelişti. Aydınlanmacı düşünürlerin yazılarıyla yaygınlaştırdığı özgürlükçü düşünceler, Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluşunda ve Fransız İhtilali'nin çıkmasında etkili oldu.

   Akılcı ve aydınlanmacı düşünürlerin etkisiyle Avrupa'da bilimsel siyasi ve toplumsal alanda görülen değişim ekonomik gelişmeleri etkilemiştir. Bilimsel alandaki gelişmeler kol gücüne dayalı üretimden makine gücüne dayalı üretim biçimi geçirmesine neden olmuştur. Sanayi inkılabı adı verilen eğitim alanındaki değişim Avrupa'da işçi sınıfı ve işçi hakları kavramlarının ortaya çıkmasına neden oldu. İşçi ve işveren sınıfının çıkar çatışmalarına çözüm amaçlı olarak aydınlanmacı düşünürlerin tarafından kapitalizm, liberalizm, sosyalizm ve komünizm gibi ekonomik ve siyasi akımlar ortaya çıktı.

   17. ve 18. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkan düşünce akımları günümüz düşünce dünyasında da etkisini büyük ölçüde devam ettirmektedir.

Rönesans ve Reform’un etkisiyle;

- Skolastik düşüncenin yıkıldı

-Akıl Çağı ve Aydınlanma çağı başladı.

Akıl Çağı ve Aydınlanma Çağı’nın; Avrupa toplumunda; Sosyal, ekonomik, bilimsel, yönetim ve siyasi yapısını etkiledi.

Sosyal Ekonomik ve Bilimsel yönden;

-Bilimde akıl, deney ve gözlem yöntemi ön plana çıktı.

-Bilim ve teknoloji gelişti.

-Sanayi inkılabı ortaya çıktı.

-Hammadde ve pazar arayışı ortaya çıktı.

-İşçi sınıfı ortaya çıktı.

-Üretim arttı.

-Sağlık alanında gelişmeler oldu.

-Nüfus artış oldu.

-Toplumsal hayatta ayrıcalıklar kaldırıldı.

                                       sonuçlara neden oldu.

 

Yönetim ve Siyasi yönden;

-Özgürlük, eşitlik, insan hakları, milliyetçilik kavramları ön plana çıktı.

-Fransız İhtilali patlak verdi.

-Mutlakiyet yönetim yıkıldı.

 -Yönetimde demokrasi ve laiklik kavramları ön plana çıktı.

-Sömürgecilik, kapitalizm, liberalizm, komünizm, sosyalizm kavramları ortaya çıktı.

-1830’da milliyetçilik ve 1848’de işçi hakları ile ilgili ihtilaller ortaya çıktı.

-Devletlerarası bloklaşma ve rekabet oluştu.

-Bu durum I. Dünya ve II. Dünya savaşı çıktı

Google+ WhatsApp